Kadına karşı şiddet ile hutbeli mücadele

Kadına karşı şiddet ile hutbeli mücadele

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Huriye Martı, 4 yıldır camilerdeki okunan hutbeleri kendisinin yazdığını, bu konuda farkındalık oluşturma ve zihniyet dönüşümü çalışmalarında geniş kitlelere hutbelerle seslenildiğini söyledi. Martı,

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Huriye Martı, 4 yıldır camilerdeki okunan hutbeleri kendisinin yazdığını, bu konuda farkındalık oluşturma ve zihniyet dönüşümü çalışmalarında geniş kitlelere hutbelerle seslenildiğini söyledi. Martı, "Farklı hutbelerin içinde farklı cümleler şeklinde `kadına yönelik şiddetle mücadele`, `ev içi şiddetle mücadele` ifadeleri yıl içerisinde hep yer alır. `Din, şiddetin karşısındadır. Kadın, bir birey olarak her türlü hakları din tarafından koruma altına alınmış dokunulmazlıkları olan ferttir` mesajını defalarca söylerseniz toplumda bir süreç iyileşmesi olur" dedi.

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Huriye Martı, TBMM Kadına Karşı Şiddetin Sebeplerinin Belirlenmesi Araştırma Komisyonunda, kadına karşı şiddetle mücadelede Diyanet İşleri Başkanlığının 2006 yılından itibaren çalıştığını söyledi. Martı, erkeklere yönelik farkındalık yaratma ve zihniyet dönüşümü çalışmalarında en geniş kitlelere hutbelerle seslenildiğini bildirdi. Huriye Martı, kadına yönelik şiddetle mücadele amaçlı camilerde 2017 yılında 2, 2018 yılında 5,  2019 yılında 5, 2020 yılında 3 hutbe okunduğunu, bu hutbeleri kendisinin hazırladığını kaydetti. Huriye Martı, hazırladığı hutbelerdeki ifadeleri özenle seçtiğini belirterek şöyle konuştu:

"Farklı hutbelerin içinde farklı cümleler şeklinde 'kadına yönelik şiddetle mücadele', 'ev içi şiddetle mücadele' ifadeleri yıl içerisinde hep yer alır. Bir hutbede 'Kişinin kendisini değersiz görmesi şiddet uygulamasını kolaylaştırır' cümlesini ben yazdım. 4 yıldır bütün hutbe metinlerini yazdım. 'Zihniyet dönüşümü' dediğiniz şey bir süreç. 'Din, şiddetin karşısındadır. Kadın, bir birey olarak her türlü hakları din tarafından koruma altına alınmış dokunulmazlıkları olan ferttir' mesajını defalarca söylerseniz toplumda bir süreç iyileşmesi olur. Dolayısıyla, bir şekilde kadının erkekle konumlandırılmasında yaşanan sorun, cinsiyete bağlı konum farklılığı kesinlikle reddedilmelidir. Hiçbir insan erkek doğmakla daha değerli değildir ya da hiçbir kadın, kadın doğmakla daha değersiz değildir. Şimdi bunları biz ısrarlı bir şekilde söylemeye devam ettikçe, yazdıkça bu cümleler zihinlere giriyor."

Huriye Martı, kadın hakları ve kadına yönelik şiddetle mücadele, kız çocuğuna yönelik ayrımcılıkla mücadele konusunda camilerde hutbelerin okutulmasını önemsediklerini kaydederek şöyle konuştu:

"Doğal olarak, sahih dinî bilgiyi yaygınlaştırarak, cehaletten beslenen şiddete son vermenin son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü kadının erkekle iletişiminde, kadın-erkek ilişkisinde, kadın ve erkek arasında mülkiyet ilişkisi kuran ve kadını nesneleştiren bir bakışı kesinlikle dinimiz onaylamıyor. İki özne arasında haklara saygılı, onurlu ve sevgi temelli bir ilişki oluşturmak kadın ve erkek arasında bizim için son derece önemli; bu da sahih dinî bilginin yaygınlaştırılması ve cehaletin ortadan kalkmasıyla mümkün. Tüm şiddet türlerinin önlenmesi için değişik disiplinlerin birikim ve perspektiflerinden yararlanmak suretiyle aktif faaliyetler yürütmeyi, interdisipliner çalışmayı ve farklı kurumlarla el birliğiyle kadına ve kız çocuğuna yönelik şiddetin net bir şekilde karşısında durmayı çok önemsiyoruz."