MHP Genel Başkanı Bahçeli, genel merkezde düzenlediği basın toplantısında, koronavirüs salgınıyla mücadelede uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasının yanında aşılama çalışmalarının da hedeflenen seviyelere ulaşmasıyla bayram ertesinin umutla karşılanacağını söyledi.
Bahçeli, koronavirüsü en az hasar ve kayıp ile atlatmak için devlet ve millet kenetlenmesinin her düzeyde tezahür etmesi gerektiğini belirterek, "Çok şükür, Türkiye'de bu kenetlenme sağlanmıştır. CHP'nin, İP'in ve diğerlerinin yalanları toplum nezdinde itibarsızdır. Tedavülde tutulan karalama kampanyasına aldanacak yoktur. Sağlık altyapımız güçlüdür, başta Sağlık Bakanı'mız olmak üzere doktorlarımız, hemşirelerimiz, hasta bakıcılarımız çalışmalarını fedakarca sürdürmektedir. Allah'ın izniyle Türkiye maruz kaldığı badireyi yenecektir. İnsanlarımızın duygularıyla oynayıp salgından siyasi rant devşirmek için fırsat kollayan siyasi zihniyetler bize göre hezeyandadır, art niyetlidir. Kim ne derse desin, salgın yönetimi doğru bir şekilde yapılmaktadır. Bu fasit daireden çıkmamızı istemeyen odakların karamsarlık aşılamaları da ahlaken ve vicdanen sorumsuzluktur" dedi.
'ANAYASALAR DEĞİŞMEZ, DEĞİŞTİRİLEMEZ METİNLER DEĞİLDİR'
MHP lideri Bahçeli, mazisi neredeyse 145 yılı bulan anayasa tartışmalarının toplum ve devlet hayatına ambargo koyduğunu dile getirerek, "Bu tartışmaların kalıcı bir mutabakatla düğümlenmesi temel amaç olsa da istisnai dönemler haricinde bu amaç maalesef gerçekleşememiştir. Devlet ile millet arasındaki karşılıklı sorumlulukları esas alan anayasalar değişmez, değiştirilemez metinler değildir. Gerektiğinde, şartlar elverdiğinde, zamanın ruhuyla milli ve manevi emanetlerin ufkuyla müsemma bir anayasanın yazılması kaçınılmaz bir görevdir. Neticede bir toplum sözleşmesi olan anayasanın aynı şekilde milli hedefleri muhtevasında barındırması, tarihin ve toplumun gerisine düşmeden geleceğin koordinatlarını çizerek devlet-millet uyumunu kökleştirmesi yegane önceliktir" diye konuştu.
'MÜSAİT ZEMİNİN VARLIĞINA İŞARET'
Bugünkü siyaset sahnesinde her partinin, yeni anayasa konusunda destekleyici tavrı olduğunu vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:
"Hiçbir parti veya hiçbir sivil toplum kuruluşu ortaya çıkıp da yamalı bohçaya dönen, maddeleri arasındaki tutarsızlığı aleni olan darbe anayasasından memnuniyet duyduklarını ileri sürmemiş, sürememiştir. En azından herkes ittifak halinde yeni bir anayasadan bahsetmektedir. Bu ilk aşamada konuşmak, görüşmek, farklı düşünce ve teklifleri paylaşmak için müsait bir zeminin varlığına işarettir. Ancak sıra 'Nasıl bir anayasa yazılsın?' sorusuna cevap aramaya geldiğinde ne yazık ki, potansiyel anlaşmazlıklar, kutuplaşmış üsluplar kuvveden fiile geçmektedir. Sıkılı yumruklarla, ideolojik taassuplarla anayasa yapmak ne bugün ne de tarihte mümkün olmuştur. Siyaseti gladyatör arenasına dönüştürmek akıl harcı değildir. Bu devlet bizimdir. Bu millet biziz. Cumhuriyet, cumhurun aziz mükafatıdır."
