Sağlık Bakanlığı'nın 4 aşamalı aşılama takviminde ilk grupta yer alan eczacılar ile eczane çalışanlarının da dünden itibaren Covid-19 aşıları yapılmaya başlandı. Kendisi de Covid-19 aşısı olan TEB Başkanı Erdoğan Çolak, salgının insan sağlığını olduğu gibi insan psikolojisini de etkileyen bir durum olduğunu söyledi. Çolak, bu yüzden aşının başlamasının çok önemli olduğuna dikkat çekerek, "Aşıdan sonra rahatladık; tabii 2’nci aşı önemli. Bu 28 günlük süreci yine dikkatli bir biçimde geçireceğiz. Biz, Türk Eczacılar Birliği olarak, bir sağlık çalışanı olarak, birlik yöneticisi olarak aşıya inanıyoruz. 1700’lü yılların ortalarında aşı ilk defa bulunuyor. Ve o günden bugüne dünyada birçok hastalığı ortadan kaldırıyor. Bunları biliyoruz. Dolayısıyla 'aşı candır' diyoruz, 'aşı hayattır' diyoruz. Ve mutlaka vatandaşlarımızın aşı olması gerektiğinin altını çiziyoruz. Aşı koruyucudur, aşı bilimseldir. O yüzden vatandaşlarımızın buna inanarak aşı olmalarında yarar var" diye konuştu.
'120 MİLYON CİVARINDA AŞIYA İHTİYAÇ VAR'
Çolak, Türkiye'ye 11 Aralık’ta gelmesi beklenen aşının 4-5 Ocak gibi geldiğini hatırlatarak, "Yani o süreçte ne tür aksamalar var; onları tam olarak bilmiyoruz. Ama bu aksamaların bir an önce giderilmesinde yarar var. Ve aşıyı nereden bulabiliyorsak oralardan aşıyı getirtmekte de toplum sağlığı açısından fayda var. Bunların bir an önce Türkiye’ye getirilmesi ve yaygın bir şekilde aşılanmanın da sağlanması lazım. Toplumun en az yüzde 60’ını aşıladığımız noktadan sonra ancak biz daha iyi bir noktaya gelmiş olarak kendimizi kabul edebiliriz. Göç yoluyla gelen insanları da kendi vatandaşlarımız olarak saydığımızda 90 milyona yakın bir nüfus var. Bunun yüzde 60'ı, 54-55 milyona yakın bir nüfus yapar. Onun için 120-130 milyon civarında bir aşıya ihtiyaç var" dedi.
'PANDEMİNİN BİTMESİ İÇİN İLK ADIMI ATTIK'
Ankara Şehir Hastanesi'nde Covid-19 aşısını yaptıran TEB çalışanı eczacı Erdal Kart da "Pandeminin bitişine doğru ilk adımı atmış olduk. Aslında sağlık çalışanlarının bu pandemi sırasında ne kadar değerli iş yaptığının en önemli kanıtlarından bir tanesi de bizlerin ilk etapta aşılanmış olması. Yani devletin ilk olarak koruyucu sağlık hizmeti veren personelini aşılamış olması açıkçası çok önemli bir şeydi. O yüzden bunu önemli buluyorum. Biz sağlık çalışanlarının aşı olmaması, aşıyı reddetmesi bana göre kabul edilebilir bir şey değil. Yani yüzyıllardan beri aşı bulaşıcı hastalıklara karşı en değerli bir yöntem; birçok bulaşıcı hastalığı da ortadan kaldırdı. Ondan dolayı bir sağlık çalışanının aşı karşıtlığı benim açımdan kabul edilemezdi" diye konuştu.