Türklerin Avrupa'ya göçünün 60. yılını Belçika'da yaşayan gazeteci-yazar, Inter-Media Bruxelles Yayınları Yönetmeni Yusuf Cinal, Türklerin geçen 60 yıl içinde eğitim düzeyi ve mesleki donanım açısından büyük ilerleme sağladığını söyledi.
Mehmet ÇETİNKAYA / BURSA (İGFA) - Belçika ile Türkiye arasında imzalanan işgücü anlaşmanın ardından tam 57 yıl geçti. 16 Temmuz 1964 yılında dönemin Belçika Çalışma Bakanı Leon Servais ve Türkiye Cumhuriyeti Brüksel Büyükelçisi Hasan Esat Işık'ın işgücü anlaşmasını imzalamasıyla Türklerin Belçika'ya göçü başladı.
Belçika’da yaşayan Gazeteci Yazar, Inter-Media Bruxelles Yayınları Yönetmeni Yusuf Cinal, Türklerin Avrupa’ya göçünün 60. Yılı hakkında görüş ve düşüncelerini İGF Haber Koordinatörü Mehmet Çetinkaya ile paylaştı.
Sakarya Akyazı'da 1954 yılında doğan ve 30'lu yaşlarda Belçika'ya yerleşen Yusuf Cinal, Türklerin Avrupa’da ilk defa 1959 yılında Hamburg’da iş başı yaptıklarını anlattı. Staj için Almanya'ya gelen Türklere Almanların hayran kaldığını ifade eden Cinal, Türklerin Almanya macerasında bu örneğin çok olumlu bir şekilde daha sonraki göçlere yansıdığını söyledi.
Belçika’ya 1961’li yıllardan itibaren gelen Türklerin davullu zurnalı olarak karşılandıkları ve Belçikalıların tarihte adını duydukları Türkleri çok merak ettiklerinin günümüzde halen anlatıldığını belirten Cinal, "Tabiri caizse o yıllar davullu zurnalı yani müzik eşliğinde karşılanan Türklerin Belçika’ya yerleşecekleri, Belçika kimliğini alacakları, Belçika’yı ikinci vatan olarak kabul edecekleri kimin aklına gelebilirdi?" diye sordu.
"TÜRKLERİN BAŞARILARI TEZLERE KONU OLACAK NİTELİKTE"
Türklerin Belçika’da kalıcı olmalarını; çalışkan, ciddi, sözünde duran olarak tanımlayan Yusuf Cinal, 'misafir işçi' olarak Avrupa’ya ayak basan Türklerin birbirinden farklı başarılı işlere imza atmalarının da onların Avrupa’da kalıcı olmalarındaki etkenlerden birisi olduğunu söyledi. Cinal, "Spordan siyasete, ekonomiden sosyal yaşama kadar hemen hemen her meslek dalında gerçekten büyük başarı hikayeleri yazan Türklerin başarılarının romanlara ve tezlere konu olacak niteliktedir. Hem yaşadıkları ülkeye, hem ait oldukları ülkeye büyük katma değer katan Avrupalı Türkler ne yazık ki büyük ihmallerle karşı karşıya kalarak siyasi tartışmaların, seçim propagandalarının malzemesi olarak aşırı sağcıların, ırkçıların, İslam düşmanlarının kucağına itilmiş bu alanda da büyük acılar yaşanmıştır" dedi.
"AVRUPA TÜRKLERİNE SAHİP ÇIKMALIDIR"
Gazeteci-yazar Yusuf Cinal, göçün 60. yılının yaşandığı günümüzde Avrupalı Türklerin imkan ve kabiliyetlerinden beceri ve tecrübelerinden yararlanmanın ve bulundukları ülkeler ile yeni dostluklar kurmanın adımlarının mutlaka atılması gerektiğini kaydetti. "Avrupa Türklerine sahip çıkmalıdır" diyen Cinal, "Maalesef, Avrupalı Türkleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak, siyasi partiler olarak, sivil örgütler olarak ihmal etmemiz aynı zamanda Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde yaşayan Türklerin zor koşullarda mücadele etmeleri konusunda yalnız bırakmıştır. Avrupa’daki gönüllü milyonlarca elçilerimize mutlaka ama mutlaka sahip çıkmalı onlarla diyalogumuzu daha da geliştirmeliyiz" diye konuştu.
