İkizdere'ye bağlı Ballıköy'deki Anzer Yaylası'nda 200 üretici, 3 bin kovanda bal üretimine başladı. Anzer'de arılar, yaz boyu 40'ı endemik 300'e yakın çiçekten oluşan zengin yayla florasından çiçek özü toplayarak, bal üretecek. Geçen yıl kilosu 1000 TL'ye satılan, bu yıl ise henüz fiyatı açıklanmayan Anzer balı için 500 kişi, şimdiden sipariş verdi. Anzer Ballıköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Osman Civelek, bal üretimine başladıklarını belirterek, "Hava şartlarının uygun gitmesi durumunda bu yılın verimli geçeceğini düşünüyoruz. Yaylamız zengin florasıyla Anzer balının kalitesini artırıyor. Arılar bu zengin floradan nektarı toplayarak bal yapıyorlar ve ortaya çıkan bal da tabii ki eşsiz bir ürün oluyor. Geçen yılın ürünlerini bitirdik şimdi ise siparişleri almaya başladık. Şu ana kadar 500 kişi başvurdu. Siparişleri eylülün 20’si gibi yeni ürünler geldiğinde teslim edeceğiz" dedi.
'COĞRAFİ İŞARET ALDI'
Yaylada toplam üretim miktarının 5 ton civarında olduğunu söyleyen Civelek, "Anzer balı coğrafi işaret aldı. Coğrafi işaretin sahibi Rize İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’dür dolayısıyla Rize Valiliği'dir. Anzer’de üretilmeyen hiçbir bal 'Anzer balı' diye satılamayacak. Bunun da takibini devlet yapacaktır. Kavanozların üzerinde coğrafi işaret bandrolü olacak bandrol olmayan hiçbir ürün 'Anzer balı' diye satılamaz" diye konuştu.
Bal üreticisi Mustafa Lezgioğlu, “Dededen beri arıcılık yapıyorum. Anzer Yaylası’nda 50 kovanım var. Balımız çok kıymetli. Anzer balı sadece burada üretilir. Arıcılık zor iş burada Anzer’in başında hem ayılardan arıları korumaya çalışıyoruz hem de üretimini artırmaya çalışıyoruz” dedi.
Ballıköy'ün muhtarı Remzi Güzel de “Arıcılarımız bal üretimini gerçekten büyük bir zorlukla yapıyorlar. Anzer balı üretiminde flora çok önemli ve bu yüzden de floranın kurulması gerekiyor. Özellikle küçükbaş hayvan otlak alanının belirlenmesi gerekiyor. Küçükbaş hayvancılıkta kısıtlama yaparak bununda sonuçlarını görmüş olduk. Küçükbaş hayvancılıkta hayvanların otlayacağı mera ile arıların bulunduğu alanı ayırdık. Bu şekilde floranın kaybolmasının önüne geçmiş olduk” diye konuştu.
