Ailesiyle birlikte 36 yıl önce İstanbul’a taşınan Seniha Gülaçtı, memleket özlemi ağır basınca Diyarbakır’dan ev aldı. Gülaçtı, yılın belli dönemlerinde ailesiyle birlikte gelip, burada kalmaya başladı. Ev kadın olan Seniha Gülaçtı, eşi vefat ettikten sonra, 60’ından sonra Türkiye'nin yanı sıra Almanya, Çin, Tayland, Dubai ve Suudi Arabistan gibi ülkelere gidip gezdi. Gülaçtı, Diyarbakır'da kaldığı zamanlarda, İstanbul ve başka şehirlerden gelen akrabaları ile yakın çevresine gönüllü rehberlik yapmaya başladı. Diyarbakır'ın yanı sıra, Mardin ve Şanlıurfa gibi şehirlerin tarihi ve turistik yerlerini, öğrendiği kadarıyla tanıtmaya başlayan Gülçatı, gönüllü rehberlik yapıyor.
'KENDİMİ BU İŞE VERELİ 5 YIL OLDU'
Yılın belirli dönemlerinde Diyarbakır'a geldiğini belirten Seniha Gülaçtı, "Bizim tarihimiz hiçbir yerde yok. O kadar ülke gezdim. Bizim Diyarbakır, Güneydoğu gibisi hiçbir yerde yok. Almanya, Çin, Tayland, Dubai, Suudi Arabistan gibi yerlere gittim. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde gitmediğim yer kalmadı. Çevre var, arkadaşlar var, akrabalar var. Bu sene en az 10 sefer buraya gelmişim. Senelerdir gelenlere hemen hemen rehberlik yapıyorum. Bizim memleketimiz gerçekten başka bir yerde yok. O kadar güzel bir memleket. İstanbul'dan geliyorlar, Eğil'e götürüyoruz, Mardin'de Beyaz Su, Dara Antik Kenti, Çermik ilçesinde şelalelere götürüyoruz” diye konuştu.
Seniha Gülaçtı'nın oğlu Murat Gülaçtı ise, "Annem bu tarz tarihi yerlere çok meraklı. Dünyanın belirli yerlerine gidip gezmiştir. Son yıllarda özellikle İstanbul'dan kim gelirse Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa gibi şehirlerdeki tarihi yerleri gezdiriyor. Büyük keyif alıyor" ifadelerini kulandı.
'ZERZEVAN KALESİ BENİ ÇOK ETKİLEDİ'
Seniha Gülaçtı'nın damadı Adnan Gülük de İstanbul'da restorasyon ve eski eser işi yaptığını, Zerzevan Kalesi'nin ise kendisini çok etkilediğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Mardin, Diyarbakır ve Erzurum'da tarihi eserler çok. Zerzevan Kalesi beni çok etkiledi. Çok muazzam. O zamanın şartları ile bunları nasıl yapmışlar. Hakikaten bizim kültürümüz çok ama yavaş yavaş böyle meydana çıkıyor. Yoksa önceden burayı bilen yok, gelen yok giden yok. Çok memnun kaldık."