Genetik ve enfeksiyon hastalıklarını saptayan tanı kitleri ve cihazları geliştirip üreten, bugün başta İtalya, İngiltere ve Fransa olmak üzere 70’ten fazla ülkeye ihracat yapan yüzde 100 Türk sermayeli biyoteknoloji firması Anatolia Tanı A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Alper Akyüz, şirket ve ürettiği robotik cihazlar hakkında detaylı bilgi verdi. 2021 yılı rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akyüz, yeni AR-GE merkeziyle birlikte 2022 yılına dair hedefleri de anlattı.
70’TEN FAZLA ÜLKEYE KİT VE ROBOTİK CİHAZ İHRACATI
11 yıl önce kurulan şirketin bünyesinde çalışanları ve bugüne kadarki projeleri anlatarak sözlerine başlayan Akyüz, “Biz 2010 yılında kurulan bir şirketiz. 5 kişilik bir kadroyla, 100 metrekarelik bir AR-GE laboratuvarında çok mütevazi koşullarda kurulduk. Amacımız diyagnostik alanda dünya standartlarında kit ve cihaz üretmekti. 11 yıl sonra geldiğimiz noktada yaklaşık 15 bin metrekarelik bir alanda faaliyet gösteriyoruz. 38’i AR-GE merkezinde olmak üzere 100’den fazla çalışanımız var. Ürünlerimizi 70’ten fazla ülkeye ihraç ediyoruz. Türkiye’de 100’ün üzerinde laboratuvarda ürünlerimiz kullanılıyor. 350’den fazla diyagnostik kit ve cihazın üretimini gerçekleştiriyoruz” dedi.
24 ÖRNEĞİN DNA’SI 1 SAATTE ELDE EDİLİYOR
PCR başta olmak üzere tüm genetik tanı yöntemlerinde, örneklerden DNA ya da RNA saflaştırmak gerektiğini belirten Akyüz, “Biz bu işlemi, robotik cihazlarımızla insan eli değmeden hem çok kısa sürede hem de hatasız olarak yapabiliyoruz. Ürettiğimiz birkaç çeşit cihaz var. 24 örnek kapasiteli cihazımızın üretimine hız verdik. Türkiye’de, dünyanın özellikle gelişmiş ülkelerinde çok talep alan bir cihaz. Bugüne kadar 50’den fazla cihazı kullanıma sunmuş bulunmaktayız. Haftada 3-4 cihazla üretimimize devam ediyoruz” diye konuştu.
24 örneğin DNA’sını elde edebilen cihazın fazla talep gördüğünü aktaran Akyüz, “Bu cihazlar çok çeşitli organik materyallerden, kandan, dokudan veya yiyecek maddelerinden DNA ya da RNA ekstrakt edebilme özelliğine sahip. 24 örneğin DNA’sını yaklaşık 1 saat içinde elde etmemizi sağlıyor. Üstelik bunu, hataya müsaade etmeden tam otomatik bir şekilde yapabiliyor. Bu hem laboratuvarların işlem kapasitesinin arttırıyor hem de laboratuvar teknisyenlerinin üzerindeki iş yükünü azaltıyor. Dolayısıyla yıldan yıla çok daha fazla sayıda talep gören bir cihaz. Bu cihazların 48 ve 96 örneği aynı anda işleyebilen versiyonları da bu yıl içerisinde piyasaya sürülmüş olacak. O cihazlara da çok yüksek sayıda talep olacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
YENİ AR-GE MERKEZİNDE DE YENİLİKÇİ CİHAZLAR VE KİTLER GELİŞTİRİLECEK
“Kurulduğumuzdan beri AR-GE’ye çok önem veren bir şirketiz” diyen Akyüz, sözlerine şöyle devam etti:
“Ürettiğimiz yenilikçi ürünlerle kendimizi geliştirip büyütebildik. O yüzden bizim için yeni AR-GE faaliyetleri başlatmak ve yeni projeler, ürünler geliştirmek son derece önemli. Yeni AR-GE merkezimiz de yaklaşık 12 bin metrekarelik bir alan içerisinde kurulu. Çok daha fazla sayıda araştırmacıyla çok daha hızlı, efektif, daha iyi alt yapı imkanlarını kullanarak AR-GE faaliyetlerimizi sürdürüyor olacağız. Yeni platformlar geliştirmeyi hedefliyoruz. Sadece PCR ya da DNA sekanslama üzerine değil, yeni tekniklere dayalı yenilikçi cihazlar geliştirmeyi planlıyoruz. Bunlara bağlı olarak da yeni kitler geliştiriyor olacağız. 350’nin üzerindeki ürün portföyümüzü daha da geliştirmek amacıyla bu AR-GE merkezinin imkanlarını kullanacağız.”
2021’İN İLK 6 AYINDA YAKLAŞIK 200 MİLYON LİRALIK CİRO
2021 rakamları hakkında bilgi veren Akyüz, “2021 yılının ilk 6 ayında yaklaşık 200 milyon liralık bir ciro elde ettik. Bunun yüzde 85’inden fazlası FAVÖK (Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kar). Dolayısıyla çok yüksek katma değer üreten bir şirketiz. Yeni AR-GE merkezimizin sağlayacağı olanaklarla, piyasaya çıkartacağımız yeni ürünlerle 2022 yılında da bu büyümeyi daha da hızlandırarak sürdürmeyi hedefliyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.