Yaklaşık 60 yıl önce babası ve amcalarının başlattığı işi devralan Ali Ersöz (52), oğlu Emir Ersöz (19) ile atalarından kalma işi devam ettirmenin mutluluğunu yaşıyor. Ersöz ailesi, Türkiye`nin dört bir yanından hatta ülke dışından getirilen, adeta çürümüş klasik otomobilleri kaportasından boyasına, döşemelerinden motor parçalarına kadar orijinalleriyle yeniliyor. Özellikle kaportasını günlerce çekiçleyerek eski formuna kavuşturmak için yoğun el emeği sarf eden baba ve oğul, birçok parçası çürüyen ya da kaybolan klasik arabaların, ihtiyaç duyulan orijinal parçalarını yurt dışından getirtiyor. Her bir araç için 6 aydan 1,5 yıla kadar emek harcayarak onları ilk günkü ihtişamına kavuşturan Ersöz ailesi, ortaya çıkan her otomobile "sanat eseri" gözüyle bakıyor.
Ali Ersöz, babası ve amcalarının çok iyi bir sanatkar olduğunu belirterek, onlardan öğrendiklerinin üzerine koyarak bugünlere geldiğini anlattı.
Genelde ekonomik ömrünü tamamlayan 1915-1980 model araçların kendilerine restorasyon için getirildiğini dile getiren Ersöz, "Biz bunları pırıl pırıl yapıyoruz. Her türlü eksiğini giderip sahibine teslim ediyoruz. Tamamen orijinal parçalar kullanıyoruz. Eğer orijinal parçaya ulaşamazsak o parçayı kendimiz üretiyoruz. Burada tamamen bir sanat eseri ortaya çıkıyor." diye konuştu.
Ersöz, Türkiye`nin her yerinden hatta dünyanın birçok ülkesinden restorasyon için talep geldiğini anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birçok ünlü iş adamı ve sanatçılara araçlarını restore edip teslim ettik. Tamamen yurt dışına yaptığımız araçlar da oldu. Bize çürük, çarık halde geliyor. Belirlenen bir zaman aralığında yetiştirmeye çalışıyoruz. Restorasyon işi çok meşakkatli bir iş minimum 6 ay, maksimum 1,5 yıl sürebiliyor. Aracın durumu ve parçalarına göre değişiyor. Son dönemde Mercedes üzerinde çalışmayı daha çok seviyorum. Parçalarına daha çok çabuk ulaşabiliyoruz. Restorasyon işi parça durumu ve arabanın markasına göre 300-400 bin lira arası değişiyor. Hatta bazen daha da yukarı rakamlara çıktığı da oluyor."
Gençlerin son dönemde bu araçlara ilgi gösterdiğinin altını çizen Ersöz, şunları kaydetti:
"Kültür seviyesi yükseldikçe biraz da durumu iyi olanlar bir tane klasik araç edinmek istiyor. Genç kardeşlerimiz atölyemizi çok sık ziyaret ediyor. Burası bir otomobil müzesi gibi. Biz de onlara tecrübelerimizle yol gösteriyoruz. Şimdiye kadar restore ettiğim en yaşlı araç 1915 model Ford marka bir otomobildi. Çekiçle vura vura kaportayı eski formuna kavuşturuyoruz. Günümüzde bunu yapacak çok az usta kaldı. Bu arabaların hepsi benim çocuğum gibi. Çocuklarımı nasıl büyütürken özen gösterdiysem bu arabaları yaparken de aynı özeni göstermeye çalışıyorum."
Ali Ersöz`ün oğlu Emir Ersöz de dedesinin yaptığı mesleğin inceliklerini öğrenmeye çalıştığını söyledi.
Yaptıkları işleri sosyal medyadan paylaştıklarını ve yoğun ilgiyle karşılaştıklarını belirten Ersöz, "Çocukluğumdan beri atölyeye gelip gidiyorum ve klasik araçlara merakım oluştu. İnsanlardan güzel tepkiler alıyoruz. Dedemden babama, babamdan da bana kalacak olan mesleği gücümüzün yettiği kadar devam ettireceğim." dedi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Sinan Balcıkoca