Uzaktan çalışma sürecinde bilişim teknolojilerinin ayak uydurmakta zorlandığını anlatan Mazars Denge Bilgi Teknolojileri Denetim, Güvenlik ve Danışmanlık Hizmetleri Ortağı Ateş Sünbül, “Dünya genelinde başlayan koronavirüs salgını nedeniyle evlerimize kapanmak zorunda kaldık. Bu da bizleri uzaktan çalışma düzenine girmemize mecbur kıldı. Bilişim teknolojileri açısından baktığımızda zor bir dönüşüm gerekti, özellikle hazırlığı olmayan şirketler bir anda kendilerini çözülmesi gereken problemlerin arasında buluvermişti. Eskiden 09.00 – 18.00 düzeninde çalışırdık ve esnek çalışma saatleri olan şirketlere hep gıpta ile bakardık. Şimdilerde bu şekilde çalışmayan şirket kalmadı diyebiliriz. Bu da tabi bilişim teknolojileri destek ve yönetişim ekipleri için ayrı yükler getirdi” dedi.
ŞİRKETLER DİJİTAL DÖNÜŞÜME AYAK UYDURDU
Uzaktan çalışmanın kişileri, şirketleri doğrudan siber dönüşüme ayak uydurmaya götürdüğünü aktaran Sünbül, “Peki mart ayından itibaren neler dönüştü? Öncelikle ürününü satmak isteyen veya ürettikleri malları son kullanıcılara ulaştırmak isteyen şirketler mecburen online satış kanalları oluşturmak veya online pazar yerlerinde yer almak zorunda kalmıştı. Bu da ticaret hayatının acil dijital dünyaya dönüşümüne götürmüştü. 2019 yılında yeni yıl stratejilerinde dijital dönüşümü gündem bile yapmayan şirketler artık bunu bir yaşam tarzı haline çevirmiştir. Bir açıdan baktığımızda dünya hızlı bir dönüşüm yaşarken, diğer bir bakış açısıyla geçiş olgunluğu her şirket için aynı şekilde olmamıştır” diye konuştu.
KOVİD-19 GÜVENLİK DÖNÜŞÜM KAVRAMI ORTAYA ÇIKTI
Sürecin doğal sonucu olarak Kovid-19 Güvenlik Dönüşüm kavramının ortaya çıktığını aktaran Sünbül, “Özünde yeni siber dünyada saldırganlarla daha çok yüzleşmemiz ve yeni sanal yapıları daha güvenli hale getirmemiz gerektiği bir dönüşüm yaşadık. Son kullanıcılar uzaktan erişimler arttırdığından dolayı dağıtık güvenlik yaklaşımları mecburen öne çıkmaya ve yatırımlar bu noktalarda yoğunlaşmaya başlamıştır. Öte yandan son kullanıcı güvenlik farkındalığı her zamankinden daha fazla önem kazandı. Artık güvenlik hatası yapan kullanıcının daha çok bilgi kaptırma olasılığı önümüze gelmişti” ifadelerini kullandı.
Ateş Sünbül, “Bulut kullanımı ülkemizde çok desteklenmez iken artık pek çok şirket alt yapılarını bulut ağlarına taşıdı. Tabi zamanında bulut yapılarını çok benimsememiş olmamız herkesin siber güvenlik bilgisini bu alanda biraz güdük bırakmıştı. Doğal bir sonuç olarak pek çok sızma ve güvensiz bulut geçişi görülmeye başlandı. Saldırganlar hedef ararken bulut yapılarında daha sık kendilerine potansiyel bulmaya başladı. Aynı şekilde oltalama (Phishing) ve fidye yazılımları (ransomware) saldırılarında ciddi bir artışta yaşandı” dedi.