Tüm Türkiye`nin merakla beklediği gün geldi çattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın başkanlığında bir araya gelen Kabine toplantısı yaklaşık 3,5 saatlik görüşmenin ardından sona erdi. Kritik toplantıdan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni dönem için alınan kararları kameralar karşısında açıkladı.
Erdoğan`ın açıklamalarından satır başları;
"NATO zirvesiyle başlayan, Azerbaycan`daki temaslarımızla devam eden yoğun bir haftayı geride bıraktık. Bugünkü Kabine toplantısında bu yoğun programlar enine boyuna değerlendirdik. Türkiye, 1952 yılında NATO`ya katılmıştır. Ülkemiz tehditlerle mücadele için NATO üyesi olurken ekonomiden ticarete kadar yeni bir tercihte bulunmuştur. Türkiye ittifaka karşı sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmiştir. Soğuk savaş sonrası bölgesel krizler, terör ve salgın gibi sorunlarla yüzleşirken, NATO`nun önemi bir kez daha görülmüştür. Irak`tan Suriye`ye, Filistin`den Libya`ya kadar can yakıcı durumda NATO kendisinden beklenen güçlü iradeyi ortaya koyamamıştır.
İttifakın önümüzdeki 10 yılık haritasını oluşturan NATO 2030 sürecini bu bakımdan önemli görüyoruz. Gerçekleştirdiğimiz temaslarda NATO konseptinin askeri ve diğer şartların günümüz durumuna uyması görüşünü paylaştık. NATO`nun sorumluluk alanlarıyla ilgili önceliklerini müttefiklerimize tekrar sunduk. Suriye`de bir dönem ittifakın en önemli sorunu olarak gösterilen DEAŞ`a karşı tek mücadeleyi yapan Türkiye`yi herkese hatırlattık. Ülkemizin bu gayretine rağmen güney sınırlarımızdaki başka bir terör örgütü üzerinden tehlikeli yapılaşmaların oluşmasına asla izin vermeyeceğimizi hatırlattık. Bu konuda daha samimi ve güçlü katkı beklediğimiz anlattık. Bu zirvede bir kez daha görülmüştür ki Türkiye`siz bir NATO`nun varlığını sürdürmesi güçtür. Türkiye en çok desteğe ihtiyaç duyduğu dönemde yalnız bırakılmış olmasına rağmen NATO`nun korunması önemini kabul etmektedir. Bu anlayışla hükümlülüklerimizi yerine getirirken bir kez daha aynı sıkıntıların yaşanmaması için tekliflerimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki dönemde hem ittifakla hem de müttefiklerimizle daha yakın ve olumlu iş birliği içinde olacağız.
NATO Zirvesi marjında çeşitli ülkelerin liderleriyle çok kapsamlı görüşmeleri ele aldık. Zirve günü olan 14 Haziran`da Fransa Cumhurbaşkanı Macron`la, İngiltere Başbakanı Johnson, Almanya Şansölyesi Merkel, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ve son olarak ABD Başkanı Biden ile bir araya geldik. Ayrıca zirve sırasında pek çok ülke temsilcisi ile de görüştük. Sayın Macron, Miçotakis ve Biden ile doğrudan temaslarımızı sıklaştırma konusunda mutabık kaldık. Çözüm yollarını bulma konusunda karşılıklı olarak ifade ettik. Biden ile yapılan görüşme göreve geldikten sonra ilk yüz yüze yapılan görüşme açısından çok önemliydi. Bu görüşmede ülkelerimiz arasında bilinen sorunları karşılıklı ifade ederek tekrar ortaya koyduk. Bununla kalmadık, asıl bundan sonraki işbirliği kapsamında görüş alışverişinde bulunduk. Biden, görüşme sonrası yaptığı açıklamalarda bu yöndeki değerlendirmeleri kamuoyuyla paylaştı. Sayın Biden ile yakaladığımız bu güzel iklimi ülkelerimiz adına maksimum verime dönüştürmekte kararlıyız. Aramızdaki sorun başlıklarını ise karşılıklı hassasiyetlerimiz, beklentilerimiz içerisinde çözüme kavuşturacağımıza inanıyoruz. Bu şartla her ülkeyle olduğu gibi ABD ile de yakın müttefiklik ilişkileri geliştirmeye hazırız. ABD ile de olumlu ve yapıcı bir temelde yeni bir dönemin kapısını araladığımıza inanıyoruz.
