Terör ve Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ, Türk gemisine yönelik gerçekleştirilen korsan saldırısıyla ilgili olarak görüşlerini paylaştı. Bu saldırının normal bir korsanlık olayı olmadığının altını çizen Coşkun Başbuğ, saldırının planlı bir şekilde düzenlendiğini ifade etti.
Akdeniz ve Afrika açıklarında korsanlığın tekrar hortladığını belirten Başbuğ, Nijerya`nın son dönemde korsanlık faaliyetlerinde önde genel ülke olduğunu vurguladı.
Bu tip korsanlık faaliyetlerinin genelde fidye ve malı gasp etme amacıyla yapıldığını aktaran Başbuğ, olay yerinden alınan bilgilere göre saldırıda bir kasıt olduğunu görmenin zor olmadığı da sözlerine ekledi. Uzun namlulu silahlarla gemiye saldırıldığını söyleyen Başbuğ, şiddeti tırmandırma noktasında korsanların böyle bir hamle yaptığını ifade etti.
Gemiye yapılan saldırı anında gemiden acil yardım çağrısı yapıldığını belirten Başbuğ, geminin sahilden çok uzak olduğu için yardımın geciktiğini de söyledi. Bu tür saldırıların genelde sabaha karşı yapıldığını söyleyen Coşkun Başbuğ bu saldırının fidye amacıyla yapılıp yapılmadığına yönelik şüphelerin olduğunu belirtti.
Başbuğ Türkiye`nin İstanbul fırkateynini suya indirdiği dönemde böyle bir saldırının gerçekleşmesinin Türkiye`ye yönelik bir gönderme olarak algılanabileceğini söyledi.
Yaşanan coğrafyada Fransa`nın etkinliğine vurgu yapan Başbuğ, korsanların bu noktada kullanılabilir olabileceğini belirtti. Başbuğ, Türkiye`nin Doğu Akdeniz ve Afrika`da attığı adımların bazı batılı güçleri rahatsız ettiğini hatırlatmakta fayda olduğunu sözlerine ekledi.
Nijerya açıklarındaki Gine Körfezinde seyir halindeki Mozart isimli Türk konteyner gemisi korsan saldırısına uğradı. Korsanların silahlarla baskın düzenlediği gemideki, Azeri bir denizci hayatını kaybetti. Korsanların 15 denizciyi rehin alarak gemiden ayrıldığı belirtildi.
Saldırı sonrası temas kurulan 4. Kaptan Furkan Yaren, 2. Mühendis Farman Ismayılov`un hayatını kaybettiğini ve kendisinin bacağından yaralandığını söyledi. Gemiden 15 kişinin darbedilerek kaçırıldığını açıklayan 4. Kaptan, geriye sadece Baş Mühendis Süha Tatlıgül ve yağcının kaldığını söyledi. Ayrıca yağcının vücuduna şarapnel isabet ettiğini de ifade eden Yaren, korsanların Radar, ECDIS gibi seyir cihazlarının kablolarını söktüğünü ve kör bir şekilde seyir yaptıklarını aktardı.
