Muhsin Yazıcıoğlu ile beraberindeki 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili, Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Dursun Özmen'in yargılandığı Kahramanmaraş 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde savcı mütalaasını verdi.
Savcı, Özmen'in görevi kötüye kullanmak suçundan en üst sınırdan cezalandırılmasını talep etti. Özmen'in mütalaaya savunma için ek süre istemesi üzerine hakim karar için davayı, 15 Ocak'a erteledi.
TANIK S.B.: HABER KAYNAĞINI BİLMEDİĞİM İÇİN BİLGİ NOTUNU BEN ÇEKMEDİM
Kahramanmaraş 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya FETÖ suçundan tutuklu bulunan ve görevi kötüye kullanma suçundan 2 yıla kadar hapsi istenen dursun Özmen SEGBİS sistemiyle katılırken, Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu, oğlu Furkan Yazıcıoğlu, ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu, ablası Maviş Ocak ile aile avukatları ve sanık avukatı mahkeme salonunda hazır bulundu.
Duruşma, olay günü Kahramanmaraş İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru S.B.'nin SEGBİS sisteminden tanık olarak dinlenmesiyle başladı. Olay günü şubede nöbetçi memur olarak görev yaptığını belirten S.B., bilgi notu hazırlanmasının görevleri arasında yer almadığını, notu hazırlama görevinin amirlerinde olduğunu söyledi. Olay gününde ilk bilgi notunu Şube Müdürü İsmail Duman'ın talimatıyla kendisi tarafından hazırlandığını ifade eden S.B., ikinci bilgi notunu kimin hazırladığını bilmediğini söyledi.
İsmail Duman'ın şubeden ayrıldıktan sonra şubede yetkili olarak Dursun Özmen kaldığını belirten S.B., şöyle konuştu:
"Üçüncü bilgi notunu Dursun Özmen'in talimatıyla hazırladım. Bana verdiği müsvedde kağıttan bilgileri bilgisayarda yazıp çıktısını alıp götürdüğüm Dursun amire 'Bu bilgileri nereden aldınız?' diye sorduğumda ilk önce cevap veremedi. Daha sonra alaylı bir şekilde 'Benim yüksek yerlerde elemanlarım var' dedi. Ben de 'Eğer bu bilgiler doğru değilse adamı ipe götürür' dedim. Aynı zamanda odasına bilgi vermek için girdiğimde kurum içi hattan görüntülü konuştuğunu fark ettim ve görüntülü telefonun üst kısmında Kayseri İstihbarat Şube Müdürü yazıyordu. 'Haber kaynağını bilmediğim bilgiyi çekmiyorum' dedim. Dursun amir de İ.K.'ya verip yüksek sesle diğer illere çekmesi yönünde talimat verdi.
‘DURSUN ÖZMEN BENİ TEHDİT ETTİ’
Hakim, S.B.'nin daha önceki ifadelerin böyle ayrıntılar olmadığını belirterek, 'Neden daha önce anlatmadın?' diye sordu. Bunun üzerine S.B., şunları anlattı:
"Çünkü beni yönlendirmeye çalıştılar ve Dursun Özmen odasında beni tehdit etti. Dursun Özmen şifai olarak bilgi notu içeriğini diğer illere talimatıyla ilettiğim hususunu gizli tutmamı istedi. Yazılan bilgileri Kayseri İstihbarat Şubesi'nden biri beni aradı, ismini vermeden 'Bilgi var mı?' diye sordu. Ben de var 'Dursun amirimle görüşün' dedim. Daha sonra SVG arızalı deyince ben de öyle düşünerek söylemeye başladım ve o sırada arkadan birisi 'İsmini al, ismini al' deyince kumpas olduğunu anladım ve benim onlara bilgi verdiğim hususunda delil oluşturulmaya çalışıldığını fark ettim. Bunun üzerine ismimi onlara söylemedim. Büro amirimiz Ali Kırcılı da beni tehdit etti. 'Kayseri senin hakkında telefon görüşme tutanağı düzenlemiş. Bugün çıkmazsa yarın çıkar' dedi. Bana bu lafıyla baskı kurmaya çalıştı. Ben bu sözünü ‘İleri de senin başını yakacağız’ olarak değerlendirdim."
