Cumhurbaşkanı Erdoğan: Artık Zonguldak müjdenin merkezi oldu

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Artık Zonguldak müjdenin merkezi oldu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ?Karadeniz Ereğlisi`nde de benzeri bir müjde olabilir. Bugün inşallah Zonguldak`tan bir müjde vereceğiz. Biraz sonra o müjdeyi de vereceğiz. Bunu açıklamıştım. Artık Zonguldak müjdelerin merkezi oldu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ?Karadeniz Ereğlisi`nde de benzeri bir müjde olabilir. Bugün inşallah Zonguldak`tan bir müjde vereceğiz. Biraz sonra o müjdeyi de vereceğiz. Bunu açıklamıştım. Artık Zonguldak müjdelerin merkezi oldu" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, inşaatı 1,5 yılda tamamlanan 6 bin kişilik kapasitesiyle kentin en büyük camisi Uzun Mehmet Camii'nin açılışı için helikopterle Zonguldak’a geldi. Cuma namazını da Uzun Mehmet Camii'nde kılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ardından caminin resmi açılışını gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, caminin Zonguldak, Türkiye ve İslam alemi için hayırlara vesile olmasını dilediğini söyledi. Caminin taş kömürüyle bilinen Zonguldak'a ayrı bir güzellik kattığını ifade eden Erdoğan, "Caminin inşasında emeği geçen, mimarından işçisine kadar herkese şükranlarımı sunuyorum. Rabbimiz Tevbe suresinde mealen 'Allah'ın mescitlerini ancak Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imal eder' diye buyuruyor. Uzun Mehmet Camii'nde, günde 5 vakit okunacak ezanların, kılınacak namazların, edilecek duaların Allah katında kabul olmasını diliyorum. Şehirlerimize kazandırdığımız her bir caminin ülkemiz ve milletimizin geleceği için vatan toprağına dikilen birer manevi muhafız olduğunu düşünüyorum. Ne diyor Ziya Gökalp, 'Minareler süngü, kubbeler mihver, camiler kışlamız, müminler asker. Bu ilahi ordu dinimi bekler. Allah-u ekber, Allah-u ekber'" dedi.

'BU TOPRAKLARI KANIMIZI DÖKEREK İNŞA ETTİK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya'nın ibadete açılmasının öneminden bahsettiği konuşmasında, şunları söyledi:

"Biz bu toprakları kanımızı dökerek, üzerine inşa etiğimiz istiklalimizin camilerimizden eksik etmeyen semalarında bayrağımızı dalgalandırarak vatanımız kıldık. Fetih mirası olan Ayasofya'nın yeniden ibadete açılması bu bakımdan önemli ve anlamlıdır. İstanbul Büyük Çamlıca'da boğazı selamlayan bir abide olarak inşa ettiğimiz cami çağımızı nesiller boyunca gururlandıracaktır. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Millet Camii ile Ulus'ta Melik Sultan Camii de Ankara'da abide camilerdir. Geçtiğimiz hafta Taksim'de açılışını yaptığımız cami de İstanbul'un bu tarihi bölgesinde medeniyetimizin mührü olarak şehrimize hizmet verecektir. İşte burada Uzun Mehmet Camii'ni de aynı duygularla hizmete açıyoruz. 12 bin metrekare alan içinde inşa edilen 34 bin metrekare alana yayılan bu eser kapalı alanında 6 bin, açık alanında 7 bin 500 kişilik namaz kılma kapasitesine sahiptir. Yüksekliği 71 metreyi bulan minareleri, 22 kubbesi, hatları, çinileri her bir santimi özenle işlenmiş iç ve dış yapısıyla özel bir eser olan bu caminin, mihrap cephesindeki 'Ya Allah' hattı da şehre ve adına yakışır şekilde kömürle yazılmıştır."

'SALDIRMAYA BAŞLADILAR'

