Darıveren Mahallesi'nde seracılık yapan Kadir Hüseyin Okyay, ürettiği domates ve biberleri koronavirüs pandemisi nedeniyle satmakta güçlük çekince, alternatif ürün arayışına girdi. Okyay, bir arkadaşının tavsiyesiyle karanfil üretimiyle ilgili araştırma yaptı. Karanfilin Denizli'de kolaylıkla üretilebileceğini öğrenen Okyay, ocak ayında ilk fideleri toprakla buluşturdu. 4 dönümlük arazisinde kurulu serada üretime başlayan Okyay, ürünün ilk hasadını yaptı. Okyay, 5 farklı türde karanfil üretti, tanesi 50 kuruştan satılan çiçeklerini de Hollanda ve Rusya'ya ihraç etti.
'RİSK OLMAZSA BAŞARI OLMAZ'
Okyay, üretimin ilk yılında Avrupa'ya ihracat yaptığı için gururlu olduğunu söyledi. Karanfil üretimine karar verdiğinde çevresinden olumsuz tepkiler aldığını, ancak hayallerinden vazgeçmediğini belirten Okyay, "Bu işe ilk başladığımda 'yapamazsın' diyen çok oldu. Ben girişimci ruha sahibim. 'Yapamazsın' diyenler şu an bana imreniyor. Onlar da karanfil üretmeyi düşünüyor. Farklı fikirlere hep açık olmuşumdur. Risk olmazsa başarı olmaz. Riski göze alıp bu işten kazançlı çıktığımızı düşünüyorum" diye konuştu.
'TERECİYE TERE SATIYORUZ'
Serasında 125 bin fide diktiğini ve her birinden 7 karanfil elde ettiklerini anlatan Okyay, "Bu yıl yaklaşık 850 bin karanfil üretimi bekliyorum. Çiçeklerimizi Hollanda ve Rusya'ya ihraç ediyoruz. Hollanda, Avrupa'nın çiçek merkezi. Hollanda'ya bugüne kadar 450 bin, Rusya'ya da 220 bin karanfil ihraç ettik. Biz Hollanda'ya karanfil satabiliyorsak, bu büyük bir başarıdır. Hollanda'dan da birçok ülkeye çiçeklerimiz gönderiliyor. Tereciye tere satıyoruz. Bunun gururunu yaşıyoruz. İhracat yaparak ülkemize katkı sağlıyoruz. Hep aynı ürünleri üretmek yerine alternatiflere yönelmeliyiz. Biz öncülük yaptık. Birkaç yıl içinde burası bir karanfil üretim bölgesi olabilir" dedi.
Tarım işçisi Fatma Turgut ise, karanfil toplamanın zor olduğunu, 8-10 saat arası çalıştıklarını ve günde yaklaşık 10 bin çiçek topladıklarını söyledi.