Günlük belli miktarda tüketilmesi sağlığımız için önemli bir rol oynayan su, birçok hastalığın tedavisinde de karşımıza çıkıyor. Tıpta hidroterapi yani su içi tedavi olarak bilinen fizik tedavi ve rehabilitasyon alanında ise sıklıkla kullanılan bu yöntem; hemipleji (inme vakaları), omurilik yaralanmaları, serebral palsi (CP), multipl skleroz (MS), Parkinson hastalığı, diz ve kalça kireçlenmeleri, bel boyun fıtıkları gibi birçok sağlık sorununun iyileştirilme sürecinde yüz güldürüyor.
Hem eğlenceli hem de faydalı terapi
Suyun faydalarının saymakla bitmediğini dile getiren Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Nurten Küçükçakır, ?Dünyada hızla gelişen bu yöntem ülkemizde de yaygın bir şekilde kullanılıyor. Çünkü hastalara büyük kolaylık sağlıyor. Su, gevşeme ve ağrının giderilmesi için yaklaşık 35 dereceye kadar ısıtılırken, hidrostatik basınç dolaşımın desteklenmesine yardımcı olur. Suda egzersiz yapmak, karada egzersiz yapmaya göre ek faydalar sağlar. Çünkü kaldırma kuvveti vücudun daha hafif hissetmesini sağlar ve hastaların karada yapamayacakları egzersizleri yapmalarına olanak sağlar. Hem eğlenceli hem faydalı bir tedavi gibi görüldüğü için kişilerin tedavi sürecine katılımı da artıyor? dedi.
Kişilerin öz güvenini artırıyor
Hidroterapi seanslarının her hasta için aynı olmadığını belirten Dr. Küçükçakır, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu nedenle detaylı bir doktor muayenesinden sonra bu tedavi önerilir. Çünkü soruna ve kişiye özel programlamalar yapılır, ona göre çalışılır. Bu terapi aynı zamanda hastaların öz güven seviyelerini de artırıyor diyebiliriz. Örnek vermek gerekirse yürüme zorluğu çeken bir hasta, suyun kaldırma kuvveti sayesinde daha özgür hareket edebilirken daha rahat egzersiz yapabiliyor. Bir şeyleri yapabildiklerini görmek iyileşme sürecini de hızlandırıyor. Hangi hastalık olursa olsun tedavi programı ve yöntemleri hastaya en doğru şekilde hidroterapi ile kombine edilirse tedavi başarı oranı oldukça yüksek yüzdelere ulaşabilmektedir."