Mert Hakan Şeker, 7 yaşındayken komşularının tavsiyesi üzerine piyano eğitimi almaya başladı. Eskişehir’de bir yıl piyano eğitimi alan Şeker, daha sonra babasıyla Bursa’ya gelip piyano eğitmeni Elena Çekiç’ten ders aldı. Yaklaşık 5 yıl Çekiç ile çalışan Şeker, ABD, İtalya ve Rusya'nın da aralarında bulunduğu birçok ülkede düzenlenen yarışmalara katıldı.
Yarışmaların 12’sinden, çoğu birincilik olmak üzere çeşitli dereceler alan Şeker, ücretli solo konserler verdi. Daha sonra Avusturya’da piyano eğitimine devam eden Şeker, burada Joseph Haydn Konservatuvarı'nın yetenek sınavlarına katıldı. İlk sınavı başarıyla geçen Şeker, okulun Stanislaw Tichonow'un piyano hazırlık sınıfına kabul edildi. Hazırlık eğitiminin ardından lisans için yeniden sınavlara girecek olan Şeker, sınavı başarıyla geçerse lise eğitimi almadan lisans eğitimine başlayacak.
'PİYANO, YAŞAM TARZI'
Piyanoya olan sevgisini anlatan Mert Hakan Şeker, “Piyano, benim için bir yaşam tarzı. Daha iyi piyano çalabilmek için arkadaşlarımı geri plana attım ve piyanoyu her şeyden önce tuttum ama arkadaşlarımla aram çok iyidir ve birbirimizi çok seviyoruz. Bütün çocukluğumu piyano başında geçirdim ve kendimi bu yönde geliştirmek istiyorum. Bulgaristan, İspanya, Almanya, İsveç, İtalya ve Amerika’da yarışmalara katıldım. Hepsinden dereceyle döndüm. Eylül 2020’de Avusturya’daki Joseph Haydn Konservatuvarı için sınavlara girdim ve hazırlık sınavına kabul edildim. İlk duyduğumda çok sevindik ama yorucu bir süreç. Gelecekle ilgili ilk planım, öncelikle eğitimimi tamamlamak ve ileride ülkemi Fazıl Say gibi, Gülsin Onay gibi en iyi şekilde temsil etmek. Benim gibi hayalleri olanlara yeteneklerinin üzerine gitmelerini öneriyorum” diye konuştu.
'EĞİTİMİ İÇİN AİLEMİZİ İKİYE BÖLDÜK'
Mert Hakan Şeker’in annesi Zeynep Şeker de yaşadıkları süreci anlattı. Mert Hakan’ın eğitimi için ailelerini ikiye böldüklerini dile getiren Zeynep Şeker, “En son düşündüğümüz şeydi, müzikle ilgilenmesi. Çünkü ailemizde müzikle ilgilenen kimse yok. Bir rastlantı sonucu başladık müziğe ama bu kadar ileri gideceğini asla tahmin edemezdik. Beşinci sınıfta, Elena Hanım ile tanıştığımızda amacımız, Mert Hakan’ı iyi bir yere yerleştirmekti. Tabi Joseph Haydn Konservatuvarı’na kabul edildiğini duyduğumuzda çok şaşırdık ve sevindik. Şimdi önce bir sene hazırlık okuyacak. Ondan sonra lisansa başlayacak. Bu bizim için büyük sevinç oldu. Umarım bundan sonraki hayatında da istediklerinin peşinde, başarıyla, hayatına devam eder. Biz eğitimini en iyi şekilde alsın diye ailemizi ikiye böldük. Ailemizin yarısı Eskişehir’de yarısı Bursa’da yaşadı. Fakat geldiğimiz noktada yaptığımız ve yaşadığımız her şeye değdiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
'BAŞARI BİR GRUP İŞİDİR'
Piyano öğretmeni Elena Çekiç ise sınavlara ve yarışmalara hazırlanma süreçlerini anlatarak, “Biz, Mert Hakan’la 5 senedir beraberiz. Çok keyifli zamanlar geçirdik. Amerika’dan Avusturya’ya kadar gezdik. Masterclass aldık, solo konserler verdik. Mert Hakan, çok özel bir öğrenci, günde ortalama 5 saat çalışıyordu. Bundan sonra umarım çok güzel bir eğitim alacak. Girdiği üniversite çok güzel bir okul, hocası çok iyi. Umarım ona bir kapı açar ve büyük konserler verir. Bir yerde güzel bir sonuç varsa, orada grup çalışması da vardır. Sadece öğrencinin ve öğretmenin başarısı yoktur. Herkes çalışmalı ve aile de anlamalı. Çok çalışmak lazım, çok zor olacak ama çalışınca her şey güzel olacak” dedi.