Azerbaycan`daki programlarımız için Salı günü geç de olsak Bakü`ye ulaştık. Aliyev ile birlikte Şuşa şehrine hareket ettik. Heyet üyelerimizle birlikte Şuşa`ya birlikte giderken savaşın acılarını görme imkanımız oldu. Her tarafın nasıl yıkıldığını, nasıl yakıldığını gördük. Bütün bunlarla beraber bunların kalkıp dünyaya, "Gelin Karabağ`ı görün." Minsk 3`lüsünün buraları tekrar tekrar görün. Altyapının hiç olmadığı ya da tümüyle bozulduğu tarihi ve kültürel mirasların ağaçların yıkıldığı bu güzel coğrafyanın ayağa kaldırılma anına şahit olduk. Zor bir coğrafyada başardıkları önemli işleri görünce ülkemiz adına gurur duyduk. Bu bölgenin en geç 1 yıl içinde tamamen yeni bir çehreye kavuşmuş olacağına inanıyorum. Şuşa Karabağ savaşında en son kurtarılan yerlerden biridir. Azerbaycan tarihine damga vurmuş pek çok sanat, bilim erbabı Şuşa`dan çıkmıştır. Yüzlerce tarihi eser bölgeye vurulan Türk mührünü kazımak için vandalca ortadan kaldırılmıştır. Yıllarca vatan hasreti çeken muhacir kardeşlerimizin en kısa sürede evlerine dönmeleri için Türkiye olarak elimizden ne geliyorsa yapmaya devam edeceğiz.
Aliyev`le birlikte imzaladığımız Şuşa beyannamesi ile ilişkilerimizde yeni bir dönemi başlattık. Şuşa başkonsolosluğumuzun en kısa sürede açılmasından gündemimizdeki her bir başlığı hızla hayata geçireceğiz. Çarşamba günü de Azerbaycan Milli Meclisi`ne misafir olduk. Azerbaycan`ın hep yanında olduğumuzu tüm dünyaya bir kez daha ilan ettik. Karabağ zaferinin Azerbaycan için ne anlam ifade ettiği önümüzdeki günlerde daha iyi anlaşılacaktır.
Perşembe günü Antalya`da Güney Doğu Avrupa Bölgesi işbirliğini toplantısını gerçekleştirdik. Bu zirve örgütünün 25. yıl kuruluşu olması sebebiyle ayrıca anlamlıydı. Belgrad, Saray Bosna otoyolundan salgın ve göç meselesine kadar bir çok konuyu zirvede ele aldık. Üye ülkeler olarak aramızda bölgesel sahiplenme ilkeleri içerisinde çözemeyeceğimiz hiçbir sorun üzerinde çalışıyoruz. Cuma günü ise ülkemizin uluslararası düzeyde Antalya Diploması forumuna katıldık. Foruma yoğun bir katılım oldu. 11 devlet ve hükümet başkanı 60`a yakın örgüt temsilcisi iş dünyasından isimler görüş alışverişinde bulundular. Salgın döneminde yaşananlar bu gerçeği bir kez daha gösterdi. Küresel siyasi ve ekonomik sistemin yeniden yapılanma ihtiyacı bu süreçte bir kez daha gündeme gelmiştir. Ülkemizle ilgili gündeme getirilen eksen tartışmalarının gerisinde diploması dilinin kimi çevrelerde yol açtığı hazımsızlık vardı. Bunun aksine doğru bildiğimiz yolda ilerlemeyi, en iyi olanı, en hakkaniyetli olanı sürdürmeye devam edeceğiz. Öncelik verdiğimiz coğrafyalarda kendimize yakışır mücadelemizi sürdüreceğiz.
