KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Osmaniye’de “Kıbrıs’ta Türklerin Varoluş Mücadelesi” başlıklı bir konferans verdi. Tatar, “Yeni siyasetten geri dönmemiz mümkün değil” dedi.
KKTC (İGFA) – KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi 15 Temmuz Şehitler Amfisi’nde, “Kıbrıs’ta Türklerin Varoluş Mücadelesi” başlıklı bir konferans verdi.
Konferansta, Cumhurbaşkanı Tatar’a 20 Temmuz 2022 tarihinde alınan senato kararı ile bölgesel barışa ve KKTC’nin varoluş mücadelesine yaptığı katkılar nedeniyle Uluslararası Siyaset Ana Bilim Dalı’nda “fahri doktor” unvanı verildi.
Cumhurbaşkanı Tatar da konuşmasında, şehitler diyarı Osmaniye’de bulunmaktan dolayı gurur duyduğunu ifade ederek; “Bu güzelliği bana yaşattığınız için size teşekkür ediyorum” dedi.
Kıbrıs’ta mücadelenin bir neferi olmak ve büyük Türk milletinden hiçbir zaman umudu yitirmemenin önemini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar; “Ömrüm boyunca bu güzellikleri yaşayabilmenin gururu ve bahtiyarlığı içerisindeyim” dedi.
“1974 Kıbrıs Barış Harekâtı ile Kıbrıs Türk halkı özgürlüğüne kavuştu”
Osmaniye’de, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'nda Kıbrıs'a ilk çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri 50. Piyade Alayı'nın komutanı Halil İbrahim Karaoğlanoğlu’nun adının verildiği park ve kışlayı ziyaret ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs Türk halkının özgürlüğüne kavuştuğunu ancak çok şehit verildiğini anlattı.
Kıbrıs davasının, Türklük mücadelesi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, 1571’de Kıbrıs’ın bir Osmanlı Adası olması gururunu yaşadıklarını söyledi.
“Kıbrıs fethedildikten sonra 300 yıldan fazla atalarımız tarafından yönetildi” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ın İngiltere’ye kiralandığını anlatarak Rum-Yunan ikilisinin, Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması için eylemlere başladığını kaydetti.
Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması için İngilizlere baskı yapıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının hiçbir zaman inancını yitirmediğini kaydetti. Hep Türkiye’ye baktıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün zaferlerinin, Kıbrıs Türk halkı tarafından yakından takip edildiğini ve sevinçle karşılandığını söyledi.
“1974, dönüm noktası”
Kıbrıs Türk halkının daima mücadele ettiğini ve Rum saldırılarına direndiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar; “Hep Anavatan’ımıza, Mehmetçiğe baktık” dedi. 20 Temmuz 1974’te Türk askerinin adaya çıkması ve Mehmetçik’le mücahidin buluşmasıyla Kıbrıs Türk halkının gözyaşlarını tutamadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, 1974’ün dönüm noktası olduğunun altını çizdi.
Gazilere seslenerek; “Siz olmasaydınız, biz Kıbrıs’ta kalamayacaktık. Kıbrıs’ta Türk varlığı son bulacaktı” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, 1974’ten sonra yeni bir dönem başladığını ve Doğu Akdeniz’de gönderde KKTC bayrağının dalgalanmaya devam ettiğini belirtti.
“Bölgeye Türklük mührü vuruldu”
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta yaşanan katliamlardan bahsederek çok şehitler verildiğini ve hâlâ kayıpların olduğunu söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti’ne inandığını ve güvendiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, geçmişteki zaferleri işaret ederek bölgeye Türklük mührü vurulduğunu ifade etti.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Kıbrıs’a Anadolu suyunun taşınmasının, aramızdaki bağları pekiştirdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar; “Bizim aramızdaki bağlar kadimdir” diyerek hiç kimsenin bunu kopartmaya gücünün yetmeyeceğini vurguladı.
Kıbrıs’ta yıllarca federal temelde bir antlaşma için müzakere yapıldığını anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, hiçbir zaman Rumların bizi eşit görmediğini belirterek çoğunluğun azınlığı yönetmesinin istendiğini; Kıbrıs’ın tek başına Avrupa Birliği’ne alınmasıyla oyunun kurallarının değiştirildiğini ifade ederek sinsi oyunlarla Kıbrıs Türk halkının Türkiye’den kopartılmak istendiğini söyledi.
Yeni siyasetin, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temeline dayandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta iki ayrı bağımsız devletin iş birliğiyle bir antlaşma olabileceğini vurguladı. Doğu Akdeniz’deki Türk devletinin yaşamsal öneme sahip olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Tatar, Türk askerinin varlığının caydırıcı güç olarak devam etmesinin, kırmızı çizgimiz olduğunu vurguladı.
“Arkamızda, büyük Türkiye Cumhuriyeti vardır”
Kıbrıs Rum tarafına sunduğu önerilerden bahseden Cumhurbaşkanı Tatar; “Cevap gelir mi gelmez mi yakında göreceğiz” diyerek arkalarında büyük Türkiye Cumhuriyeti’nin olduğunun altını çizdi.
Türkiye Cumhuriyeti ile aramızdaki bağların daha da gelişmesinin en büyük temennisi olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, gelecek nesiller için nimet ve zenginlikleri paylaşmanın önemli olduğunu söyledi.
Kendisine gösterilen yakın ilgi için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Tatar, milli davamızı sahiplenmek ve Doğu Akdeniz’de bayraklarımızı dalgalandırmanın, görevimiz olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Tatar; “2071 yılında aynı vizyonla aynı siyasi anlayışla bu coğrafyadaki varlığımızın sürdürülmesi ve geliştirilmesi, hepimizin temennisidir” diyerek konuşmasını tamamladı.
Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Turgay Uzun yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı ağırlamaktan gurur ve mutluluk duyduklarını ifade etti.
Üniversitenin, Türk dünyası ile olan ilişkilere önem verdiğini anlatan Uzun, KKTC’deki üniversitelerle iş birliği çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti ve desteğinden dolayı Cumhurbaşkanı Tatar’a teşekkür etti.
Kıbrıs’ın Türk dünyası ve Türk milleti için çok önemli olduğunu ifade eden Uzun, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nın, Kıbrıs’ta yeni bir dönemi başlattığının altını çizdi.
Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ve Dr. Fazıl Küçük ile başlatılan mücadelenin, bugün Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile devam ettiğini vurgulayan Uzun, Mavi Vatan mücadelesinin, bir varoluş mücadelesi olduğunu vurguladı.
Osmaniye Valisi Erdinç Yılmaz ise konuşmasında; “Bu dava, Türklük davasıdır” diyerek Cumhurbaşkanı Tatar’ın, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ve Dr. Fazıl Küçük’ten miras aldığı davayı ileriye taşımak için mücadele verdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Tatar’ın ziyaretinin önemini dile getiren Yılmaz, kalplerinin bir tarafının Kıbrıs diye attığını ifade ederek Kıbrıs Türk halkıyla bir ve beraber mücadeleyi sürdürdüklerini belirtti.
