Edirne`de Osmanlı Sarayı kazıları, 12 ay kesintisiz sürecek

Edirne`de Osmanlı Sarayı kazıları, 12 ay kesintisiz sürecek

Osmanlı`nın başkentlerinden Edirne`de, yapımına 1450 yılında 2`nci Murad zamanında başlanan, Fatih ve Kanuni gibi padişahların yaşadığı 3 milyon metrekare alanı kapsayan Edirne Sarayı`nın (Saray-ı Cedide-i Amire) kazı çalışmalarında 12 ay boyunca kesintis

Osmanlı`nın başkentlerinden Edirne`de, yapımına 1450 yılında 2`nci Murad zamanında başlanan, Fatih ve Kanuni gibi padişahların yaşadığı 3 milyon metrekare alanı kapsayan Edirne Sarayı`nın (Saray-ı Cedide-i Amire) kazı çalışmalarında 12 ay boyunca kesintisiz sürecek yeni sezon başladı. Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, "İnşallah var olan değerlerimizi yeniden gün yüzüne çıkartacağız" dedi.

Osmanlı padişahlarından 2'nci Murad, Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman'a ev sahipliği yapan ve bir dönem imparatorluğun yönetildiği Edirne'deki saray, Osmanlı- Rus savaşında cephaneliğin patlatılması sonucu büyük zarar görmüş, yıkılmıştı. Uzun bir aradan sonra 2018 yılının eylül ayında Trakya Üniversitesi ve Edirne Müzesi işbirliğiyle başlatılan yeni saray kazılarında yeni dönem başladı. Trakya Üniversitesi önderliğinde başlayan kazı çalışmaları geçen yıl, 'Cumhurbaşkanı Kararlı Kazılar' arasına alınırken, yılın 12 ayı boyunca devam etmesi için de Kültür ve Turizm Bakanlığı'na yapılan başvuru aynı yıl kabul edildi. Tüm yıl devam edecek kazı çalışmalarında, tarihi saraydan günümüze yetişemeyen bölümlere ağırlık verilecek.

'FETİH PLANLARININ YAPILDIĞI BİR MEKAN'

Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, yeni sarayın Türk tarihi için çok önemli bir yer olduğunu belirterek, "Edirne, fethedildiği andan itibaren başkent olmuş, bir imparatorluğun başkentliğini yapmış bir yer. Ecdadımız 1361 yılında buraya gelir gelmez hemen başkent yapıyor ve çok ciddi imar hareketleri oluyor ve hemen Edirne Sarayı yapılıyor. Önce ilk saray ve sonra yeni saray olmak üzere içinde bulunduğumuz alana inşası başlıyor. Edirne'nin 92 yıl başkent olduğu o dönem zarfında inanılmaz bir mimari hareketlilik görüyoruz. Fatih bu coğrafyada doğup büyüyor ve Adriyatik'e kadar Balkanları ve İstanbul'u fetheden medeniyetin kurulduğu yer Edirne. İçinde bulunduğumuz alan da, bütün bu plan ve projelerin yapıldığı o büyük fetihlerin planlandığı bir mekan" dedi.

'TARİHİ DEĞERLERİMİZİ YENİDEN GÜN YÜZÜNE ÇIKARACAĞIZ'

Üniversite olarak 2 yıl önce kazının sorumluluğunu aldıklarını söyleyen Tabakoğlu, "Trakya Üniversitesi olarak yaklaşık 2 yıl önce buradaki kazının sorumluluğunu aldık ve kazılara başladık. Bu yıl da daha büyük bir ekiple, Cumhurbaşkanlığı kararıyla 12 ay kazılar hükmüne alınmış bir kazı ekibiyle çalışmalarımıza başlayacağız. İnşallah var olan değerlerimizi yeniden gün yüzüne çıkartacağız. Bir hayal miydi, masal mıydı sorusunu, 'Hayır gerçekti, biz yaptık. Büyük düşündük ve 3 kıtaya hükmeden bir imparatorluk kurduk ve o güç, yetenek, genetik miras bizdedir' cevabını, öğrencilerimize, insanlarımıza öğretecek bir açık hava müzesini inşallah hep beraber inşa edeceğimiz günlerimizi bekliyoruz" diye konuştu.

'ALAN 3 MİLYON METREKAREDEN OLUŞUYOR' 

Kazı alanının 3 milyon metrekare olduğunu söyleyen Rektör Tabakoğlu, "Burada iş çok, 3 milyon metrekare buranın alanı. Yalnız sayın kültür bakanımıza teşekkür ediyorum, bir yoğunlaşma oldu. Kazı işi bizde ama yapılan restorasyon planlarının imarlarının yapılması, bir nehir ve sel sorunumuz var ona bir çare bulunabilir mi. Bir konsorsiyumla, buranın daha da hızlanacağını düşünüyoruz ve ilgililere bunları rapor ediyoruz" diye konuştu.

'KAZILAR 12 AY DEVAM EDECEK'

Kazıların bilimsel danışmanlığını yürüten Trakya Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülay Apa Kurtişoğlu, kazıların 12 ay boyunca devam edeceğini belirtti. Kurtişoğlu, "Şu anda kazı sezonunda hazırlığa başladık. Bir kaç gün içerisinde kazı çalışmalarımız fiilen başlamış olacak. Bunun yanı sıra 12 aylık kazı çalışması yaptığımız için kazı evimizde de küçük buluntularla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Seramikler, duvar çinileri, sikkeler gibi malzemeler. Geniş bir yüzyıl aralığı var. 15'inci yüzyıldan 19'uncu yüzyıla kadar farklı dönemlere malzemelerimiz kazılarda ortaya çıkıyor" ifadelerini kullandı.

'GÜN YÜZÜNE ÇIKMASI GEREKEN 100'E YAKIN ESER VAR'

Sarayda birçok yapının bütüncül olarak günümüze ulaşamadığını kaydeden Doç. Dr. Kurtişoğlu, "Şu an bulunduğumuz alan sarayın ikinci avlusunun başlangıcı olan Babüssaade Kapısı'nın kalıntısının önünde bulunuyoruz. Hemen arkamızda bulunan kalıntı da Cihannüma'ya ait. Bunlar Fatih döneminde inşa edilen 15'inci yüzyıla ait yapılar. Ne yazık ki bütüncül olarak günümüze ulaşamamış. Mutfak bölümünde gerekli restorasyon gerçekleştirildi ve yakın zamanda müze olarak açılışı gerçekleştirilecek. Bizler günümüze ulaşamayan yapıların ortaya çıkarılmasına yönelik kazılar gerçekleştiriyoruz. 2 ayrı alanda açmalarımız mevcut. Bir tanesi, kum meydanının olduğu alanda açmalarımız var. Geçen yıl başladığımız Akağalar koğuşlarının etrafındaki çalışmalara bu yıl da devam edeceğiz ve sarayın avlular dizisini de ortaya çıkararak diğer temellere ulaşmayı hedefliyoruz. Aslında gün yüzüne çıkması gereken 100'e yakın eser var" diye konuştu.

Öte yandan tarihi saray alanında Cihannüma Kasrı, Kum Kasrı Hamamı, Fatih Köprüsü, Adalet Kasrı, Saray Mutfağı, Kanuni Köprüsü, Su Maksemi, Şehabeddin Paşa Köprüsü, Namazgahlı Çeşmesi, Av Köşkü gibi yapılar dönem dönem yapılan restorasyon çalışmalarıyla bugün de ayakta kalan eserler olarak dikkat çekiyor.



Edirne`de Osmanlı Sarayı kazıları, 12 ay kesintisiz sürecek
12.6°