Bakan Soylu, Gölbaşı'nda düzenlenen 25'inci Dönem Kadın Polis Özel Harekat (PÖH) Mezuniyet Töreni'ne katıldı. Burada konuşma yapan Bakan Soylu, "Bu mesleklerin ilhamı, gayreti ve sorumluluğu önce Cenabıhaktan, sonra da bu aziz milletin kendisinden gelir. İşte onun için, eğer bu üniformayı giyiyorsanız Cenabıhakkı da iyi tanımak lazım, bu milleti de iyi tanımak lazım. Kösedağ'da bizi tarihe gömdüklerini zannettiler. Fakat biz 56 yıl sonra üç kıtaya hükmedecek bir devletin temelini attık. Ankara Savaşı'nda bu hikayenin bittiğini zannettiler ama biz 51 yıl sonra bir fetih ve bir Fatih’le çağ kapayıp, çağ açtık. Sevr ile bizi parça parça ettiklerini zannettiler ama biz 3 yıl sonra, ay yıldızlı bayrağımızla cumhuriyetimizle beraber ayağa kalktık. Darbe dediler, demokrasi dedik. Fitne dediler, kardeşlik dedik. Sağ- sol, Alevi- Sünni, Türk- Kürt dediler, millet dedik. Fakirlik, kriz, İMF dediler, biz alın teri dedik. Her seferinde de ayağa kalktık. 15 Temmuz gecesi, son bir hamle daha yaptılar. Allah bilir ya, belki de ellerini ovuşturup 'bu sefer oldu, bu sefer tamam' dediler ama biz Demetle, Kübrayla, Gülşahla, Sevdayla, Seherle, Zeynep baş komiserle, Mustafa Tecimen başkanla, Murat amirle, Oruç kardeşlerle ve şu anda maneviyatlarıyla burada olan, o gecenin tüm şehitleriyle onların tüm hesaplarını yine alt üst ettik. Yine yanıldılar, yine hüsrana uğradılar" ifadelerini kullandı.
'HER TÜRLÜ KÖTÜLÜĞÜ YAPACAKLAR'
Kadın özel harekatçılara seslenen Soylu, "Şimdi siz niye buradasınız biliyor musunuz? Neden o tarihte yaklaşık 8 bin olan özel harekatçımız bugün 22 bindir. Neden o gün 264 bin olan polisimiz bugün 313 bindir. Neden o gün 138 bin olan jandarmamız bugün 203 bindir. Neden o gün 4 bin 800 olan sahil güvenliğimiz bugün 7 bindir. Neden 30 bin bekçimiz var, neden kendi İHA'larımızı yapıyoruz. Neden kendi uçağımız, kendi arabamızla uğraşıyoruz. Neden silahlı kuvvetlerimiz sınırımızın ötesindeki mazluma umuttur. Neden Azerbaycan'dayız, Libya'dayız, İdlib'deyiz, karda, kışta Kato'dayız, Gabar'dayız, 3 bin metre rakımda o ay yıldızlı bayrağın altında nöbet tutarız ve neden gündüz oturmaz gece uyumayız biliyor musunuz? Çünkü vazgeçmeyecekler. Çünkü bize diz çöktürmek isteyenler, arkalarını dönüp gitmeyecekler. Bu ülkede huzursuzluk olsun, kardeş kavgası olsun, terör olsun, bu ülkenin minarelerinden Ezan-ı Muhammedi okunmasın, okunacaksa bile Allah-u Ekber denmesin diye, bu millet inancından, geleneğinden, maneviyatından uzak kalsın diye, yaşlılarımız torunlarıyla değil huzurevlerinde yaşlansın diye, gençlerimiz aile bilmesin, uyuşturucunun elinde heder olsun diye, bu toprakların çocukları Pülümür yaylasında el ele, gönül gönüle kardeşçe nefes almasın diye ve bu millet tarihten silinsin diye her türlü kötülüğü yapacaklar. İşte sizler bunun için buradasınız. Mücadele etmek için, ne olursa olsun millete, kanuna, demokrasiye, vicdan ve merhametinize tabi olmak için, dünyada hak ve adaleti üstün kılmak için buradasınız" şeklinde konuştu.
'YERLİ VE MİLLİLİK, ALELADE BİR SÖYLEM DEĞİL, BİR 21'İNCİ YÜZYIL STRATEJİSİDİR'
15 Temmuz gecesinden sonra, hainlerle hesaplaştıklarını ve çok büyük bir değişime adım attıklarını belirten Bakan Soylu, "Doğrudur, Türkiye 2002'den beri büyük bir altyapı ve kalkınma hamlesi başarmıştır. Yollar, hastaneler ve havaalanları yapmıştır. IMF prangasını söküp atmıştır. Fakat şunu herkesin bilmesini isterim ki Türkiye'nin 15 Temmuz'dan sonra yaşadığı değişim ve gelişim, tarihinin hiçbir döneminde yaşanmamıştır. Bugünün Türkiye'si, artık sadece insansız hava aracı üretirken yerli ve milli değildir. Türkiye, Ortadoğu'da adım atarken yerli ve millidir. Göçü yönetirken yerli ve millidir. Türkiye terörle mücadelede yerli ve millidir. Türkiye asayişte, uyuşturucuyla mücadelede yerli ve millidir. Türkiye trafik güvenliğini sağlarken yerli ve millidir. Dünyanın gelişmiş ülkelerine diz çöktüren virüs salgınıyla mücadelede yerli ve millidir. İfade etmek isterim ki yerli ve millilik, alelade bir söylem değil, bir 21'inci yüzyıl stratejisidir" diye konuştu.
