AK Parti'li Turan, muhalefetin direnmesine rağmen TBMM'de kabul edilen 'Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne ilişkin DHA'ya değerlendirmede bulundu. Turan, örgütlü suçlarda gözaltı süresinin uzatılmasına ve kamudan ihraçlara ilişkin OHAL yetkisini 1 yıl daha uzatan 26 maddelik torba kanunun çok farklı kesimlerin uzun süredir beklediği ve özellikle pandemi sürecinde esnafın ve işverenin yükünü azaltmak, ekonomiyi canlandırmak amacıyla önemli düzenlemeler içerdiğini söyledi. Turan, en önemlisi FETÖ ile mücadele anlamında iki konuda OHAL yetkisinin uzatıldığını hatırlatarak, muhalefetin aksine düzenlemenin toplumun merakla beklediği bir kanun olduğunu söyledi.
‘TOPLUMUN FARKLI KESİMLERİ BEKLİYORDU’
Turan, 26 maddeden oluşan torba yasa görüşmeleri sürecinde muhalefetin sadece birkaç maddeyi öne çıkarmasından kaynaklı, OHAL ithamından kaynaklı bir gündem oluştuğuna vurgu yaparak, "Oysa bu kanun çok farklı sosyal kesimlerin ilgilendiği, çok farklı sosyal kesimlerin beklediği farklı konular içeriyordu. Örneğin, köy korucularımızın maaşlarının revize edilmesi, tütün üreticilerimizin cezalarının ertelenmesi, çek yasasından kaynaklanan bazı sorunların giderilmesi gibi birçok konuyu revize eden, düzenleyen bir kanun teklifi. Hatta depremde evleri zarar gören vatandaşlarımıza destek içeren bir kanun teklifiydi. Ancak muhalefet tarafından dön-dolaş-gel üç konu varmış gibi değerlendirildi" dedi.
'İLK İŞ OHAL'İ KALDIRDIK'
Turan, hak etmedikleri bir ithamla karşılaştıklarını kaydederek, "Bu kanun güya OHAL'i getiriyordu. Oysa, AK Parti kurulduğu günden bugüne kadar hep OHAL tarzı olağanüstü dönemlere şerh olmuş, hep karşısında durmuş bir parti. Bizi kıymetli kılan demokrasinin yanında olmak, bu ülkenin özgürlüğüne, refahına iş yapmak. Biz 2002 yılında iktidar olduğumuzda, ilk iş Güneydoğu Bölgemizde OHAL'i kaldırmış insanlarız. Biz FETÖ’den başka hiçbir zaman olağanüstü hali gündeme getirmemiş insanlarız. Hatta FETÖ’nün hain darbe girişiminden sonra Meclisimizin ilan ettiği OHAL'in ilk imkanda 2018'de kaldırılmasını sağlamış insanlarız. Ama önümüzde bir gerçek, bir problem var; bu problemleri değerlendirerek adımlar attık. OHAL'i süresi kadar kabul edip, süresinde kaldırma imkanı bulduk" diye konuştu.
'ASLA OLAĞANÜSTÜ HAL KANUNU DEĞİL'
FETÖ ve terörle mücadele kapsamında hazırlanan düzenlemelerin ihtiyaçtan kaynaklandığını vurgulayan Bülent Turan, "Önümüzde sinsi bir örgüt var; normal bir örgüt yok. İnsanlar 'mahrem imam' adıyla en mahrem yerlere gelmişler, işler yapmışlar. Her gün bir ilde operasyon olmuyor mu? Her gün bir ilde emniyetimiz, askerimiz başta olmak üzere adım atılmıyor mu? Bazı konularda savcılarımızın, emniyetimizin kanun talebi var. Biz bunu değerlendirdik. Bu kanun asla olağanüstü hal kanunu değil. Olan iki konuda süre uzatılması. Bir tanesi memuriyetten menedilmesi durumunda daha önce verilen hakkın 1 yıl daha uzatılması; 5 yıl, 20 yıl değil, 1 yıl daha şu an mevcut olan usulün devam etmesi. İkincisi; gözaltı süreleri 4 gündür. Bu gözaltı süresinde eğer ilgilinin terörle iltisakı varsa, mahkeme kararı olmak kaydıyla, iki defa daha 4 gün imkan veriyor. Yani yargı kararı olmak kaydıyla 12 güne çıkarıyor. Her suç değil, her zaman değil ve emniyetin ve savcının değil, sadece yargı kararı olmak kaydıyla 12 güne çıkarıyor. Ortada bir problem var FETÖ ile ilgili. Buna ilişkin mücadele ile ilgili büyük bir irade var. Kurumların da beklentileri var. Bunları değerlendirmeyecek miyiz, adım atmayacak mıyız?" değerlendirmesinde bulundu.
