Çevresel sürdürülebilirliği temel iş stratejileri arasında tutan dijital operatör Turkcell, faaliyetlerinin çevre üzerindeki etkilerini en aza indiren, üretim süreçlerini çevre ile uyumlu hale getiren anlayışla hareket ediyor. Bu amaçla operatör, çevresel izini küçülterek enerji tasarrufuna katkı sağlama amacıyla iştirak şirketi Enerjicell öncülüğünde özel projeleri de hayata geçiriyor. Öz tüketim modeli adı verilen proje kapsamında operatörün plaza ve veri merkezlerinde güneş panelleri ve rüzgâr türbinleri kurarak yenilenebilir enerji kullanımını artırıldı. Bu modelle üretilen elektriğin büyüklüğü sadece 2020 yılında bin 230 hanenin 1 yıllık elektrik tüketimine karşılık gelecek seviyeye ulaştı.
“2030'a kadar şirketimizde elektrik ihtiyacının yüzde 100'ünü yenilenebilir enerji ile karşılamayı hedefliyoruz”
“2030’A KADAR ELEKTRİK İHTİYACININ TAMAMINI YENİLENEBİLİR ENERJİ İLE KARŞILAMAYI HEDEFLİYORUZ”
5 Haziran Dünya Çevre Günü’ne özel açıklamalarda bulunan Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, “Üstün dijital hizmetlerimizle daha iyi bir gelecek için ürün ve servisleri geliştirirken, içinde ayak izlerimizin de bulunduğu doğayı korumaya ve doğal kaynaklarımızı verimli kullanmaya özen gösteriyoruz. Bu uğurda benimsediğimiz çevresel sürdürülebilirlik stratejisiyle birlikte yenilenebilir enerji kullanımı, sıfır atık ve karbon emisyonu azaltımı konularında çalışmalarımızı sürdürürken, tüm faaliyetlerimizde doğal kaynakları en verimli şekilde kullanıyoruz. 2030'a kadar şirketimizde elektrik ihtiyacının yüzde 100'ünü yenilenebilir enerji ile karşılamayı ve 2050 yılına kadar ise tamamen 'karbon nötr' bir şirket olmayı hedefliyoruz” dedi.
Geliştirdikleri dijital ürün ve hizmetleri ile Türkiye’nin dijitalleşmesinin yanı sıra sürdürülebilir çevre politikalarının uygulanmasına da destek verdiklerinin altını çizen Erkan, “Türkiye’nin en kapsamlı dijital yayın platformu Dergilik sayesinde 100 bin ağacın doğaya kazandırılmasına katkı sağladık. Dergilik’in yanı sıra Kopilot, Turkcell Filiz, Turkcell Enerjim gibi diğer dijital ürün ve servisleriyle de enerji, yakıt, kağıt, plastik tasarrufu sağlayan çözümler sunmaya devam ediyoruz” dedi.
ISO 14064 SERTİFİKASINA SAHİP
Faaliyetleri sonucunda oluşan sera gazı emisyonlarının izlenmesini ve raporlanmasını temel sürdürülebilir çevre politikası öncelikleri arasına aldıklarına dikkat çeken Erkan, sözlerine şöyle devam etti:
“Günümüzün en büyük tehditlerinden olan iklim değişikliği krizini etkin yönetebilmek için çalışmalarımızı bütün hızıyla sürdürüyoruz. Sera gazı hesaplama ve doğrulama sistemini kuran şirketlere verilen ISO 14064 sertifikasını almayı başaran ilk mobil operatör olarak, enerji tasarrufu yapan, enerji giderlerini düşüren ve çevreye duyarlılığı teşvik eden sistemler kullanan şirketlere verilen ISO 50001 sertifikasına da sahibiz. 2014 yılından beri Karbon Saydamlık Projesi (Carbon Disclosure Project) kapsamında karbon ayak izini ölçümleyerek 2020 yılında 165.6 milyon kWh enerji tasarrufu sağladık ve karbon salınımını 48 ton 592,42 kg azalttık.”