MELTEM GÜNAY İstanbul - Kalbinin sol tarafının gelişememesi, yani tıp dilinde hipoplastik sol kalp sendromu ile dünyaya gelen Miraç Kaya, 4.5 yıl içinde geçirdiği birbirinden tehlikeli üç ameliyat sonrasında sağlığına kavuştu. Operasyonları gerçekleştiren Koç Üniversitesi Hastanesi Çocuk Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Mehmet Biçer, tedavi olmazsa hastaların çoğunun yeni doğan döneminde kaybedilebileceğini belirtti.
Altıncı gün ilk ameliyat
Arzu (27) ve Mahsum Kaya?nın (27) 4.5 yıl önce oğulları Miraç, nadir görülen hipolastik sol kalp sendromu ile dünyaya geldi. İlk ameliyatını henüz altı günlükken geçiren küçük çocuk, beş ay sonra ise ikinci ameliyatına girdi. Sağlıklı bir şekilde büyümeye devam eden Miraç, geçtiğimiz günlerde üçüncü ameliyatını da oldu. 25 gün hastanede kontrol altında tutulan Miraç, sağlıkla taburcu edildi.
Hızlı soluma, beslenme güçlüğü, uzuvlarda solukluk, dudaklarda ve parmaklarda morarma şikayetleriyle seyreden bu hastalığın çocuk kalp cerrahisi içerisindeki en ciddi rahatsızlıklardan biri olduğunu söyleyen Dr. Biçer, ?Hipoplastik sol kalp sendromu, doğumsal kalp hastalıkları arasında takipleri ve tedavisi en zor ve en ciddi hastalık olarak tanımlanabilir. Hastalar bu hastalığın her aşamasında kaybedilme riski ile karşı karşıya. Bu nedenle sıkı bir şekilde takip edilmeleri gerekiyor. Bu hastalar normal bir insanın dolaşım sisteminden çok daha farklı bir dolaşım sistemine sahip olmak zorunda. Eğer tedavi olmaz ise bu hastaların birçoğu yenidoğan döneminde kaybedilir. Her ameliyatın riski var fakat kabaca söylemek gerekirse başarı yüzdesi yüzde 70-80 olarak söylenebilir? dedi.
Dr. Biçer, küçük Miraç?ın operasyonları hakkında da şu bilgileri verdi: ?İlk ameliyatında, akciğere giden ana damar ile tüm vücuda kan gönderen ana damarı kökünden birleştirip, yine bu damarı boylu boyunca genişlettik bu esnada kalbin gelişmiş karıncığından yapay bir damar ile akciğere kan taşıdık. Böylelikle normal bireylerde iki karıncığın yaptığı işi, bu hastamızda tek karıncığa yükleyip bir sonraki ameliyata hazırladık. 5 ay sonra vücudunun üst tarafından, kafalar ve kollarından gelen toplardamar kanını akciğere yönlendirdik.
Bu ameliyat ise yine operasyonun ikinci operasyon olmasına bağlı olarak göğüs kafesinin iç kısmındaki yapışıklıklardan ötürü riskli bir ameliyat olarak değerlendirilir. Son ameliyatta, vücudun alt tarafının da akciğer damar sistemine dahil edildi. Böylelikle vücudun tüm toplardamar sistemini arada bir pompa sistemi olmadan akciğere yönlendirmiş, atar damar sisteminin pompalama işlevini de kalbin gelişmiş sağ tarafına bırakmış oluyoruz.?