Her yaş grubunda görülebilen ev kazaları, özellikle çocuklar için hayati risk oluşturuyor. Pandemi nedeniyle evde geçirilen sürenin artmasıyla bu risk daha da yükseldi. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu'nun araştırmasına göre çocuk yaşta yaşanan kazaların yüzde 70‘i evde ve evin çevresinde gerçekleşirken, kazaların yüzde 58'i yaşanırken ebeveynler de çocukların yanında bulunuyor. Kazaların özellikle dikkatsizlik ve ihmal etkisiyle yaşandığına dikkat çeken İstanbul Ayvansaray Üniversitesi İlk ve Acil Yardım Program Başkanı Tanya Agopyan, ev kazalarında uygulanabilecek ilk yardım müdahaleleri ile ilgili bilgi verdi. Pandemi sürecinde çocuk acillere başvuruların, ev kazaları sonucu ortaya çıkan yaralanmalardan dolayı diğer hastalıklara oranla daha çok arttığını kaydeden Agopyan, “Eskiden çocuk acillere başvurular daha çok enfeksiyon hastalıkları sebebiyle olurdu. Şimdi ise ev kazası sonucu ortaya çıkan yaralanma vakalarının yüzde 70 arttığını görüyoruz. Bu kazalar ölümle de sonuçlanabiliyor, çok ciddi kalıcı doku bozukluğu da bırakabiliyor. Hayat boyu yürüyememe, ciddi yanıklar sonrası yıllarca süren ameliyatlar gibi çok ağır tablolarla sonuçlanabiliyor. Özensizlik, ihmal etmek, gözlemlememekten kaynaklı olabiliyor. Çok ufak önlemlerle bu kazaların oranı yüzdesel olarak düşebilir” diye konuştu.
ELEKTRİK PRİZLERİNE KARTON KAPAKLAR YAPILABİLİR
Evde en çok karşılaşılan kazalar arasında, düşme, yanık, zehirlenme, kesici ve delici alet yaralanması, yabancı cisim yutma gibi durumların yer aldığını ifade eden İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Öğr. Gör. Tanya Agopyan, her evde bulunan elektrik prizleri için şu uyarılarda bulundu: “Prizler, kartonlardan yuvarlak kapaklar kesilip kapatılabilir, üstlerine bez tıkanabilir. İlle parayla alınan önlemlere gerek yok. Çocuklar özellikle emekleme aşamasında ve 1-5 yaş arası oral dönemde çok meraklı ve korkusuz olurlar, başlarına bir şey geleceğinden habersizlerdir. Bu dönemde elektrik prizleri büyük tehlikedir.”
KÜVETLER VE SABİTLENMEMİŞ MOBİLYALAR HAYATİ RİSK OLUŞTURUYOR
Evdeki tehlikeler arasında, soba, küvet, çaydanlık, tencereler ve sabitlenmemiş mobilyaları gösteren Agopyan, “Çocuğun yaş grubuna uygun alınmayan oyuncaklar da tehlikeli. Yaş grubuna uygun olmayan kuruyemişlerin de ortada bırakılmaması gerekir” dedi.
İlaçları çocuklara şeker olarak tanıtmamak gerektiğine dikkat çeken Agopyan, “Küçük yaşta algıda hataya yöneltiyoruz. İlaçları asla şeker adı altında tanıtmamalıyız. Ayrıca pandemi döneminde ebeveynler örgü ve tığ işine de yöneldi. Şişler ve tığlar da ciddi sakatlıklara sebebiyet verebilir” diye konuştu.
ÇAMAŞIR SULARINI PET ŞİŞELERE KOYMAYIN; KAPALI YERLERDE SAKLAYIN
Çamaşır suyu gibi kimyasal maddelerin de korozif yanıklara neden olduğunu söyleyen Agopyan, “Bunlar geçtiği yeri çok ciddi tahrip ederek yakıyor ve soluk borusundan geçtiği için yangıya bağlı olarak büzülmelere neden oluyor. Çocuk çok uzun dönem yutma yeteneğini kaybedebiliyor. Sonrasında ise çok ciddi başka sorunlara neden olabiliyor. Tamamen sindirim sistemiyle alakalı ve beraberinde diğer sistemler de bundan ciddi zarar görebiliyor” dedi.
