Sualtı dünyasının 'Amazon ormanı' olarak anılan ekosistemde önemli yere sahip 'deniz çayırı', son yıllarda yok olma tehlikesi altında. Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Su Ürünleri Fakültesi'nden Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, Antalya kıyılarında farklı bölgelerde yaptığı dalışlarda giderek azalan deniz çayırlarını ve çayırlara zarar veren çapa ile zincirleri görüntüledi. Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, Ege ve Akdeniz'e özgü endemik tür olan ve adını Yunan deniz tanrısı Poseidon'dan alan Posidonia Oceanica ile Cymodocea ve Zostera türü deniz çayırlarının yok olma tehlikesi taşıdığını söyledi.
Antalya'da 30 metre derinliğe kadar deniz çayırı görüldüğünü anlatan Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, şöyle konuştu:
"Ege ve Akdeniz'e özgü endemik tür olan deniz çayırları, Yunan deniz tanrısı Poseidon ismini alır. Akdeniz'in Amazon Ormanları, akciğeri Poseidon Çayırı ile diğer tür çayırlar kıyılarımızda var. Son yıllarda bu deniz çayırlarının yok olmaya başladığını görüyoruz. Özellikle koy ve körfezlerde tekne zincirleri ve çapalar çayırları ezip, köklerinden sürüklüyor. Antalya'daki çayırlar kirlilikten de olumsuz etkileniyor. Antalya kıyılarında çayırların yok olmasına en iyi örnek Sıçan Adası çevresi. Ada çevresinde deniz çayırları azaldı. Nedeni çapa atılması ve zincirler. Demirleyen teknelerin çapası sürüklenerek çayırları köklüyor."
Deniz çayırlarının ekosistemdeki önemini vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, yeşil deniz kaplumbağalarının da beslenirken deniz çayırlarını tüketmesinin, yok olma sürecini hızlandırdığına dikkati çekti. Yeşil deniz kaplumbağasının deniz çayırını ısırıp, köklediğine değinen Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, "Yeşil kaplumbağa besin olarak tüketirken, kökünden ısırıp çektiğinden yok oluyor. Deniz çayırları oksijen üretir. Balıkların, birçok canlının besinini oluşturur. Çayırlar, canlıların saklanma, üreme alanı oluşturur. Suyu biyolojik olarak arıtırlar. Deniz içinde erozyonu önler. Son yıllarda kıyılarımızda deniz çayırları yok olma aşamasına geldi" diye konuştu.