Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, toplu iş sözleşmesi görüşmeleri kapsamında, Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar ve Hak-İş Genel Başkan Vekili Osman Yıldız`ı makamında kabul etti. Basına kapalı gerçekleşen kabul yaklaşık 1 saat sürdü.
Ağar, kabulün ardından Bakanlık girişinde basın mensuplarına görüşmeye dair açıklama yaptı. Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü`nü 30 Mayıs`ta Bakanlığa ilettiklerini hatırlatan Ağar, bugün de vermiş oldukları teklife karşı Bakanlığın bir teklif sunduğunu belirtti.
Taleplerini Bakanlığın vermiş olduğu teklifin karşılamadığını ifade eden Ağar, "Biz düşük ücretlerin özellikle 4 bin 800 liraya çekilmesini istemiştik. Bakanımız da bu talebe karşı 3 bin 577 ile 3 bin 750 lira ücret alanlara 100 lira seyyanen zam, 3 bin 750 ile 4 bin liraya kadar 60 lira seyyanen zam talep ettiler. Birinci 6 ay yüzde 9, ikinci 6 ay yüzde 5, enflasyon yüzde 5`i geçerse artan kısmın tamamı diye talepte bulundular." dedi.
Ağar, sözlerine şöyle devam etti: "Taleplerimizden daha sonra müzakere edeceğimizden bahsedildi. Bu Bakanlığımızın talebi kendilerinin görüşü, bunu çalışanlarımızın adına kabullenmemiz mümkün değil. Kendi kurullarımızda görüşeceğiz, tartışacağız. Elbette ki 4 bin 800 lira talebimizde bir pazarlık payı vardı ama ancak bu kadarını da gerçekten beklemiyorduk. Şu anda devletin açıklamış olduğu rakamlara göre, en düşük memur maaşı 4 bin 880 lira, yani buna dahi yaklaşmamaktadır."
Bayram sonunda tekrar bir araya geleceklerini bildiren Ağar, "Bakanımızın söylediğini söylemiş olayım, `Bu da bizim bir talebimiz ancak bu son talebimiz değil mutlaka bizim de kafamızda bir rakam var` diye söyledi kendisi. Amacımız bu toplu iş sözleşmesinin masa başında çözülmesidir." ifadelerini kullandı.
Hak-İş Genel Başkan Vekili Yıldız da Bakanlığın sunduğu teklifi müzakerenin başlangıcı olarak gördüklerini, bu müzakere sürecinde, Türk- İş ile bu birlikteliğin önemli yarar getireceğini umduklarını söyledi.
Belirtilen ücretin çok düşük olduğunu söyleyen Yıldız, "Arada çok ciddi bir fark vardır. Bu haliyle bile değerlendiremeyecek bir noktadayız." dedi.