Çamaşır sularının içme şişelerinde olmaması gerektiğini ifade eden Agopyan, “Evlerde kullanılan kimyasal temizleyiciler içecek şişelerinde bulunmamalı. Çamaşır suyunun renginin sarı olması, çocukların limonata gibi içeceklerle karıştırmasına neden oluyor. Bunları çocuklardan uzak yerlerde muhafaza etmek ya da kapalı dolaplarda saklamak gerekiyor” uyarısında bulundu.
KİMYASAL MADDE İÇEN KİŞİYİ KUSTURMAYIN!
Agopyan, kimyasallarla oluşan korozif yanıklar için de, “Çocuk asla kusturulmaz, su, süt, yoğurt gibi gıda maddeleri ve beraberinde hiçbir şey yedirilmez. Hızlı bir şekilde içilen madde ile birlikte sağlık kuruluşuna transferi gerçekleştirilmeli” dedi.
YANIK DERİ ÜZERİNE BİR ŞEY SÜRMEYİN
Isıyla veya sıvıyla oluşan yanıklar için ilk yardım müdahaleleri hakkında bilgi veren Agopyan, “Yanığın üzerine hiçbir şey sürülmez. 10-15 dakika kadar soğuk suyun altına tutuyoruz. Sonrasında yapışmayacak temiz bir bezi yanık oluşan bölgeye kapatıp, bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekiyor. Su toplaması varsa, asla patlatmamalı ve ortaya çıkan deriyi soymamalıyız” ifadelerini kullandı.
ÖKSÜRME İÇİN SIRTA VURULMAZ; HEİMLİCH MANEVRASI HAYAT KURTARIYOR
Yabancı cisim yutma ve yabancı cismin soluk borusuna kaçma vakaları için açıklamalarda bulunan Agopyan, “Yabancı cisim yutmalarında yutma gerçekleştikten sonra eğer siz yutulan maddenin ne olduğunu biliyorsanız yutmanın sonrasında çocuğa hiçbir şey yedirmeden yutulan materyalin benzerini alıp sağlık kuruluşuna başvurmanız gerekir. Yabancı cisim soluk borusuna kaçmışsa yarı tıkanma ve tam tıkanma dediğimiz iki süreç var. Tam tıkanmada çocuğun sesi asla çıkmaz ve çocuk morarmaya başlar. Böyle durumda Heimlich manevrası yapmamız gerekiyor. Yarı tıkanma varsa çocuğun sırtına öksürmesi için vurulmaz. Sadece öksürmesi gerektiği söylenir” diye konuştu.
KANAMA DURMAZSA, BASI YAPILAN BEZİ ÇEKMEYİN!
Agopyan, sıyrıklı düşme için de, “Düştüğünüz bölgedeki yabancı cismin yaranın üzerine yapışma ihtimaline karşı ılık sabunlu suyla o bölge yıkanır. Kanama varsa temiz bir bezle üzerine baskı yapılır ve sağlık kuruluşuna başvurulabilir. Bası yapmanıza rağmen kanama durmuyorsa bası yaptığınız ilk bez oradan asla çekilmez. O bezin üzerine temiz bir bez daha kuvvetli bir bası uygulayarak sabitleyip, o şekilde sağlık kuruluşuna gidilir. Burkulma, morarma, çarpma gibi durumlarda masaj yapma işleminden uzak durarak sadece bir beze buzu sararak bölgeye uygulayabiliriz” ifadelerini kullandı.
VÜCUDA SAPLANAN YABANCI CİSMİ ÇIKARMAYIN!
Saplanmış şekilde olan kesici delici alet yaralanmalarında ise saplanan maddenin, saplandığı yerden çekilmemesi gerektiğini vurgulayan Tanya Agopyan, “Saplanma esnasında girerken etrafındaki damarları zedeleyerek içeri girdiği için, çıkarttığınızda kanama artabilir ya da kanama yokken kanama başlayabilir. Dolayısıyla temiz bezle saplanan materyalin etrafını hareket etmemesi için sarmak ve bölgeyi sabitleyip sağlık kuruluşuna gitmek gerekir” diye konuştu.