‘HAZIRLADIKLARI BİLGİ NOTUNDA KAYSERİ DEVLET HASTANESİ YAZIYORDU’
S.b., ifadesinin devamında Dursun Özmen'in, Yazıcıoğlu'nun sağ olarak bulunduğuna dair müsvedde kağıda hazırladığı bilgi notuyla gönderilen bilgi notunun da farklı olduğunu söyledi. Bunun üzerine hakim, davaya konu olan "Devam eden çalışmalarda ilimiz Göksun ilçesi Hacıömer Köyü Temurağa Köyü Kazmadere Mevkiinde helikopterin enkazına ulaşıldığı, gruptan BBP genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun ayağının kırık olduğu, ölü olmadığı, diğer şahısların yaralı oldukları, ilimiz Göksun Devlet Hastanesine intikal ettirilmekte oldukları, Göksun Devlet Hastanesi görevlilerinin yaralılara müdahale için hazır bekledikleri şeklinde bilgiler intikal etmiş olup gelişmelerden ayrıca bilgi verilecektir" şeklindeki bilgi notunu okuyup farklılıkları sordu.
S.B. ise, "Bu değildi, sayın hakim değiştirilmiş. En son paragrafta ayağının kırık olduğu, enkaza ulaşıldığı, şuurunun açık olduğu ve devamında Kayseri Devlet Hastanesi'ne götürüldüğü şeklindeydi. Kayseri'yi sonra Dursun Özmen değiştirdi. Yani bunlar değiştirilmiş bilgiler. Hatırladığım sadece bunlar. Cümleler değiştirilmiş bir de nereye düştüğü şeklinde 2 satırdan oluşan bir paragraf vardı. Son paragrafta helikopterin nereye düştüğüne dair detaylı bilgiler vardı. Dursun Özmen'in müsvedde şeklinde hazırladığı helikopterin düştüğü yer mevki olarak tarif ediliyordu. Daha sonra helikopterin düştüğü yer tespit edilince çeşitli söylentiler çıkmıştı ve bu söylentilere göre müsvedde notundaki mevkii enkazın bulunduğu yere çok yakındı" diye konuştu.
S.B.'dan sonra ikinci tanık olarak S.B.'nin 'Beni tehdit etti' dediği Ali Kırcılı dinlendi. Duruşmaya FETÖ suçundan hükümlü bulunduğu Aydın E Tipi Cezaevi'nden SEGBİS sistemi ile katılan Kırcılı, televizyonda Yazıcıoğlu'nun sağ bulunduğuna dair alt yazı geçtiğini görünce Göksun'daki devre arkadaşını aradığını ve hastanede herhangi bir hazırlık yapılmadığını öğrendiğini belirterek, "Ben bunu Dursun Özmen'e bildirdim ancak bilgi notu çekildikten sonra mı yoksa önce mi söyledim hatırlamıyorum" dedi.
Dursun Özmen ise savunmasında suçlamaları kabul etmedi.
SAVCI: ÜST SINIRDAN CEZALANDIRILSIN
Sanık ve tanıkların dinlenmesinin ardından hakim, davanın geldiği aşama nedeniyle Kahramanmaraş 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nin davayı birleştirme talebini reddedip duruşmaya ara verdi. Aranın ardından mahkeme savcısı mütalaasını açıkladı. Savcı, Dursun Özmen'in hazırlattığı bilgi notunun dönemin Kayseri Valisi Mevlüt Bilici, tarafından BBP üyeleri ile paylaşılması üzerine kamuoyuna duyurulduğunu belirttiği mütalaasında bahse konu asılsız ve gerçek dışı bilgi notu nedeniyle arama kurtarma çalışmalarının sekteye uğradığını kaydetti. Savcı, mütalaasında Dursun Özmen'in "Ülke gündemini derinden etkileyecek son derece önemli bir hususta kamuoyunun yanıltıldığı ve bilgi kirliliğine sebebiyet verildiği, bu sebeple sanığın zamanla yarışıldığı böylesine önemli bir konuda olayın jandarma sorumluluk bölgesinde olmasına ve mesai arkadaşlarının kendisini uyarmasına rağmen bilerek ve isteyerek görevinin gereklerine aykırı hareket ederek" suça konu bilgi notunu hazırlatıp görevini kötüye kullandığını belirterek görevi kötüye kullanma suçunun en üst sınırı olan 2 yıl hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Dursun Özmen, mütalaaya karşı savunma için ek süre talep etmesi üzerine hakim, davayı 15 Ocak Cuma gününe erteledi.
