Emanet muhabirine yaptığı açıklamada, salgın süreciyle birlikte bisikletin, bisikletli yaşamın ve yeşil mobilitenin ne kadar değerli olduğunun yeniden hatırlandığını söyledi.
Sosyal ve ticari hayatta eğilim, tercih ve önceliklerin bir yıl öncesinden farklı olduğunu belirten Emanet, "Pandemiyi bitirecek aşı çalışmaları ile dünyaya umut olan Dr. Şahin ve eşinin, hatırı sayılır varlıklarına karşılık bisikletten vazgeçmediklerini paylaşıyor olmaları sanayici kimliğimiz yanında bizlere bisiklet kültürünün günlük yaşama olumlu katkılarını anlatıp gösterebilmemiz için farklı mecralarda da aktif olmamız gerektiğini düşündürmektedir." şeklinde konuştu.
Emanet, salgının bütün olumsuzluklarına rağmen, bisiklet sektörü açısından 2020 yılının son derece heyecanlı geçtiğine dikkati çekerek sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"İlk günlerin `virüs` etkisini atlatmak kolay olmadı, kapanan fabrikalar ve duran satışlar ile oluşan karamsarlıklar önce ihracat pazarlarındaki hızlı hareketlenme ve akabinde kendi insanımızın bisiklet farkındalığındaki dinamik cevaplar bizler için enteresan bir yılı geride bırakmamıza vesile oldu. Hükümetimiz de bu reflekslere son derece olumlu cevaplar verdi.
Bisiklet kullanıcıları için devreye alınan esnek kredi imkanları. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın bisiklet yolları konusundaki hassasiyeti ve yerel yönetimlerin olumlu girişimleri, BİSED işbirliğinde Kültür ve Turizm Bakanlığımızın bisiklet dostu otel ve konaklama merkezleri konusundaki yeni düzenlemeleri, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın derneğimizin yerinde bilgilendirmeleri ile standart dışı üretim ve modellere karşı denetleyici yaptırımları, sektörümüz adına BİSED tarafından gündeme taşınan yeni yatırımların 5. Bölge desteklerinden faydalanabilmesi olumlu gelişmelerdi.
Son olarak Ticaret Bakanlığımızın ara mamul olarak kullandığımız ve ülkemizde yerli imkanlar ile temin edilemeyen bisiklette tamamlayıcı parçalar olarak bilinen ithal ürünlerdeki yeni İGV uygulamaları bisiklet endüstrimizin kılcal damarlarına dokunan önemli nüanslar olarak 2020 yılında hayata geçirildi."
İhracat hamlelerinin, özellikle ithal ara mamul İGV ve gözetim oranlarında sektörün lehine yapılan düzenlemelerle daha da kuvvetleneceğine vurgu yapan Emanet, şu ifadeleri kullandı:
"2020 yılını 50 milyon euro üzerinde net bir ihracat ile kapattığımızı söyleyebiliriz. AB Ülkeleri yine en önemli pazarlarımız, Birleşik Krallık ile imzalanan serbest ticaret anlaşmasını da bu bakımdan çok yerinde ve faydalı bir hamle olarak değerlendiriyoruz. Birim ve kg anlamında bisiklet fiyatlarının çok düşük olduğu ve uluslararası rakiplerimizin sahip olduğu avantajlar düşünüldüğünde bu rakam bizler için önemlidir. Girdi tedarikinde bizlere sağlanacak imkanlar ülkemize sektörümüz adına ihracat artışı olarak yansımaya devam edecektir. Ülkemizde üretimi mevcut bulunmayan ve önemli bir katma değeri temsil etmeyen ithal ürünlerde ithalatın mümkün olduğunca kolaylaştırılması sanayimizin rekabet gücünü arttıracaktır."
"Yerli üretimin, ihraç kabiliyetinde ve sürdürülebilir olması anlamında son derece kararlıyız"
Emanet, Avrupa Birliği`ne (AB) gerçekleştirilen bisiklet ihracatının sürdürülebilir olmasının gerekliliğine ve önemine dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
"Yerli üretimin, ihraç kabiliyetinde ve sürdürülebilir olması anlamında son derece kararlıyız. Başta AB merkezli rakiplerimiz aynı zamanda müşterimiz de olan çevreler bisiklette `Türk Malı` algısına karşı taviz vermeyen inceleme ve eleştirilerini her zaman sürdürmektedirler. Israrla belirtmek isteriz ki; zor mücadeleler ile kazandığımız safları küçük ve geçici faydalara değişmemeliyiz. İhracat bakımından BİSED olarak gördüğümüz en büyük çıkmaz farklı boşluklardan faydalanarak AB ülkelerine gerçekleştirilen standart dışı elektrikli bisiklet ticaretidir.
Sürekli gündem de tutmaya çalıştığımız bu husus bizler 2030?lu yılların planlarını yaparken 2020`lerin başında ve maalesef `harakiri` gibidir. Avrupa Bisiklet ve Elektrikli Bisiklet Endüstrisi Konfederasyonu elektrikli bisikletin geleceğine dair öngörülerini 2021 yılının hemen başında yukarı yönlü revize etti. Altını çizmeye çalıştığımız gibi `Türk Menşeli` elektrikli bisikletlerde AB organlarında herhangi bir araştırma ve denetime maruz kalmamamız çok ama çok önemlidir aksi takdirde yakın gelecekteki avantajlarımızı göz göre göre rakiplerimize kaptırmamız gayet mümkündür."
Emanet, Türk bisiklet sektörünün yerli elektrikli bisiklet markası için çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek şunları kaydetti:
"Yerli elektrikli bisiklet markamız için inanç ve sabır ile çalışmalarımıza devam ediyoruz. Milli elektrikli otomobil projesi bizlere doğrudan ilham ve destek oluyor. Bilindiği üzere yerli ve milli pil üretiminde gelinen nokta yerli ve milli elektrikli bisiklet projemizde bizlerin elini kuvvetlendirdi. Hayal aşamasından planlama fazına geçtik diyebiliriz. İnovatif, özgün ve milli bir elektrikli bisiklet planlıyoruz. Sanayicimiz geçmişin `arakla ? gel` yaklaşımını aşalı ve unutalı çok oldu artık `araştırıp ? geliştirip geliyoruz` bu anlamda, Ticaret ve Sanayi Bakanlıklarımız beraberinde TÜBİTAK ile temas ve girişimlerimiz 2021 yılında çok daha fazla olacak.
Özel Sektör, kamu ve üniversite iş birliğinde sevindirici haberleri bu yılın ilk yarısından sonra sektörümüz ile paylaşmayı ümit ediyoruz. Yıllardır Türkiye`mizin cari açığı olduğu söyleniyor, biz cari açığın inovasyon açığı olduğuna inanıyoruz. Bu yüzdendir ki; bizim düşlediğimiz `Türk Malı` elektrikli bisiklet ilk bakışta diğerlerinden farklı görünmemekle birlikte otonom özellikleri, güvenlik, konfor ve yeni nesil tasarımı ile farkını hissettirecek nitelikte olmak zorunda."