Osmaniye'de görevli Cumhuriyet Savcısı Mehmet Bülbül, bir süre önce Osmaniye Devlet Hastanesi Ortopedi Servisi'nde muayene oldu. 12 Nisan'da tekrar aynı servise gelen Bülbül, Dr. Kemal Gökhan Günel'in odasına girip, muayene olmak istedi. Bu yüzden ikili arasında yaşanan tartışmanın ardından Dr. Günel, gözaltına alınarak götürüldüğü Osmaniye Emniyet Müdürlüğü'nde ifadesi alınıp, serbest bırakıldı. Günel'e meslektaşları da emniyete gelerek destek verdi.
Günel, ifadesinde, nöbetçi doktor olarak görev yaptığı sırada içeri giren ve sonradan savcı olduğunu öğrendiği Mehmet Bülbül'ün bacağına atel takıldığını, Dr. Melihşah Bey ile randevusu olduğunu ve kontrol olacağını söylediğini belirterek, "Ben de randevusu olup olmadığını sordum. Randevusunun olmadığını söyledi. Melihşah Bey ile tedaviye devam etmesi gerektiğini, kendisini acil hastanın beklediğini belirterek çıkmak istedim. Savcı Bey, 'Bana akıl verme bana bakacaksın' dedi. Hastanın doktor seçme hakkı olduğu kadar doktorun da hasta seçme hakkı olduğunu, bu üslupla artık kendisine yardımcı olamayacağımı söyledim. Bunun üzerine Cumhuriyet Savcısı olduğunu söyleyip, 'Seninle uğraşacağım. Bak şimdi gerekli yerleri arıyorum bana nasıl bakacaksın' dedi. İstediği yere şikayet edebileceğini belirterek odadan çıktım. Başhekime durumu anlatıp tekrar odaya döndüğümde Savcı Bey'in 'Hakkında gerekeni yapacaklar, ilgili yerleri aradım' dedi. Ben de güvenlik ve polisi çağırıp, Savcı Bey'in dışarı çıkartılmasını istedim. Tehdit ettiği için Savcı Bey'den şikayetçi oldum" dedi.
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Bülbül de ifadesinde, "Bacağımdaki alçıyı aldırmak için Dr. Melihşah Bey'den randevu alıp, hastaneye gittim. Melihşah Bey'in odasına geldim, kapı yarıya kadar açıktı, içeri girdiğimde başka bir doktor vardı. Yanındaki sekretere Melihşah Bey ile randevum olduğunu söyleyince sekreter izinli olduğunu belirtti. Melihşah Bey'in muayene edip, bacağımda alçıyı incelteceğini ya da çıkartacağını anlatırken araya giren Dr. Günel, 'doktoru kimse o ilgilensin, dere geçilirken at değiştirilmez, hastanın doktor seçme hakkı varsa doktorun da hasta seçme hakkı olduğunu' belirtip 'Sana bakmıyorum' dedi. Cumhuriyet Savcısı olduğumu söyledim. Biraz durakladıktan sonra 'Kim olursan ol nereye şikayet edersen et' diyerek odadan çıktı. Başhekimi arayarak durumu anlattım. Bir süre sonra doktor tekrar geldi, 'Sen kim oluyorsun, beni sürdürecekmiş, terbiyesiz' dedi. Ben de 'haddini bil sınırlarını aşma' diye cevap verdim. Sonra polis ve güvenlik görevlileri geldi. Dr. Günel hakkında bu davranışları nedeniyle şikayetçi olmaya karar verdim" diye konuştu.
Savcı Mehmet Bülbül'e refakat eden arkadaşı İ.S. ise ifadesinde, kapı önünde beklerken tartışma sesi duyduğunu, doktorun 'Kim olursan ol nereye şikayet edersen et, muayeneni yapmıyorum,' 'Çıkartın bunu dışarı' şeklinde bir şeyler söylediğini, Savcı Bey'in de doktorun sakin olmasını istediğini, doktorun da sesini daha fazla yükselterek 'terbiyesiz' dediğini, Savcı Bey'in de doktora 'kapa çeneni' şeklinde uyarıda bulunduğunu ileri sürdü.
Güvenlik görevlisi A.A., sekreter D.Ö.'nin yardım istemesi üzerine odaya gittiklerini, bu sırada Savcı Bey'in parmak sallayarak Dr. Günel'e hitaben 'otur yerine çok konuşma. Sen savcıya böyle davranıyorsan, normal vatandaşa kim bilir nasıl davranıyorsun' dediğini Günel'in de 'Gelip gördün mü gözünle nasıl davrandığımı, bu şekilde beni suçlayamazsın' dediğini anlattı.
