Olay, pazartesi günü saat 18.00 sıralarında, Atatürk Caddesi'ndeki bir kafeteryada meydana geldi. Soma'daki maden faciasında 2 çocuğunun babası olan eşini kaybeden İmran Çelik, yaklaşık 1,5 yıl önce özel bir maden şirketinde güvenlik görevlisi olarak çalışan Turgay Çelik ile ikinci evliliğini yaptı. 4 ay önce bir kız çocuğu olan İmran Çelik, evlilikleri süresince sürekli şiddet gördüğü gerekçesiyle 22 Mayıs'ta boşanma davası açtı. Turgay Çelik, boşanma davası ile ilgili konuşmak ve kızını görmek istediğini belirterek İmran Çelik'i kafeteryaya çağırdı. Beraberinde 4 aylık kızı ile kafeteryaya giden İmran Çelik ile Turgay Çelik arasında tartışma çıktı. Tartışma sırasında sandalyesinden kalkan Turgay Çelik, masada bulunan su bardağını İmran Çelik'in başında kırdı, ardından meyve bıçağıyla 5 yerinden yaraladı. Bu sırada arka masadan oturan İsmail Şen ve arkadaşı Zuhal Yurttaş, yardıma koşup, öfkeli kocaya müdahale etti. Şen ve Yurttaş, çaresizce kendini korumaya çalışan İmran Çelik’e yapılan saldırıyı engellemeye çalıştı. Yaşanan dehşet anları, güvenlik kamerasına yansıdı.
Boynu ile sağ kulak ve koluna aldığı bıçak darbeleriyle yaralanan İmran Çelik, ambulansla Soma Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı, tedavisinin ardından taburcu edildi. İmran Çelik, daha önce de defalarca şiddete maruz kaldığını son olarak 1 ay önce şiddet gördüğünü söyledi. Kafetaryanın sahibi Murat İnce ve çalışanlarıyla çevre esnaf tarafından yakalanıp polise teslim edilen Turgay Çelik, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı.
İNSAN SEVGİSİ OLAN DUYARSIZ KALMAZ
Turgay Çelik’e müdahale eden İsmail Şen ile Zuhal Yurttaş, yaşananları DHA'ya anlattı. Almanya'da yaşadığını, CNC operatörlüğü yaptığını ve emekli olduğunu anlatan Şen, tanıdıklarını ziyaret için Soma'da bulunduğunu söyledi. Arkadaşıyla kafeteryada oturdukları sırada olaya tanık olduğunu anlatan Şen, "O beyefendi, kadının arkasına dolandı. Bir anda kafasına bardakla vurdu. Panikledim. Elimdeki peçeteliği fırlattım. Ancak denk gelmedi. Arkasından üzerine çullandım. İtiş kakış oldu. Elindeki bıçakla hanımefendiye salladığını gördüm. Arkasından bana doğru bıçağı salladı. O an hiçbir şey hissetmedim. İnsanlık duygusu, hanımefendiye yardım etme duygusuyla hareket ettim. Bir kadın ve bebeğini o halde görünce masada duramadım" dedi.
"Aciz bir kadına kalkıp böyle bir şey yapıyorsa insan değildir" ifadesini kullanan Şen, toplumun duyarsızlığından yakınarak, "İçinde insan sevgisi olan buna duyarsız kalmaz" diye konuştu.
Zuhal Yurttaş ise gözlerinin önünde yaşanan olaya duyarsız kalamadıklarını söyledi. Şen'in masadan fırlamasının ardından kendisinin de şiddete engel olmak için koştuğunu anlatan Yurttaş, "Kendimi çok kötü hissettim. Orada bir kadın ve bebeğin hayatı söz konusuydu. Yanımdaki arkadaşım müdahale etmeye kalktığında ilk olarak anlamadım. Sırtım dönüktü çünkü. Kadının 'yapma etme' diyerek attığı çığlık seslerini duyunca ben de arkadaşımın peşinden fırladım. Tek mücadelemiz o an o kadına ve bebeğe zarar gelmemesiydi. Benim Türk toplumundan ve tüm beylerden ricam kadına şiddet bitsin artık. O bebek orada zarar görebilir, ölebilirdi. O kadın da ölebilirdi. Biz de zarar görebilirdik. Niyetimiz şartlar ne olursa olsun canımız pahasına hanımefendi ve bebeğinin kurtulmasıydı. Tek temennimiz, inşallah bu saatten sonra kadına şiddete bir dur denmesi" dedi.