YAVUZ: ÖRGÜTLÜ BİR CİNAYET OLDUĞUNU İĞNE İLE KUYU KAZARAK 12 YILDIR ÖNEMLİ ÖLÇÜDE DELİLLENDİRMİŞ DURUMDAYIZ
Kahramanmaraş 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma sonunda Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Kemal Yavuz açıklama yaptı. Yavuz, Kahramanmaraş 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen ve FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ve örgüt yöneticilerinin talimatları doğrultusunda Yazıcıoğlu soruşturmasına müdahale ederek örgütün amaçları doğrultusunda yönlendirmede bulunup yardım etikleri öne sürülen 17 kişinin cezalandırılmasının istendiği iddianamenin kendileri için çok önemli olduğunu söyledi. İddianamenin örgütlü bir yapı tarafından arama- kurtarma aşamasında ihmal ve kasıtların, örgütlü bir yönlendirme ve delil karartma olduğuna dair bir iddianame olduğunu ifade eden Yavuz, şöyle devam etti:
"Bu iddianame bizim açımızdan yeterli değil. Çünkü biz, örgütlü bir yapı tarafından gerçekleştirilen bir cinayet olduğunu iddia ediyoruz. Başından beri bu iddiayı takip ediyoruz. Bu iddiayı da iğne ile kuyu kazarak 12 yıldır önemli ölçüde delillendirmiş durumdayız. Biz, eylemin bu suikast olduğunu, bu suikastı örgütlü bir yapının asgari jetlerle oluşturduğu türbülansla, helikopterin kabinine enjekte edilen karbonmonoksitle eşzamanlı gerçekleştirdikleri inancındayız. Bunun da ana soruşturma dosyası kapsamında yeterli delil ve bulgusu mevcuttur, ana soruşturma dosyası devam ediyor ancak arama- kurtarma aşamasına ilişkin açılan yeni iddianamede örgütün varlığı kabul edilmiştir. Zira arama kurtarmada gerek GPS cihazlarını sökülmesi gerekse 'Kurtarıldı geliyor' algısı oluşturularak, bilgi kirliliği yapılarak arama-kurtarmanın akamete uğratılmasına sebebiyet verenler hakkında yapılan soruşturmalarda bunların tamamına yakınının örgütsel bağı tespit edilmiş durumdadır. FETÖ ile iltisaklı sanıkların çoğunluğunu oluşturduğu ağır ceza mahkemesinde kabul edilen iddianame kapsamında mevut durumdadır. Biz, ana soruşturma dosyasının da bir an önce karara bağlanarak eksik husustaki araştırmaların tamamlanarak onun da davasının açılmasını, örgütlü yapı tarafından gerçekleştirilen suikastın bütün delilleriyle, sorumluları ile ortaya çıkartılmasını talep ediyoruz."X
'EYLEMİN CİNAYET OLDUĞU KABUL EDİLİRSE ZAMANAŞIMI ENGELİMİZ DE KALMAYACAKTIR'
Gecikmiş adaletin adalet olmadığını belirten ve 12 yıllık zaman aşımına 3 ay gibi kısa bir süre kaldığını ifade eden Kemal Yavuz, bugünkü davada yargılanan Dursun Özmen'in görevi kötüye kullanma suçu yönünden 12 yıllık zaman aşımı dolacağından dolayı davadan karar çıkmasını arzu ettiklerini ve savcının mütalaasını vermesiyle birlikte haftaya karar çıkacağını söyledi. Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin ölümüyle ilgili başka soruşturma ve davaların da olduğunu hatırlatan Yavuz, tek suç olduğu için tek davanın olması gerektiğini bu nedenle de yıllardır davaların tek bir davada birleştirilmesini istediklerini ifade ederek, "Malum olduğu üzere şu an 12 yıllık zaman aşımıyla cebelleşen bir yargı düzeni var. Eğer suç vasıflandırması farklı olursa, yani bu eylemin bir cinayet olduğu, bu cinayeti işleyenlerin suçlarını gizlemek için ortadaki delilleri kararttıkları kabul edilirse, bu ana suçu işleyenlerin araç suçu işletmek için talimat verdiği kabul edilirse, onların da bu suikasta yardımcı oldukları ortaya çıkacaktır. Bize göre vaka budur ve bu çerçeve içerisinde zaman aşımı engelimiz de kalmayacaktır. Biz, yüce Türk yargısından bunu bekliyoruz. Demokrasinin kılıcı gibi başımızda duran zaman aşımının bu şekilde ortadan kaldırılarak tüm sanıkların, tüm şüphelilerin, eylemi gerçekleştiren tüm faillerin yüce Türk adaletinin önünde hesap vereceği günleri bekliyoruz" dedi.