Diğer güvenlik görevlisi H.Ç. de ifadesinde şunları söyledi:
"Odaya girdiğimde Dr. Günel, 'Size bakan doktor ben değilim. Bana muayene olmak istiyorsanız randevu almanız gerekiyor, ben bugün sağlık kuruluna bakıyorum' dedi. Bunun üzerine Savcı Bey, işaret parmağını sallayarak 'otur yerine işini yap' dedi."
SEKRETER: ‘KES SESİNİ GEL İŞİNİ YAP’ DEDİ
Polis memuru A.C. ise doktor ile savcının tartıştığını, kimsenin fiziki temasta bulunmadığını, kimsenin hakaret etmediğini söyledi. Sekreter D.Ö. de verdiği ifadesinde, şunları anlattı:
"Savcı Bey, içeri girerek Melihşah Bey ile kontrolü olduğunu söyledi, ben de izinli olduğunu nöbetçi doktorun Kemal Bey olduğunu söyledim. Bu sırada Kemal Bey telefonla konuşuyordu, ben durumu anlatırken Savcı Bey araya girip, 'Bana ne zaman bakacaksın' dedi. Kemal Bey de asıl doktorun izinli olduğunu ve kendisine muayene olması gerektiğini söyledi. Savcı Bey de 'Bana işini öğretme kes sesini gel işini yap' dedi. Doktor Bey de hasta haklarını hatırlatarak 'Hastanın doktor seçme hakkı varsa doktorun da hasta seçme hakkı var. Sizi bu üslupla muayene etmeyeceğim' dedi. Ardından da acil bir vakaya gitti. Bir süre sonra doktor tekrar döndü. Sinirli olan Savcı Bey, 'Sürdüreceğim seni bu yaptıklarının bedeli ödeyeceksin' dedi. Doktor Bey de 'Ödetmenizi bekleyeceğim. Lütfen ödetin' dedi. Savcı Bey odaya girişi esnasında kapıyı tutarken kapıyı ittirmesi sonucu beni de itekledi. Ben de şikayetçiyim"
TAKİPSİLİK KARARI
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Bülbül hakkında olay yeri Osmaniye'de görev yapması nedeniyle soruşturma dosyası Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Başsavcılık Soruşturma Bürosu tarafından alınan ifadelerin ardından Savcı Mehmet Bülbül hakkında 'Basit yaralama suçundan delil yetersizliğinden, tehdit suçundan delil yetersizliği ve unsur yokluğu nedenleriyle 'kovuşturma yapılmasına yer olmadığı' yönünde karar verildi.
DAVA AÇILDI
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Bülbül'ün şikayeti üzerine Osmaniye Cumhuriyet Savcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda iddianame hazırlandı. İddianamede, 'Müştekinin tedavi amaçlı hastaneye gittiği, şüpheli olan doktora muayene talebini ilettiği, şüphelinin nöbetçi doktor olmasına rağmen tedaviden kaçındığı, müştekinin kamu görevlisi ve mesleğini bildirmesine rağmen müşteki hakkında beyaz kod ihbarı verildiği, polis memurları, özel güvenlik görevlileri olay yerindeki tanıklar huzurunda kolluk görevlilerine hitaben, 'çıkartın bunu dışarı, kim olursan ol, nereye şikayet ediyorsan et, beni sürdürecekmiş terbiyesiz' şeklinde yüksek sesle aşağılayıcı ve müştekinin saygınlığını rencide edecek seviyede onur kırıcı hal ve tavınlar sergilediği, bu durumun hastanenin güvenlik kamera kayıtlarına da yansıdığı, müştekinin iddialarını destekler mahiyette tanık beyanlarının bulunduğu, şüphelinin eyleminin kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret suçunu oluşturur" denildi. Dr. Günel hakkında 'Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret' suçlamasıyla hazırlanan iddianame Osmaniye 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi.
KARARI İTİRAZ EDİLDİ
Dr. Mehmet Gökhan Günel'in avukatı Cengiz Bayram, Cumhuriyet Savcısı hakkında verilen 'takipsizlik' kararına Sulh Ceza Mahkemesi'ne itirazda bulunduklarını söyledi. Tartışmanın ardından hastane idaresi tarafından Dr. Günel'i 'kınama' cezası verildiğini, Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz edip, bu kararı durdurduklarını ancak idarenin bu kez 'uyarı' cezası verdiğini ona da itiraz ettiklerini belirten Avukat Bayram, uygulanın mobbing nedeniyle Dr. Günel'in kamu görevinden istifa ettiğini açıkladı.