En önemli cinsel organımız aslında beynimiz

En önemli cinsel organımız aslında beynimiz

En önemli cinsel organımız aslında beynimiz

Cinsel hastalıkların tedavisinde uzmana başvurmanın önemine işaret eden Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Emine Yağmur Zorbozan, cinsel işlev bozukluklarının sebeplerinin ruhsal nedenlerden kaynaklandığını belirterek “Çünkü en önemli cinsel organımız aslına bakarsanız beynimiz. Dolayısıyla beynimizdeki birtakım değişiklikler psiko-sosyal faktörler sonucunda cinsel işlev bozuklukları ortaya çıkabilir.” uyarısında bulundu

İSTANBUL (İGFA) - Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Emine Yağmur Zorbozan, 4 Eylül Cinsel Sağlık Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada cinsel sağlığın önemine ilişkin değerlendirmede bulundu.

Cinsel hastalıklarda nedene odaklanılmalı

Yrd. Doç. Dr. Emine Yağmur Zorbozan, cinsel hastalıklarda ilgili uzmana başvurmanın önemli olduğunu belirterek “En sık karşılaştığımız cinsel hastalıklar vajinismus, erken boşalma, sertleşme problemleri, cinsel isteksizlik, ağrılı cinsel birleşme, pornografi bağımlılığı gibi rahatsızlıklardır. Öncelikle bu cinsel problemin nedenine odaklanmak gerekiyor.” dedi.

Cinsel hastalıklar bedensel ve ruhsal sebeplerden kaynaklanabilir

Cinsel hastalıkların iki nedeni olduğunu, bunlardan ilkinin bedensel sebepler değerinin ise ruhsal sebepler olduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. Emine Yağmur Zorbozan, “Bedensel sebeplerden kaynaklanan durumlarda kişinin ilgili branş uzmanına başvurmasını öneriyoruz. Örneğin şeker hastalığı, tansiyon, kazalar, tümörler, cinsel organların yapısındaki birtakım anatomik bozukluklar, cinsel hastalıkların bedensel sebepleri arasında sayılabilir. Böyle durumlarda Nöroloji, üroloji, kadın doğum hastalıkları gibi diğer branş uzmanlarından yardım istiyoruz.” diye konuştu.

Beyindeki değişiklikler cinsel işlev bozukluklarına yol açabilir

Cinsel işlev bozukluklarının sebeplerinin genellikle ruhsal nedenlerden kaynaklandığını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Emine Yağmur Zorbozan, “Çünkü en önemli cinsel organımız aslına bakarsanız beynimiz. Dolayısıyla beynimizdeki birtakım değişiklikler psiko-sosyal faktörler sonucunda cinsel işlev bozuklukları ortaya çıkabilir. Danışanların bize başvurmadan önce muhakkak detaylı bir fiziksel muayeneden geçmesini talep ediyoruz.” dedi. 

Cinsel terapi süreçleri uygulanabilir

Kişinin ilgili branş uzmanlarından herhangi bir hastalık olmadığı yönünde bir geribildirim aldığında da muhakkak ruh sağlığı profesyonellerine başvurmalarını istediklerini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Emine Yağmur Zorbozan, “Bu konuda eğitim almış psikiyatri hekimleri ve uzman klinik psikologlar tarafından cinsel terapi süreçleri yönetilmektedir.” dedi.

Tedavi edilmemiş psikiyatrik hastalıklar cinsel yaşamı da etkiler

Tedavi edilmemiş psikiyatrik hastalıkların cinsel yaşamı çok daha fazla olumsuz etkilediğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Emine Yağmur Zorbozan, “Örneğin depresyonda cinsel isteksizlik olur, sertleşme problemi olabilir, uyarılma bozuklukları olabilir aynı şekilde stres, sigara, şişmanlık ve diğer metobolik hastalıkları infertilite sebep olabilir. Dolayısıyla bu hastalıkların tedavisi çok daha önemlidir. Kişinin yaşı, cinsel hayatı, beklentileri, o an içinde bulunduğu ruhsal hastalığın nitelikleri, kar-zarar dengesi göz önünde bulunarak birçok tedavi yöntemi seçilmektedir.” diye konuştu.

Psikiyatrik ilaçlar, cinsel sorunlara yol açabilir mi?

Psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılan bazı ilaçların hastada cinsel sorunlara yol açabileceğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Emine Yağmur Zorbozan, “Psikiyatrik ilaçlar birçok cinsel yan etkiye sebep olabilirler ancak bunların hepsi geri dönüşlüdür ve ilaç bırakıldığında bütün etkiler kişiden tamamen ortadan kalkar. Özellikle antidepresan ilaçlar cinsel isteksizlik ve erkeklerde geç boşalma problemine sebep olabilir. Yine bu durumda kişinin yaşı, cinsiyeti, cinsel hayatı ve o anki ruhsal durumunun nitelikleri göz önünde bulundurularak uygun ilaç seçimi danışanla birlikte karar verilebilir.” dedi.

Antipsikotik ilaçlar ve duygu durumu düzenleyicilerin cinsel yan etkileri biraz daha fazla olduğunu, sertleşme bozukluğu, cinsel isteksizlik ve geriye boşalma denilen duruma yol açabileceğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Emine Yağmur Zorbozan, “Bu tür yan etkiler ortaya çıktığında kişinin kaygılanmaması önemlidir. Ruh sağlığı uzmanı, muhakkak bu ilaçların cinsel yan etkilerinden bahsetmelidir.” dedi.

Psikiyatrik ilaçlar kısırlığa yol açmaz

Psikiyatrik hastalıkların tedavisinde birçok ilaç kullanıldığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Emine Yağmur Zorbozan, “Antidepresanlar, antipsikolojik ilaçlar, duygu durum düzenleyicileri gibi ilaçların birçoğunun cinsel yan etkileri olabiliyor. Antidepresanlar cinsel isteksizlik, erkeklerde geç boşalma, sertleşme problemi gibi problemlere yol açabilir. Antipsikotik ilaçlar yine sertleşme bozuklukları, cinsel isteksizlik gibi sorunlara yol açabilir ancak bunların hiçbiri kalıcı cinsel hasarlara yol açmaz ve kısırlık yani infertilite yapmaz.” dedi.


Haber Kaynak : igfa