İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bir yandan devletin, bir yandan Diyarbakır ailelerinin eli Kandil`in iki yakasına sarılmıştır. Yılda 5 bin kişi katılırdı, geçen yıl sadece 52 kişi katılmıştır. Hiç merak etmesinler, kandırdıkları, kaçırdıkları o 52 kişiyi de geç olmadan onlardan kurtaracağız." dedi.
Soylu, Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Daire Başkanlığında düzenlenen 25. Dönem Kadın Polis Özel Harekat (PÖH) Mezuniyet Töreni`ne katıldı.
Mezun olan 500 kadın özel hareket polisine hitaben "Bu mesleklerin ilhamı, gayreti, sorumluluğu önce Cenabıhak`tan, sonra da bu aziz milletin kendisinden gelir. İşte onun için eğer bu üniformayı giyiyorsanız Cenabıhakk`ı da bu milleti de iyi tanımak lazım." diyen Soylu, geçmişte elde edilen başarıları, çağ kapayıp çağ açan zaferleri anımsattı.
Soylu, yakın tarihte de tüm zorluklardan her seferinde güçlenerek ayağa kalktıklarına işaret ederek, "15 Temmuz gecesi son bir hamle daha yaptılar. Allah bilir belki de ellerini ovuşturup `Bu sefer oldu, bu sefer tamam.` dediler ama biz Demet`le, Kübra`yla, Gülşah`la, Sevda`yla, Seher`le, Zeynep Başkomiser`le, güzel adam Önder Güzel Başkan`la, Mustafa Tecimen Başkan`la, Murat Amir`le, Oruç kardeşlerle ve şu anda maneviyatlarıyla burada olan o gecenin tüm şehitleriyle onların tüm hesaplarını yine altüst ettik. Yine hüsrana uğradılar." ifadelerini kullandı.
O tarihte 8 bin olan özel harekatçı sayısının bugün 22 bine, 264 bin olan polis sayısının 313 bine, 138 bin olan jandarmanın 203 bine, 4 bin 800 olan sahil güvenlik personelinin 7 bin 100`e, bekçi sayısının da 30 bine ulaştığına dikkati çeken Soylu, Türkiye`nin kendi İHA`larını, uçağını, arabasını üretmek için çalıştığını, sınır ötesinde mazlumlara umut olmak için Azerbaycan`da, Libya`da, İdlib`de, terörle Kato`da ve Tendürek`te mücadele verdiğini vurguladı.
"15 Temmuz`dan sonra hainlerle hesaplaştık ve çok büyük bir değişime adım attık"
İçişleri Bakanı Soylu, özel harekatçıların mücadeleden asla vazgeçmeyeceğinin altını çizerek, Türkiye`ye diz çöktürmek isteyenlerin ülkede huzursuzluk, kardeş kavgası ve terör olsun, ülkenin minarelerinden ezan okunmasın, okunacaksa bile "Allahu ekber" denilmesin, millet inancından, maneviyatından, geleneğinden uzak kalsın ve gençler uyuşturucunun elinde helak olsun diye her türlü kötülüğü yapacaklarını söyledi.
Özel harekat polislerinin de mücadele etmek için, hak ve adaleti üstün kılmak için var olduğunu ifade eden Soylu, "15 Temmuz gecesinden sonra o hainlerle hesaplaştık ve çok büyük bir değişime adım attık." dedi.
Türkiye`nin 2002`den beri büyük bir altyapı ve kalkınma hamlesi başlattığına, uygulamaya aldığı icraatlara dikkati çeken Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye`nin 15 Temmuz`dan sonra yaşadığı değişim ve gelişim tarihin hiçbir döneminde yaşanmamıştır. Bugünün Türkiyesi artık sadece insansız hava aracı üretirken yerli ve milli değildir. Türkiye de Orta Doğu`da adım atarken, göçü yönetirken, terörle mücadelede, asayişte, uyuşturucuyla mücadelede yerli ve millidir. Türkiye, trafik güvenliğini sağlarken yerli ve millidir. Dünyanın gelişmiş ülkelerine diz çöktüren virüs salgını ile mücadele ederken yerli ve millidir.