'PKK'NIN BUGÜN TAMAMI 320 KİŞİNİN ALTINDADIR'
Bakan Soylu, Türkiye'nin 15 Temmuz sonrasında hiç bocalamadan, tüm güvenlik başlıklarında yeni bir konsepte geçtiğini, güvenlik birimlerinin teknik ve personel kapasitesinin artırıldığını, her konuya özgün stratejiler, somut eylem planları uygulayarak, tüm güvenlik başlıklarında olumlu saha sonuçları aldığını belirtti. Soylu, konuşmasında şunları kaydetti:
"Biz yıllarca terörle mücadele ettik. Fakat 15 Temmuz'dan sonra, bütün o yılların tecrübesi ve kazanımlarının üstüne yepyeni bir stratejiyle yeni nesil bir gayret ortaya koyduk. Bir zamanlar bin 500 kişiyle piknik yapar gibi kamp yapan PKK'nın bugün tamamı 320 kişinin altındadır. PKK'nın bugün kolunu kaldıracak hali yoktur. Eren Bülbül enselerindedir, hesabını görecektir. Kandildeki o ahlaksızın söylediklerinin hiçbir hükmü yoktur. Bir yandan devletin eli, bir yandan Diyarbakır ailelerinin eli, kandilin iki yakasına sarılmıştır. PKK'ya yılda 5 bin kişi katılırdı, geçen yıl sadece 52 kişi katılmıştır. Hiç merak etmesinler, kandırdıkları, kaçırdıkları o 52 kişiyi de geç olmadan onlardan kurtaracağız. Türkiye bugün DEAŞ'la, DHKP-C ile kıyasıya bir mücadele halindedir. Sol örgütlerin kırsal kadroları bugün tamamen tasfiye edilmiştir, etkinlikleri bitmiştir. Bir iki kişi ya vardır ya yoktur, zaten onlar da Avrupa'ya kaçma telaşındadır. Çünkü hamileri, ağababaları oradadır. Sosyal medyadaki hezeyanlarına bakmayın, FETÖ'nün de bugün eli ayağı kesilmiştir, operasyonlarımız nefes aldırmadan devam etmektedir."
'ÖZEL HAREKÂT PERSONEL SAYISINI 22 BİN 3'E ÇIKARDIK'
Bakan Soylu, 15 Temmuz gecesi Türkiye'nin demokrasisini, millet iradesini savunmak için şehit düşenlerin hakkını hiç kimsenin pespaye siyasetine, ölçüsüz laflarına alet etmeyeceklerini belirterek, "Şehitlerimizin acısı hala tazedir ve her zaman da öyle kalacaktır. Ancak, bizde bir söz vardır, 'Yiğit düştüğü yerden kalkar' derler. İşte onun için, o hadiseden sonra, Özel Harekât Başkanlığımıza ayrı bir önem verdik. 2017 yılında daire başkanlığı statüsü yükseltilerek, Özel Harekât Başkanlığı’na dönüştürüldü ve 8 ilimizde doğrudan merkeze bağlı özel harekât müdürlükleri ile Çankırı Özel Harekât Polis Eğitim Merkezi Müdürlüğü kuruldu. Darbe girişimi esnasında hasar gören hizmet binası ve nizamiyenin yerine yenisi inşa edildi. Çok ciddi şekilde personel kapasitemizi de artırdık. İfade ettiğim gibi 2015 yılında ülkemiz genelinde özel harekât personeli sayısı 7 bin 765’ti. Bugün bu sayıyı 22 bin 3'e çıkardık. Çok ciddi bir yatırımla Özel Harekât Başkanlığı eğitim tesislerinde dünyada sadece 3 ülkede bulunan ve kısa adı SATEM olan Sanal Taktik Eğitim Merkezi’ni hayata geçirdik" dedi.
'RABBİM AYAĞINIZA TAŞ DEĞDİRMESİN'
Bakan Soylu, konuşmasının sonunda, polis teşkilatına yepyeni bir kuvvet, yepyeni bir güç olarak gözleri ışıl ışıl 500 kadın polisin katıldığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Biz bu beş yüz evladımızı tam 17 bin 602 aday arasından seçtik. Eminim ki o kardeşlerimizin her biri de bu emaneti hakkıyla taşırdı ama en nihayetinde bir seçim yapmak lazımdı, inşallah onlarla da başka vesilelerle buluşuruz. Bugün buradaki kardeşlerimizin hepsi, eğitimlerini tamamladılar, polis meslek müfredatının yanı sıra ileri seviye atış teknikleri, keskin nişancılık, arazi harekâtı gibi birçok konuda eğitim aldılar. Biraz sonra yemin ederek, görev yerlerine dağılacaklar. Yemin metni sabittir ama benim bu törenlerde adetimdir, kendim sorarım, cevabı kendim duymak isterim. 25'inci dönem kadın özel harekatçılar, 'beşyüzler' size soruyorum; Dünyanın bu en büyük emanetini teslim almaya, bu emaneti canınız pahasına korumaya, nereden ‘imdat’ sesi duyarsanız koşmaya, görev neredeyse orada olmaya, Nene Hatunların, Şerife Bacıların, Nezahat Onbaşıların, Halime Çavuşların torunları, Kübra’nın, Seher'in, Gülşah'ın, Zeynep'in arkadaşları, size soruyorum; şu ay yıldızlı bayrak uğruna, onların yaptığını yapmaya hazır mısınız? Allah sizlerden razı olsun. Rabbim ayağınıza taş değdirmesin. Cenabıhak çıktığınız bu yolu, hayırlı ve mübarek eylesin."
Bakan Soylu, daha sonra kadın özel harekât polislerinin özel gösterisini izledi. Soylu, kadın özel harekât polislerinin yemin töreninin ardından hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra alandan ayrıldı.