Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü`nden öğrencilere gönderilen kararda, "anarşi ve terör olaylarına karışan, öğrenim özgürlüğünü ihlal edici davranışlarda bulunan (direniş, boykot, işgal, yazı yazma, resim yapma, slogan atma vs.) öğrencilere burs ve kredi verilmeyeceği" hükmüne yer veriliyor.
Ancak söz konusu madde, 2004`teki yönetmelikte yer almasına rağmen, 2008`de yönetmelikten çıkarıldı. Yürürlükte olan yönetmelikte, öğrencilere iletilen tebligatta yazıldığı gibi bir hüküm yer almıyor.
Bursu kesilen bir Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinin açtığı dava sonucu, Ankara 6. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi. Diğer öğrencilerin de aynı yolu izleyerek burs ve kredi haklarını talep etmeleri bekleniyor.
Boğaziçi öğrencisinin davasını takip eden Avukat Abdullah Tıkıç, bursların ancak öğrencilerin ya kesin hükümlü mahkum olması ya da okuldan uzaklaştırma cezası almasıyla kesilebileceğini belirterek, "Tebligatta, eski bir yönetmeliğin bir parçasını kırpıp koymuşlar. Zaten bursun kesilme kararının hangi yönetmeliğin hangi maddesi gereğince alındığı söylenmiyor. Çünkü ilgili yönetmeliklerde, belirtildiği gibi bir burs kesme sebebi yok." dedi.
Avukat Abdullah Tıkıç`a göre karar, ifade özgürlüğünü, öğrencilerin toplantı ve gösteri yapma özgürlüğünü ve eğitim hakkını ihlal ediyor.
Bursun kesilmesi hakkında yürütmeyi durdurma kararı, Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Buğrahan Gönültaş`ın girişimiyle alındı. 6 Ocak`ta ilk eylemlerde gözaltına alınan, ardından serbest bırakılan öğrenci, dava sürecini şöyle anlatıyor:
"Gözaltına alındım ancak herhangi bir hüküm giymedim. Mayıs başında Ankara`daki evime bir kağıt geldi. 2008`de kaldırılmış bir maddeye göre bursumun kesildiği yazıyordu. 19 Mayıs`ta dava açtık. Bu haftaya kadar oyaladılar, her hafta belgeler istediler. Ancak sonunda yürütmeyi durdurma kararı alındı. Aldığım burs Temmuz itibariyle yeniden yatmaya başlayacak."
Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü`nün yönetmeliğine göre, öğrencilerin burs ve kredileri ancak öğrencinin öğretim kurumundan ayrılması, çıkarılması veya geçici olarak uzaklaştırılması, kurum yurtlarından süresiz çıkarılma cezası alması ya da kesin hükümle mahkum olması durumunda kesilebiliyor.
Boğaziçili öğrencinin açtığı davada da, "Belirtilen yönetmelik maddeleri haricinde herhangi bir şekilde bir öğrencinin bursunun kesilmesi mümkün değildir. İdare işlemi tesis ederken yürürlükte olmayan yönetmelik maddesini dayanak göstermiştir. Salt kolluk kuvvetlerince ifade alma işlemi gerçekleştirilmiş olması bursun kesilmesine sebep olamaz" ifadelerine yer verildi.
Öğrencilere iletilen tebligatta, kredisi kesilen öğrencilerin öğrenim kredisi borçlarını Temmuz 2023`ten itibaren ödemesi gerektiği de belirtiliyor. Normal şartlarda kredi alan öğrenciler mezun olduktan iki yıl sonra krediyi ödemeye başlıyor. Ancak kredi hakkı elinden alınan öğrencilerin bir kısmı 2023`te, yani öğrencilikleri devam ederken borç ödemekle yükümlü tutulacaklar.
Bursu kesilen öğrenciler, maddi zorluklar yaşadıklarını belirtiyor. Buğrahan, kendisinin ve benzer durumdaki arkadaşlarının, ev kirası ve diğer masraflar için bursun sürmesine ihtiyaç duyduklarını şu sözlerle anlattı:
"Bursum kesildiği için geçtiğimiz ayı zorlukla geçirdik, kısıntıya gitmek zorunda kaldım. Derslerimle para meselesinin çakıştığı durumlar oldu, parayı tercih etmek zorunda kaldım. Bu yüzden derslerimde zorlandım. "Amaçları bizi uğraştırmak, yıldırmak. Bu süreçlerle uğraştırmak, bizi ve ailemizi korkutmak... Karar ailemin evine geldi, arkadaşlarımın da öyle. Bir arkadaşımın banka hesabını bloke ettiler."
Bursu kesilen bir diğer öğrenci ise Mehmet. Soyadınının kullanılmasını istemeyen Mehmet, 1 Şubat`ta Boğaziçi Üniversitesi`nde gözaltına alınan 51 kişi arasındaydı. 3 gün gözaltında kaldıktan sonra serbest bırakıldı.
Bursun devam etmesi için dava açmaya hazırlanan Mehmet, "Ben bir memur çocuğuyum, ailem açısından bu önemli bir tutar. 600-700 TL çok görünmeyebilir ama bir öğrenci için önemli bir meblağ. Biz sonuçta bunu kazandık, almaya hakkımız var."
Mehmet, bursların kesilmesine ilişkin kararların, "aileleri de işin içine çekmeyi hedeflediği" görüşünde:
"Maddi yönünün yanı sıra ailenizi olayın içine katıp problem yaratmaya çalışıyorlar. `Yapma etme, kendini geri planda tut, bak bursunu da kesiyorlar` gibi, ailenizin size polislik yapmasına sebebiyet vermeye çalışıyorlar. Gözaltına alındığımız süreçte de ailelerimizle temasa geçmeye dair denemeler olmuştu, bunun sistematik bir şey olduğunu düşünüyorum."
Öğrenciler, hukuki çabalarına devam edeceklerini vurguluyor. Anayasal haklarını kullandıklarını, herhangi bir ceza da almadıklarını, buna rağmen böyle bir işlem yapıldığını belirtiyorlar.