Samsun’un Çarşamba ilçesine bağlı Kumköy İlkokulu’nda, birleştirilmiş sınıfta tek başına eğitim veren bir köy okulu öğretmeniyken 2012’de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yılın öğretmeni seçilen Dilek Livaneli, 16 yıl süren köy okulu öğretmenliği yaptı. 2015’te Eğitimin Nobel’i olarak adlandırılan Global Teacher Prize’a (Küresel Öğretmen Ödülü) aday gösterilen Livaneli, dünyanın en iyi 50 öğretmeni listesinde yer alan ilk Türk öğretmen oldu. Türkiye’yi temsil eden başarılı öğretmen, Varkey Gems Foundation tarafından eğitim elçisi seçildi. Livaneli, köy okulunda başlayıp uluslararası arenada elde ettiği başarılarla devam eden kariyer yolculuğunu ‘Bir Dilek Yetmez’ adlı kitabında kaleme aldı.
Livaneli, yayınlanan kitabın adının başlattığı ‘Bir Dilek Yetmez’ hareketi ile aynı olmasını istediğini ve bu kitabın sadece öğretmen ve öğretmen adaylarına değil; tüm insanlara ilham olmasını hedeflediğini söyledi.
BİR ÖĞRETMENİN HİKAYELERİNİ PAYLAŞMASI ÇOK KIYMETLİ
Yayınlanan kitabında hayatı ve kariyerinde yaşadığı tüm tecrübelere yer verdiğini aktaran Livaneli, “Kitapta, köy okulu öğretmeninin bir köyü nasıl değiştirip dönüştürebildiği, okul için neler yapabileceği, potansiyelinin ne kadar üstüne çıkabileceği anlatılıyor. Çünkü tüm anılarımı, yaşadıklarımı kendi kalemimden kendi ağzımdan anlattım. Bir öğretmenin, hikayelerini paylaşması çok kıymetli. Özellikle de yaşanmış hikayeleri hem sözlü hem yazılı olarak rehberlik yapabilecek şekilde paylaşınca çok güzel sonuçlara ulaşılıyor. Ben de kitabımda yaşadığım zorlukları, yılmazlıklarımı, sorunlar karşısında nasıl çözümler ürettiğimi de anlattım. Mesela Türkiye’de Global Teacher Prize Yarışması’na katılabilmek için gerekli kriterleri de yazdım. Bu Türkiye’de ilk defa oluyor. Türk öğretmen profili dünya ölçeğine nasıl ulaşabilir, dünyadaki öğretmenler neler yapıyor, bütün bu platformlarda nasıl yer alabiliriz gibi soruların cevaplarını maddeler halinde, yol gösterecek şekilde yazdım. Dolayısıyla bu kitap, öğretmenlere ve öğretmen adayları için bir başucu kitabı olacak nitelikte” diye konuştu.
Sadece öğrenciler ve okul odaklı değil, kadınlar başta olmak üzere köydeki herkes için çeşitli girişimcilik projeleri ve çalışmalara imza attıklarını söyleyen Livaneli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aynı şekilde toplum nezdinde de sivil toplumcu ruhunu, ‘görüyorsak, duyuyorsan sorumluyuz’ mesajını vermek adına hepimizin olumsuz gördüğü durumlara karşı sorumlu olduğunu anlatan bir sosyal girişimciliği ve sosyal sorumluluk projelerinin daha küçük yaşlardan itibaren ne kadar önemli olduğuna da değindim.”
AVRUPA PARLAMENTOSU’NDA ‘BİR DİLEK YETMEZ’ DEDİRTTİM
Eğitime önem veren ve başlattığı proje kapsamında birçok öğretmen adayına ulaştıklarını ve çalışmalarının Avrupa’da da desteklendiğini dile getiren Livaneli, “Eğitim fakültesindeki öğretmen adaylarına ulaşıp gönüllü olarak motivasyon semineri verme şeklinde gerçekleştirdiğim ‘Bir Dilek Yetmez’ projem, 2017’de Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü tarafından UNESCO’ya (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) ‘Öğretmenlerin Etkilerini Artırmada Üstün Uygulama ve Performans Çalışması’ olarak sunuldu. Projeyi Türkiye’de başlattım, hala da devam ediyorum. Bu bağlamda, 2018’de Avrupa Parlamentosu’na resmi konuşmacı olarak davet edildim. 8 Mart 2019’da parlamentodan ‘Uluslararası Lider Kadın Ödülü’nü kazandım. Orada da hikayemi anlattım ve hatta Avrupa Parlamentosu’na ‘Bir Dilek Yetmez’ dedirttim. Gerçekten de salondaki herkes, söylediğimi tekrarladı” diyerek öğretmen olmaktan gurur duyduğunu sözlerine ekledi.
AVRUPA’DA TÜRKÇE’YE YÖNELİK PROJELER
Uluslararası Montessori Derneği’ne bağlı okullarda eğitim araştırmaları yaptığını kaydeden Livaneli, “Oyun tasarımları yapıp, Londra’daki anaokullarında uygulamaya başladım. Kendi drama atölyemi kurdum. Burada ve diğer Avrupa ülkelerinde yaşayan Türk çocuklarıyla Türkçe Dil Eğitim Programı geliştirdim ve uygulamaya başladım. Onlara oyun, drama ve şarkılarla Türkçe öğretiyorum. Çünkü annesi veya babası Türk olup, çocuklarının hala Türkçe konuşamadığına şahit oldum. Bunun bir sorun olduğunu düşünerek, belli çalışmalar yaptım. Çalışmalarımla ilgili başvurduğum International School Of London’dan kabul aldım. Burası benim için, öğretmenlik kariyerimin en üst basamağıydı. Çünkü 27 farklı dilin ders olarak okutulduğu, UNESCO müfredatına uygun bir okulda öğretmenlik yapmaya başladım. Türkçe’ye yönelik farklı projeler de geliştirmeye başlamış oldum” dedi.
DÜNYANIN HER YERİNDEN TÜRKİYE’YE DESTEK OLUNUYOR
Türkiye için çalışmaya ve projeler üretmeye devam ettiklerini belirten Livaneli, “En önemlisi de şu an geldiğimiz nokta. Ben köy öğretmeniyken kendi köyüm ve okulum için bir şeyler yapıyordum. Şimdi ise global bağışlar alıyoruz. Amerika’dan, İngiltere’den, Almanya’dan, Avusturya’dan ve dünyanın farklı ülkelerinde yaşayan Türk topluluklarından Türkiye ve Türkiye’deki öğretmenler ile öğrenciler için yardımlar gönderilebiliyor. Tüm bunları yaparken 7 bölge, 7 şehir, 7 pilot köy seçip onlara ulaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.