Sigortacılık yapan, aynı zamanda boks antrenörü olan Orhan Çumralıgil, 25 Mayıs günü akşam saatlerinde Selçuklu ilçesi Beyhekim Mahallesi Arafat Sokak’taki bir sitede oturan bekâr arkadaşı Dündar Kömürcü'nün evine gitti. Evde 5 arkadaş otururken, saat 00.30 sıralarında apartmanın koridorunda kadın çığlıkları duyuldu. Kapıyı açtıklarında 2 kişinin A.E. adlı kadını dövdüğünü gören Orhan Çumralıgil ve Dündar Kömürcü yardıma koştu. Ancak iki arkadaş, A.E.’yi döven Fatih Özçiftçi (28) ile Yaşar Karadeniz'in (29) saldırısına uğradı. Fatih Özçiftçi, evden aldığı bıçakla Dündar Kömürcü'yü karnından, Orhan Çumralıgil'i de göğsünden bıçakladı. Göğsüne aldığı 3 bıçak darbesiyle yere yığılan Çumralıgil, kaldırıldığı Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yaşamını yitirdi. Kömürcü ise yapılan tedavisinin ardından taburcu oldu. Gözaltına alınan Fatih Özçiftçi ve Yaşar Karadeniz, sevk edildikleri adliyede çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
EVDEKİ 3 ARKADAŞININ İFADELERİ ORTAYA ÇIKTI
Olay günü Kömürcü ve Çumragil ile birlikte olan 3 arkadaşının polise verdiği ifadeler ortaya çıktı. Dündar Kömürcü'nün ev arkadaşı Ahmet İlhami Özpehriz ifadesinde, ''Benim dairemin bulunduğu zemin kattaki bir kadının bağırma sesini duyduk. Misafirlerim ne oluyor diye bakmak için ayağa kalktılar. Ben de ‘Siz durun dışarıda güvenlik var ben bakayım’ dedim. Kapıyı açıp baktığımda 2 erkek bir bayan vardı. Kadın şahıs yüksek sesle bağırıyordu. Ne dediğini anlamadım. Bağıran kadın benim komşumdu, erkekleri tanımıyorum. Güvenlikçinin kapının orada olduğunu görünce kapıyı kapatıp içeri girdim. Misafirlerime ‘Dışarıda tartışıyorlar, güvenlikçi de var o çözer’ dedim” dedi.
'HEPİMİZİN ANASI, BACASI VAR'
Kadının çığlıklarının devam ettiğini belirten Özpehriz, ''Bir süre sonra bağırma sesleri yükselince Dündar Abi ‘Hepimizin anası, bacısı var. Çıkıp ayıralım’ dedi. Bunun üzerine Dündar ve Orhan kalktılar, koridora çıktılar. Biz hepimiz içeride kaldık. Dündür ve Orhan çıktıktan sonra bağırma sesleri kesildi. Ancak erkeklerin bağırma sesi arttı. Bunun üzerine biz koridora çıktığımızda Orhan koridorun bitiminde sırt üstü yatıyordu. Biz Orhan’a doğru gittiğimizde zayıf yapılı olan Orhan’ın yanından elinde bıçakla bize doğru yürümeye başladı ve bize hitaben ‘Hayırdır bir sorununuz mu var’ dedi. Ben bu şahsa 'Dur kardeşim ne yapıyorsun' diyerek Orhan’ın yanına koştum. Orhan yaralıydı, vücudunda kan vardı. Konuşamıyor ve nefes almıyor gibiydi. Üst katta oturan bir erkek doktor ve bir kadın hemşire geldiler. Orhan’ı kontrol ettiler hemen kalp masajına başladılar. Bu esnada Dündar’ı aramaya başladık. Güvenlikçi Dündar’ın kazan dairesinin orada yattığını söyledi. Kadınla tartışan zayıf yapılı olan yine yanımıza kadar geldi. Pantolonun arka cebinde koyu saplı büyük ekmek bıçağı vardı. Dündar’a hitaben ‘Sana ne? Neden karıştın?’ dedi. Kısa süre sonra polisler geldi ve onları gözaltına aldı. Dündar ve Orhan sadece insani olarak kadına yardım etmek istemişlerdi. Dündar ve Orhan’da odadan çıkarken yanlarında sopa veya kesici-delici cisim yoktu” diye konuştu.
Tanıklardan Harun Dikici ise, ''Odadan çıkarken üzerlerinde silah, bıçak, sopa gibi bir alet yoktu. Ben ve diğer arkadaşlarım oturmaya devam ettik. Aradan 1-2 dakika sonra bağırma sesleri daha da artmaya başladı. Ben ve diğer arkadaşlarım odanın dışına çıktık. Çıktığımız da Orhan ve Dündar’ı yerde yatarken yaralı bir şekilde gördük” ifadelerini kullandı.
Arkadaşlarıyla aynı ifadeyi veren Seyit Yürek ise, “Ben olay esnasında balkonda sigara içiyordum. Orhan ve Dündar’ın dışarı çıktıklarından haberim yoktu. Tartışma büyüyünce biz de koridora çıktık. Koridora çıktıktan sonra Orhan ve Dündar’ı yaralı bir şekilde gördük. Orhan bilinçsiz yatıyordu. Orhan ve Dündar’ın yanında iki erkek bir de sarışın bir kadın vardı. Daha sonra odaya giderek telefonumu alıp 112’yi aradım” dedi.
