Medipol Mega Üniversite Hastanesi Dermatoloji Bölümünden Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir, toplumda sıkça karşılaşılan akne probleminin tedavisinde fitoterapiden fayda sağlanabilineceğini ifade etti. Fitoterapinin ön plana çıkan bir yöntem olduğunu belirten Doç. Dr. Topaloğlu Demir, “Günümüzde akne tedavisinde kullanılan etkin pek çok tıbbi tedavi olmasına rağmen, aknenin kronik seyri nedeniyle daha etkili ve güvenilir tedavi yöntemleri araştırılıyor. Bu yöntemlerden özellikle bitkisel tedavi dediğimiz fitoterapi ön plana çıkıyor. Çay ağacı yağı, aloe vera, yeşil çay ve resveratrol başta olmak üzere bitkisel tedavilerin, antiinflamatuvar, antibakteriyel, antiandrojenik ve sebosüpresif etkileri sayesinde, akne gelişiminde rol oynayan tüm basamaklarda etkili olduklarına dair çeşitli yayınlar mevcuttur. Tabii bitkisel tedavilerin akne tedavisindeki etkinliğini ve güvenilirliğini ortaya koymak için kanıt düzeyi yüksek çalışmalara ihtiyaç var” diye konuştu.
TIBBİ TEDAVİLERE EK OLARAK KULLANILABİLİR
Fitoterapinin son yıllarda giderek popüler hale geldiğine dikkati çeken Doç. Dr. Topaloğlu Demir, bitkisel tedavileri ise şöyle açıkladı:
“Bitkisel tedaviler daha iyi hasta toleransı, uzun kullanım öyküsü, daha az yan etki ve görece daha ucuz olma gibi avantajları nedeniyle giderek popülarite kazanıyor. Akne tedavisinde olduğu kadar, hastalığın önlenmesinde ve kullanılan tıbbi tedavilerin yan etkilerinin giderilmesinde de yaygın olarak kullanılıyor. Bileşimlerine göre çok sayıda aktif içeriği bir arada bulundurdukları için farklı etkileri birlikte bulundurma avantajına sahiptirler. Tıbbi tedavilere ek olarak kullanılabilirler.”
ÇAY AĞACI YAĞI KULLANILABİLİR
Doç. Dr. Topaloğlu Demir, özellikle Melaleuca yağı olarak da bilinen çay ağacı yağının akne tedavisinde oldukça etkili olduğunu belirterek, “Çay ağacı yağı 100 yağ bileşeni içerir. Akne tedavisindeki etkinliği antibakteriyel ve antiinflamatuvar etkisine bağlanır. Çeşitli araştırmalar, çay ağacı yağı ürünlerinin uygulanmasının, hafif ila orta şiddette aknesi olanlarda hem inflamatuvar (iltahaplanma) hem de non-inflamatuvar lezyonların sayını azalttığını gösterir. Bildirilen yan etkileri ise diğer topikal tedaviler ile benzerlik gösterir. Ülkemizde çay ağacı yağı içeren yüz yıkama jelleri mevcut. Akne tedavisinde tıbbi tedavilere ek olarak veya akne oluşumu önlemek amacıyla kullanılabilir” ifadelerini kullandı.
BU BİTKİLER DE UYGULANABİLİR
Çay ağacı yağından sonra ülkemizde akne tedavisinde sıklıkla kullanılan diğer bir bitkinin aloe vera olduğuna değinen Doç. Dr. Topaloğlu Demir, şu bilgileri verdi:
“Çay ağacı yağı dışında aloe vera, yeşil çay ve bazı deniz yosunu türleri de akne tedavisinde etkilidir. Özellikle yeşil çayın sebum salgısının azaltılmasında ve akne tedavisinde faydalı olabileceğine ilişkin yayınlar mevcuttur. Ayrıca cadı fındığı, fesleğen yağları, copaiba yağı, linoleik asit, limon, portakal, pettigrain, balkabağı, ardıç, lavanta, paçuli, sandal ağacı, sardunya, kına çiceği, ekmek ağacı, havlıcan ve Sophora flavescens (sofora)’nın da akne tedavisinde kullanılabileceği öne sürülüyor. Öte yandan amaranth, arnica, kuşkonmaz, huş ağacı, nergis, kırlangıçotu, iffetli ağaç, kişniş, jojoba yağı, labrador çayı, neem, çam, kavak, ravent, sabun otu, ısırgan otu ve zerdeçal gibi akne tedavisinde araştırılan çok sayıda başka bitkisel tedaviler de mevcuttur ve bu listeye her geçen gün yenileri eklenmektedir.”
BİLİNÇSİZ KULLANIMI ZARARA NEDEN OLABİLİR
Bitkisel ürünlerin, hekim önerisi doğrultusunda alınması gerektiğini ifade eden Demir, “Tıbbi tedaviler ile kombine olarak, kontrollü kullanılmaları sivilce tedavisini desteklerken, fitoterapi adı altında uygunsuz ve denetimsiz ürünlerin kullanımı sivilce çıkışını arttırabileceği gibi, egzama ve cilt lekesi başta olmak üzere pek çok yan etkiye neden olabilir. Aktif madde içermeyen bitkisel takviyeler olabildiği gibi arsenik, cıva veya kurşun gibi etiketli olmayan toksinleri içeren bitkisel tedaviler de olabilir. Doğru ürünü seçip kullanmak son derece önemlidir” dedi.