Kronik hastalıkların birçok faktöre bağlı olarak ortaya çıktığını ve kişinin yaşamı boyunca devam ettiğini belirten Medicana International İstanbul Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatime Yavuz, akciğerin başlıca kronik hastalıkları arasında yer alan astım tanısı hakkında önemli bilgiler verdi.
TOZ, DUMAN, KOKU GİBİ UYARANLARA DİKKAT
Türkiye’de her 100 erişkinden 5-7’sinde, her 100 çocuktan 13-15’inde astımın görüldüğünü anlatan Uzm. Dr. Fatime Yavuz, “Astım, hava yollarının daralmasıyla kendini gösteren ve ataklar (krizler) halinde gelen bir hastalık. Hastalar ataklar arasında kendilerini iyi hisseder. Astımda hava yollarında mikrobik olmayan bir iltihap vardır. Bu nedenle hava yolu duvarı şiş ve ödemlidir. Bu durum akciğerlerin uyaranlara aşırı duyarlı olmasına neden olur. Toz, duman, koku gibi uyaranlar ile hemen öksürük, nefes darlığı ve göğüste baskı hissi gibi yakınmalar ortaya çıkar. Tekrarlayıcı olup nöbetler halinde gelirler, genellikle gece veya sabaha karşı ortaya çıkarlar, kendiliğinden veya ilaçlar ile düzelirler, mevsimsel değişiklik gösterebilirler. Kişiye ve duruma göre değişik etkenler belirtilerin ortaya çıkmasına neden olabilirler” diye konuştu.
BAŞARILI BİR ASTIM TEDAVİSİNİN HEDEFLERİ NELER OLMALI?
Çocuklarda astımın yüzde 80’i alerjik iken, erişkinlerde bu oranın yüzde 50 civarında olduğunu anlatan Uzm. Dr. Fatime Yavuz, “Evde ya da dışarıda birçok alerjen astım atağını başlatabilir. Bunlardan önemli olanları; polenler, ev tozu akarları, küf mantarı sporları, hayvan tüyleri, bazı besinler; süt, yumurta, fıstık, balık, buğday, soya gibi. Başarılı bir astım tedavisinin hedefleri ise; belirtileri kontrol altına almak ve bunu sürdürmek, egzersiz dâhil normal aktivite düzeyini sürdürmek, akciğer fonksiyonlarını olabildiğince normale yakın düzeylerde tutmak, astım ataklarını önlemek, astım ilaçlarının istenmeyen etkilerini önlemek olmalıdır” ifadelerini kullandı.
Dr. Yavuz, bu hedeflere ulaşabilmek için, “Hasta-hekim iş birliğinin geliştirilmesi, tetikleyici faktörlere maruziyetin tanımlanması ve azaltılması, astımın iyi değerlendirilmesi ve tedavisi, eşlik eden hastalıkların ortaya konması ve tedavisi, tıbbi tedavinin iyi izlenmesi gerekmektedir” uyarısında bulundu.