'FETÖ'YE Mİ TESLİM EDECEĞİZ TÜRKİYE'Yİ?'
Muhalefetin, FETÖ’ye yönelik mücadelede atılan her adıma karşı çıktığını savunan Turan, "Biz eski yıllarda MİT yasası çıkardık; muhalefet karşı çıktı. Güvenlik kanunu çıkardık; muhalefet karşı çıktı. Biz bu adamın bankasını kapattık, karşı çıktılar gazetelerini kapattık karşı çıktılar, dershanelerini kapattık karşı çıktılar. 'Gazeteyi kapatma, bankayı kapatma, dershanesini kapatma' peki biz nasıl FETÖ ile mücadele edeceğiz? Her adımımızda karşı çıktılar. ‘Olağanüstü hal olmasın, süre uzatması olmasın.’ Şunu sormak isterim; asla olmaz ama CHP’nin iktidar olduğu bir Türkiye’de FETÖ ile mücadele olmayacak mı? FETÖ ile ilgili tedbirler alınmayacak mı? Biz FETÖ'ye mi teslim edeceğiz Türkiye’yi? O yüzden herkes kendi kurumlarımız başta olmak üzere kendimiz başta olmak üzere, kendi yapılarındaki FETÖ'cülerle mücadelede çok yoğun mesai harcamak durumunda, çok hızlı iş yapmak durumunda. Biz de Türkiye’nin çok olağan bir döneme girmesini isteriz. Demokrasimizi daha da büyütmek, ekonomimizi daha da büyütmek isteriz. Ama Türkiye 'Gezi' gibi, 'FETÖ' gibi çok farklı uluslararası operasyonların göbeğinden geçti" diye konuştu.
'ACABA FETÖ MÜ TALİMAT VERİYOR?'
Muhalefet partilerinin torba kanunda yer alan ve özellikle FETÖ ile mücadele kapsamında getirilen iki düzenlemeye karşı çıktıklarının altını çizen Turan, "Bu işin iki ihtimali var. Bir; klasik iyi niyetli yaklaşımımız; o da sürekli iktidarın yaptığı her şeye karşı çıkan bir anlayış. Ne yaparsak yapalım ne dersek diyelim hep karşı çıkan, hep bizi eleştiren bir anlayış. Buna saygı duyuyoruz. Ama bu başarılı bir muhalefet değil. Kötü olan hiçbir kanuna olağanüstü direnç göstermeyen, hiçbir kanununda sabaha kadar Meclisin çalışmasını engellemeyen 2-3 parti maalesef, FETÖ ile mücadelede çok önemli kriter olan, önemli imkan sağlayan 2 madde ile ilgili sabaha kadar bizi uğraştırdılar. Acaba diyorum; klasik muhalefet ötesinde FETÖ mü talimat veriyor, FETÖ mü 'direnin' diyor? Yoksa akıl karı değil. Gözaltı süresinin uzatılmasından niye rahatsızsın, aynı şekilde FETÖ’cü memurların atılmasından sen niye rahatsızsın Allah aşkına? Bunun adı muhalefet değil, bunun adı FETÖ’ye hizmet diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.