Aileler dikkat; istismarcılar internet üzerinden evlere girebilir

Aileler dikkat; istismarcılar internet üzerinden evlere girebilir

Koronavirüs pandemisinin çocukların internette daha çok zaman geçirmesine neden olduğunu belirten Çocuk Koruma ve Bakım Hizmetleri Programı Başkanı Barış Tuncer, internetin çocuk istismarcılarına imkân sağladığına dikkat çekti. Tuncer, aileleri dikkatli v

Koronavirüs pandemisinin çocukların internette daha çok zaman geçirmesine neden olduğunu belirten Çocuk Koruma ve Bakım Hizmetleri Programı Başkanı Barış Tuncer, internetin çocuk istismarcılarına imkân sağladığına dikkat çekti. Tuncer, aileleri dikkatli ve bilinçli olmaları konusunda uyardı. 

 

Evde kalan çocukların bilgisayar başında geçirdikleri sürenin artması onların sanal ortamda maruz kalabilecekleri cinsel istismar riskini yükseltiyor. Ebeveynleri bu konuda dikkatli ve bilinçli olmaya çağıran Altınbaş Üniversitesi Çocuk Koruma ve Bakım Hizmetleri Programı Başkanı Barış Tuncer, Avrupa Polis Teşkilatı (Europol) Genel Müdürü Catherine De Bolle’unşubat ayında yaptığı açıklamaya dikkat çekti.

"BAZI ÜLKELERDE VAKALAR 3 KATINA ÇIKTI"

Barış Tuncer, "Salgın döneminde internet üzerinden çocuk istismarının endişe verici boyutlarda arttı. Bazı ülkelerde çocuk istismarı vakaları 3 katına çıktı. De Bolle’undaha önce yaptığı açıklamada da internette çocuk cinsel istismarı içeren fotoğraf ve videoların sayılarında patlama olduğunu belirtilmişti. Pandemi nedeniyle sokağa çıkamayan çocuk istismarcıları, sanal ortama yönelerek çocukları internet üzerinden istismar ve taciz etmeye başladılar. Bu nedenle ebeveynlerin bu konuda dikkatli olmaları gerekiyor” dedi.

“İNTERNET İSTİSMARCILARA İMKÂN SAĞLIYOR”

Cinsel istismarın temas olmadan da gerçekleşen bir davranış olduğunu ve çocukların sanal ortamda da cinsel istismara maruz kalabildiklerini söyleyen Barış Tuncer, çevrimiçi cinsel içerikli sohbet etme, sözlü tacizde bulunma, çocuğun cinsel amaçlı görüntü kaydının alınması (fotoğraf, video) ve/veya çocuktan istenmesi, cinsel tatmin amaçlı çocuğun izlenmesi, çocuğun çevrimiçi cinsel uyarıcılara maruz bırakılması (örn. Teşhircilik, pornografik video, fotoğraf vb. materyalleri veya yaşanan bir cinsel aktiviteyi çocuğa gösterme) gibi davranışların da cinsel istismar kapsamına girdiğini ifade etti.

İnternetin çocuk istismarcılarına imkân sağladığına dikkat çeken Barış Tuncer, şunları söyledi:

“İstismarcılar, çocuklar ve ergenler için hazırlanmış bültenleri ve sohbet odalarını, sayfaları, çocuk ve ergenlerin sosyal medya hesaplarını kolaylıkla tarayabilirler. Özellikle sosyal medya hesaplarından çocuk ve ergenlere ulaşabilirler. İstismarcılar genellikle şu aşamaları izleyerek çocuklara yaklaşırlar; birinci aşamada istismarcı, hedeflediği kurbanın sorunlarıyla ve dertleriyle gerçekten ilgilendiğine kurbanı ikna etmeye çalışır ve kurbanla çevrimiçi sohbet eder. İkinci olarak sosyal medya hesapları, e posta adresi, okul ismi, ev adresi gibi iletişim bilgilerinin peşine düşer. Üçüncü aşamada istismarcı, bu tür davranışların uygun ve standart olduğu düşüncesini oluşturmaya çalışarak kurbana pornografik içerikler gönderir. Dördüncü aşamada ise istismarcı kurbanla bir buluşma ayarlamaya çalışır. Mağdurlar çevrimiçi ortamda tespit edilip cinsel istismara hazırlanmakta, internette başlayan bu süreç devam ettirilerek istismar çevrimiçi ortamdan çevrimdışı ortama, gerçek hayata taşınmaktadır.”

EBEVEYNLER NE YAPMALI, NELERE DİKKAT ETMELİ?

Çocukları sanal cinsel istismardan koruma konusunda ailelere önemli sorumluluklar düştüğünü belirten Barış Tuncer, anne-babalara şu tavsiye ve uyarılarda bulundu:

"İnternette geçirilen süre ve içeriklere sınırlamalar getirin. İnterneti ve sosyal medyayı eğlence veya eğitsel amaçlar için çocuklarınızla birlikte kullanın. Çocuklar internet başında yalnız kaldığında ona göz kulak olabilmek için yakınlarında olarak denetleyin. Çocuklarının çevrimiçi etkinliklerini sonradan kontrol edin. Çocuk koruma programları gibi internette yer alan uygunsuz içeriği düzenlemek ve engellemek için teknik sınırlamalar getiren uygulamaları kullanın. Çevrimiçi ortamlarda isim, yaş, adres, telefon numarası, telefon veya şifre gibi bilgilerin paylaşılmaması gerektiğini çocuklarınıza anlatın. Sosyal ağ profillerindeki gizlilik ayarlarını düzenleyin ve çocuklara yabancılardan gelen arkadaşlık isteklerini kabul etmemeleri gerektiğini söyleyin. Çocuk, sadece ailenin izin verdiği sitelere girmeli ve sosyal ağlara üye olmalı. Aile veya güvenilir bir yetişkin olmadan yüz yüze tanışılmaya gidilmemeli. Çocuk girdiği siteleri ailesine göstermeli ve bu sitelerin uygun olduğu konusunda geribildirim almalıdır."