Ezanlardan rahatsızlık duyanların, rengini şehitlerin kanından alan bayrağa tahammül edemeyenlerin saldırıya başladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Malazgirt Zaferi'nden 15 Temmuz'a kadar geçen bin yıllık süreçte, çağlar değişse de milletimize karşı duyulan husumetin derinliği ve kullanılan araçların kirliliği hiç değişmiyor. Şehadetleri dinin temeli olan ezanlarda rahatsızlık duyanlar, rengini şehitlerimizin kanından alan bayrağımıza tahammül edemeyenler, binlerce yıllık devlet geleneğimizle başa çıkmayanlar, milletimizin birliğine ve beraberliğine saldırmaya başladılar. Bunun için kardeşliğimizi pekiştirdiğimiz camileri hedef almaktan çekinmiyorlar. Cami cem olunan yerdir. Müminler burada cem olurlar, burada bir olurlar burada kardeş olurlar, burada beraber olurlar. Bizim bu birliğimizi bozamayacaklar. FETÖ'den PKK'ya kadar Türkiye düşmanlarının kullandığı ne kadar terör örgütü varsa önce camilerimize, milletimizin dinine, diyanetine saldırmıştır. Ne zaman hangi fırsatı bulsalar maalesef dini kurumlarımıza Allah'ın ayetlerine saldıran bu nasipsizler her zaman bu süreci devam ettirdiler. Aynı yolu takip eden kimi çevrelerin yine camilerimiz ve milletimizin inancı üzerinden ülkemize operasyon çekmeye çalıştıklarını görüyoruz. Bölgemizdeki pek çok ülkeyi icat ettikleri, besleyip büyüttükleri sapkın akımlar üzerinden kan ve gözyaşına boğanlar aynı oyunu Türkiye üzerinden oynamak için de çok uğraştılar. Dualarından dini devleti ve mülkü milleti eksik etmeyen milletimiz hamdolsun bu fitnelerin hiçbirine geçit vermemiş hepsini de bünyesinden söküp atmıştır. Bunun için camilerimize, orada okunan ezanın ruhundaki çağrıya kıraat ettiğimiz Kuran'ı Kerim'in bize gösterdiği istikamete kıldığımız namazların bize gösterdiği kardeşliğe sahip çıkmalıyız. İstiklal Marşı'nda ne diyor? 'Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli'" dedi. 

KARADENİZ EREĞLİ'DE BİR MÜJDE OLABİLİR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Allah'ın rızası dışında hiçbir ölçü tanımadan tüm millet için en iyisini ve en doğrusunu isteyerek sıkı sıkıya sarılma zamanı olduğunu ifade ederek, "İstiklalimize göz dikenleri nasıl pişman ettiysek, aşımıza, işimize, ekmeğimize, huzurumuza kastedenleri de hüsrana uğratmak boynumuzun borcudur. Camilerimiz bin yıldır olduğu gibi bugün de bu mücadelenin manevi kaleleri en güçlü dayanışma merkezleri olarak milletimizin hizmetinde olmaya devam edecektir. Türkiye'nin gücü ve sorumluluğu sadece kendi sınırlarında olmayan maziden atiye kurduğu köprüyü tahkim ederek hedeflerimize doğru yürümeye devam edecektir. Ben Zonguldaklıya inanıyorum, ben Devrekliye inanıyorum. Karadeniz Ereğlisi'nde de benzeri bir müjde olabilir. Bugün inşallah Zonguldak'tan bir müjde vereceğiz. Biraz sonra o müjdeyi de vereceğiz. Bunu açıklamıştım. Artık Zonguldak müjdelerin merkezi oldu." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, benzer caminin Ereğli ilçesine de yapılması için çalışmaların devam ettiğini ve bunun müjdesini de yakın zamanda verebileceklerini ifade etti.

ERDOĞAN, MASKE FABRİKASININ AÇILIŞINI YAPTI

​Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kocayusuf MFA Maske Fabrikası'nın açılışını gerçekleştirdi. Modern bir tesisi Zonguldak'a kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, fabrikanın istihdamla birlikte şehrin kalkınmasına destek olacağını düşündüğünü söyledi. Erdoğan, Türk sanayicisinin ve ekonomisinin tökezlemesini umanlara inat çalışmaya ve üretmeye devam edildiğini belirterek şöyle dedi:

"Türk sanayicisi, ekonomimizin tökezlemesini umanlara inat çalışmaya, üretmeye, insanımız için istihdam yaratmaya devam ediyor. Ben bunu biraz daha değiştiriyorum. Önce yatırım diyorum, istihdam diyorum ve son olarak da ihracat diyorum. MFA bunların dördünü de yapıyor. Yatırımsa yatırım, istihdamsa istihdam, üretimse üretim ve Slovakya başta olmak üzere ihracat ise ihracat. Bu tabi yetmez. Yayılmacı ihracat anlamında bunu genişleteceğiz. Türkiye'nin üretim kapasitesi yerli ve uluslararası yatırımlarla günden güne güçleniyor. Bizde her sektör için özenle çalışılmış destek, teşvik ve hibe programlarımızla ülkemize değer katan tüm yatırımcıların yanında olduğumuzu gösteriyoruz. Yerli ve yabancı ayrımına gitmeden, kimseyi ötekileştirmeden Türk ekonomisine sahip çıkan herkese destek oluyoruz. Üreten, ihraç eden, özellikle insanımıza iş ve aş katan herkesin başımızın üzerinde yeri vardır."