'ANAYASA ÖNERİMİZİN METİN YAZIMI TAMAM'
Uzlaşma ve yeni anayasa hazırlamanın milli ödev olduğunu kaydeden Bahçeli, "Buna dudak bükenler, sırt dönenler, yapay kriz çıkaranlar, ipe un serenler, fuzuli bahanelerle konuşmaya bile kapalı duranlar tarih ve millet huzurunda demokratik hesaba şimdiden hazır olmalıdır. Cumhuriyetimizin 100'üncü yıl dönümünü yeni bir anayasayla taçlandırmak milli mücadele kahramanlarına, cumhuriyetin kurucu değerlerine, milletimizin bizatihi egemenlik haklarıyla Türk tarihinin şerefli anılarına hürmetin ve gelecek nesilleri düşünen sorumluluk bilincinin gereğidir. Bundan kaçış bize göre yoktur" dedi.
Bundan önce yaptığı yeni anayasa açıklamalarını da anımsatan Bahçeli, "MHP yeni anayasa konusunda sık sık dile getirdiği çalışmalarını Allah'a şükürler olsun ki bitirmiş ve metin yazımı sonuçlanmıştır. 'Cumhuriyetin 100'üncü yılında 100 maddelik yeni anayasa' adıyla ve bu çerçeve içinde 100 maddelik anayasa önerimizin, iftiharla belirtmek isterim ki, hazırlık aşaması tamamlanmıştır. Stratejik hedeflerimizden birisiyle ilgili sözümüz yerine getirilmiştir. Bu kapsamda titizlikle sürdürülen ön çalışma şu anda elimizdedir. Partimiz, cumhuriyetin 100'üncü yılını yeni anayasa açısından hem bir fırsat hem de tarihi bir dönüm noktası olarak ele almaktadır" diye konuştu.
'ÖNCE CUMHURBAŞKANI'MIZLA PAYLAŞACAĞIZ'
Hazırlığını tamamladıkları 100 maddelik anayasa hazırlık önerilerini öncelikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti ile paylaşma hedefinde olduklarını kaydeden Bahçeli, "Ardından yapılacak müzakere ve görüşmeler doğrultusunda diğer partilere de anayasa önerimizi sunmamız söz konusu olacaktır. Çalışmamız son olarak şeffaflık ilkesi doğrultusunda kamuoyunun tartışmasına da açılacaktır. MHP'ye göre, Türk milleti, kurucu iktidar yetkisine dayanarak her zaman yeni bir anayasa yapmaya tam yetkilidir" dedi.
'ANAYASA MAHKEMESİ, ÖZEL STATÜDE DÜZENLENDİ'
Yeni anayasa önerilerinin temel özellikleri hakkında da bilgi veren Bahçeli, şunları kaydetti:
"Başlangıca 'Allah'ın lütfu, kardeşlik ruhu ve vatan sevgisiyle varlık bulmuş biz Türk milleti' düsturu ile giriş yapılmıştır. Devletin genel esasları ilk 5 maddede düzenlenen, 'Devletin şekli ve nitelikleri' aynen korunarak birinci maddede ele alınmış, maddenin son fıkrasında 'Bu madde değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez' denilmiştir. Hakları düzenleyen tüm maddelerdeki sınırlama sebepleri kaldırılmıştır. TBMM Başkanı'na 'Tarafsız konumuyla' milli uzlaşmanın sağlanmasında ve siyasi krizlerin çözümünde arabuluculuk işlevi yüklenmiştir. TBMM'nin yetkileri; kanun yapımında, antlaşmaların onaylanmasında ve sona erdirilmesinde, bütçenin kabul edilmesinde, anayasal kurum ve kuruluşlara üye seçmede, yargı organının yapılanmasında, 'Yargı ayrılığı sistemi' devam ettirilmiş, Hakimler ve Savcılar Kurulu, 'Yargı Yüksek Kurulu' adıyla yeniden ele alınmış, avukatlık ve arabuluculuk mesleklerine anayasal statü tanınmış, Anayasa Mahkemesi yüksek mahkeme değil özel bir statüde düzenlenmiş, Yüce Divan yargılaması ve siyasi parti kapatma davaları 'Yüce Divan' adıyla oluşturulan yeni bir mahkemeye verilmiş, yüksek mahkemeler başlığı altında Sayıştay ve Yüksek Seçim Kurulu'nun statüsü açıklığa kavuşturulmuş, yargıya ilişkin üye seçiminde TBMM'nin yetkileri genişletilmiştir. Üniter devlet ilkesine anayasada açıkça yer verilerek, idari yapılanmada 'il esası' korunmuştur."