Türkiye sağlık hizmetlerinden gıda zincirinin devamlılığına, kamu güvenliği ve sosyal dayanışmada salgın döneminin dünyanın parlayan yıldızı olmuştur. Kısıtlamaları, üretim ve istihdam üzerinde olumsuz etki yapamayacak şekilde uyguladık. Sanayi üretimimiz yükselişini sürdürüyor. Yüksek teknoloji ürünleri üretimindeki artış ayrıca sevindiricidir. Ülkemizi yüksek teknoloji ürünlerinin pazarı değil, üreticisi yapma yolunda adım adım ilerliyoruz. Salgın ve kuraklık nedeniyle hububat, et, süt yem fiyatlarını aşırı şekilde yükseltmeye çalışanlara izin vermeyeceğiz, gerekli dersi vereceğiz. Toprak Mahsülleri Ofisi`ni devreye sokacağız. Salgın döneminde işlerine ara vermek veya sınırlandırmak zorunda kalan esnaflarımızı kısa çalışma ödeneği, kira ve ciro desteğine kadar pek çok yöntemle destekledik.
Turizm sektörüne verdiğimiz KDV desteğini 1 ay daha uzatıyoruz. Aşılamada dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer aldık. Haziran ayıyla birlikte Türkiye`nin bu cendereden kurtarabilmesi için ne gerekiyorsa yaptık yapacağız. Hamdolsun oldukça iyi yere geldik. Bugün itibariyle 43 milyon doza yaklaşmıştır. Son 1 haftada nüfusuna oranla dünyada en çok aşı yapan ülke konumundayız. 30 yaşa kadar indirdiğimiz aşılama faaliyetlerini aynı hızla sürdüreceğiz. Hedef birkaç hafta içinde aşılamayı 18 yaş üstü nüfusumuzun tamamına yapmaktır. Türkiye`nin salgın krizini en az sıkıntıyla ilk atlatan ülkelerden biri olmasını sağlamak istiyoruz. Virüsün yeni varyantları sebebiyle dünyadaki sıkıntılar bir miktar devam edecek olsa da Türkiye bu süreci başarıyla geride bırakacaktır. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıktıkça üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir mesele yoktur. Bugünkü toplantımızda önümüzdeki dönemde uygulamaya geçireceğimiz hususların istişaresini yaptık.
Sağlık Bakanlığı`nın hazırladığı salgın yönetimi, çalışma rehberlerine uyulması takip edilecektir. HES kodu sürdürülecektir. Konuyla ilgili ayrıntılar İçişleri Bakanlığımızın genelgesinde yer alacaktır. Tüm kararların ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Sırası gelen herkesin aşı olması hayati öneme sahiptir. Vatandaşlarımdan aşı konusundaki manipülasyonlara itibar etmemelerini, bilim insanlarına kulak vermelerini istiyorum. Yerli aşı çalışmalarında birkaç ay içinde yaygın konuma gelmeyi ümit ediyorum. Temizlik, maske ve mesafe kurallarına riayet ederek bu musibetin üstesinden hep birlikte geleceğiz. Canla, başla fedakarca görev yapan sağlık çalışanlarımız, güvenlikçilerimize şükranlarımı sunuyorum. Hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum, kalın sağlıcakla."
Normalleşme adımları kapsamında müzik kısıtlaması 24.00`e çekildiKılıçdaroğlu`ndan Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın "müzik yasağı" açıklamasına tepki: Yasaklar ideolojikYeni normalleşme adımlarına itiraz eden Mehmet Ceyhan`a tepki yağıyor