SALGIN SÜRECİNDE 661 MİLYAR LIRALIK DESTEK

Koronavirüs salgınının tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'yi de maalesef olumsuz etkilediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Özellikle turizmde yeme ve içme sektöründe çalışan insanlar ekonomik maddi manevi kayıplar yaşıyor. Hangi sektörde olursa olsun unutmayın 84 milyonun derdine derman olmayı kendimize görev biliyoruz. Şimdiye kadar, salgının ekonomik etkilerini en aza indirmek amacıyla yaptığımız hibe ve destekler 661 milyar lirayı buldu. Hani hükümet nerede diyorlar ya? 661 milyar lira destek verdik. Kime? Tüm yatırımcılarımıza, esnafımıza. Bu rakamlara Türkiye salgın sürecinde vatandaşlarına ve iş dünyasına en fazla destek sağlayan ülkeler arasında yer alıyor. Dünyanın en gelişmiş ülkelerin dahi maske savaşına düştüğü solunum cihazları sıkıntısı çekildiği, yaşlı bakım evlerinin adeta morga dönüştüğü bir dönemde biz birinci sınıf sağlık hizmetini insanımıza ücretsiz sunduk. Bugün benim diyen ülkeler, bakıyorsunuz 100 avro 150 avro paralarla maske veriyor. Biz ise bunu ücretsiz veriyoruz. Muhalefet bundan bihaber değil. Çok iyi biliyor ama işlerine gelmiyor" dedi.

‘TÜRKİYE EKONOMİSİ KONTAK KAPATMADI’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık ve birçok konuda etkili çözümler ürettiklerini de sözlerine ekledi. Salgın döneminde uluslararası piyasalardan temin edilmesi zor olan ürünlerin yerli ve milli imkanlarla üretilmesi için çalışmalar yaptıklarını belirten Erdoğan, şöyle dedi:

"Sanayi sicil kayıtlarımıza göre salgının başladığı dönemde Türkiye'de 14 maske üreticisi varken bugün bu sayı bugün 424'e yükseldi. Nerden nereye. Üretici sayısında ki bu artış sayesinde tıbbi ve cerrahi maske ihracatımız 2 milyon dolardan 2020 yılında 212 buçuk milyon dolara çıktı. Salgının en yoğun yaşandığı zamanlarda, çarkların durma noktasına geldiği dönemlerde Türkiye ekonomisi kontak kapatmadı. Üretim ve sanayide uyguladığımız esnek çalışma modellerimizi hem ihracatta hem büyüme rakamlarında kat ve kat arttı. Özel sektörümüzün gayreti ve devletimizin destekleriyle 2020 yılında Türkiye, 1.8'lik oranla Çin'in ardından en yüksek büyümeyi kaydeden ülke oldu. Yine bu dönemde G20'de sanayi üretimi en çok artan devletler arasında yer aldık. 2021 yılının ilk çeyreğinde yüzde 7 gibi rekor bir büyüme oranını Çin'den sonra biz elde ettik. İmalat sanayinin yüzde 12.2 büyüyerek büyümeye en çok katkı sağlayan sektör olması bizi ziyadesiyle mutlu etmiştir. Sanayi sektörümüzde önceki yılın aynı dönemine göre 332 bin kayıtlı istihdam artışı olması büyümenin sağlıklı ve istihdam dostu olduğunun göstergesidir. OSB'lerde ki istihdamımız 2 milyonu geçti. Salgına rağmen 2020 yılının ilk 5 ayında OSB'lerde elektrik tüketimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20 artış kaydetti."

SANATÇI VE ÇİFTÇİYE DESTEK

Erdoğan, dünyanın birçok ülkesinde de yaşanan kuraklıkla ilgili alınan önlemler ve destekleri ise şöyle açıkladı:

“Kuraklığın olduğu bölgelerde hasar tespit çalışmaları devam ediyor. Bu çalışmaların sonucuna göre Ziraat Bankası’na ve tarım kredi kooperatiflerine olan borçları erteliyoruz. Kuraklık sigortasında Tarsim devlet desteğini yüzde 70'i hasar ödeme oranını da yüzde 80'e çıkartıyoruz. Ayrıca kuru tarımın yapıldığı bölgelerde kuraklıktan etkilenen buğday, arpa, çavdar nohut ve mercimek üreticilerimize verim kayıplarına göre dekara 100 liraya kadar doğrudan ödeme yapacağız. Böylece kuraklıktan verim kaybı yaşamış buğday üreticimiz mazot gübre desteği ve sertifikalı tohum desteği ile toplamda dekara 151 lira destekten yararlanabilecek. Öte yandan salgının yol açtığı kısıtlama nedeniyle zorlu günler geçiren sanat emekçilerimize de sahip çıkıyoruz. İnşallah önümüzdeki süreçte 31 bin sanatçıya 250 milyon liraya ulaşan destek vereceğiz. Sancılı dönem geçiren tiyatro sektörümüzü de 25 milyon lira turne desteği sağlayacağız. Açıkladığımız tüm desteklerin çitçilerimize ve sanat emekçilerimize hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu.

Erdoğan, konuşmasının ardından Filyos Limanı'na hareket etti.

 



Cumhurbaşkanı Erdoğan: Artık Zonguldak müjdenin merkezi oldu
24.2°