Yerli ve millilik alelade bir söylem değildir, bu ülkenin bu milletin, Türkiye Cumhuriyeti devletinin, hükümetimizin, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki Türkiye`nin 21. yüzyıl stratejisidir. Türkiye, 15 Temmuz sonrasında hiç bocalamadan tüm güvenlik başlıklarında yeni bir konsepte geçmiş, güvenlik birimlerinin teknik ve personel kapasitesini arttırmış, her konuya özgün stratejiler ve somut eylem planları uygulamış ve tüm güvenlik başlıklarında olumlu sonuçlar almıştır."
"Devletin, Diyarbakır ailelerinin eli Kandil`in iki yakasına sarılmıştır"
Türkiye`nin yıllarca terörle mücadele ettiğini, 15 Temmuz`dan sonra da bütün o yılların tecrübesi ve kazanımlarının üstüne yepyeni bir stratejiyle, yeni nesil bir gayret ortaya koyduklarının altını çizen Soylu, "Bir zamanlar 1500 kişiyle piknik yapar gibi kamp yapan PKK`nın bugün tamamı 320 kişinin altındadır. PKK`nın bugün kolunu kaldıracak hali söz konusu değildir. Eren Bülbül enselerindedir, Allah şahittir ki hesabını görecektir." diye konuştu.
Bakan Soylu, "Kandil`deki o ahlaksız söylediklerinin hiçbirinin hükmü yoktur. Bir yandan devletin, bir yandan Diyarbakır ailelerinin eli Kandil`in iki yakasına sarılmıştır. Yılda 5 bin kişi katılırdı, geçen yıl sadece 52 kişi katılmıştır. Hiç merak etmesinler, kandırdıkları, kaçırdıkları o 52 kişiyi de geç olmadan onlardan kurtaracağız." şeklinde konuştu.
Türkiye`nin bugün terör örgütleri DEAŞ, DHKP/C, FETÖ ile kıyasıya mücadele halinde olduğunu vurgulayan Soylu, şunları kaydetti:
"Sol örgütlerin kırsal kadroları bugün tamamen tasfiye edilmiştir, etkinlikleri bitmiştir. Bir, iki kişi ya vardır ya yoktur. Zaten onlar da Avrupa`ya kaçma telaşındadır çünkü hamileri, ağababaları oradadır. Sosyal medyadaki hezeyanlarına bakmayın, FETÖ`nün de bugün eli ayağı kesilmiştir. Operasyonlarımız nefes aldırmadan devam etmektedir.
Bunları sürekli anlattığımız için belki birileri kanıksamış, bugün gelinen noktayı çok önemsemiyor olabilirler. Öyleyse onları rahatsız edecek bir şey söyleyeyim. Türkiye, bugünlere Demirtaş`ın talimatını verdiği çukur-barikat eylemlerini bastırıp da gelmiştir. Yıllardır PKK`ya peşkeş çektikleri belediyeleri tekrar vatandaşın hizmetine vermiş de bugünlere gelmiştir. Darbecilerden gelecek haberi televizyon başında bekleyerek değil, meydanlarda, sokaklarda, köprülerde ve bu gazi mekanda şehitler vererek bugünlere gelmiştir. Türkiye, bugünlere kanunu, hukuku üstün tutarak gelmiştir."
Bakan Soylu, "Birilerinin kulağına küpe olsun, Türkiye, bugünlere demokrasiyi sabotaj ederek değil, demokrasiye inanarak, kendi iradesiyle, yüzde 52 oy vererek seçtiği yerli ve milli bir liderle, sözde değil, gerçek, meşru ve tüm dünyanın saygı duyduğu bir liderle gelmiştir. Kimse kusura bakmasın demokrasinin, hukukun, milletin karşısında herkes haddini bilmelidir. Bizler bu değerlerimizi çiğnetmeyiz." diye konuştu.
(Sürecek)
Kaynak: Anadolu Ajansı / Burcu Çalık Göçümlü