TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Memur-Sen ve Hacı Bayram Veli Üniversitesi tarafından 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamaları kapsamında Memur-Sen Genel Merkezinde düzenlenen 'Çalışma Hayatında Yeni Zihniyet İhtiyacı ve Pratik Uygulama Zemini Olarak Kamu Görevlileri Sendikacılığı' konulu uluslararası kongreye katıldı. Burada konuşan Şentop, 1982 Anayasası ile birçok temel hak ve hürriyete getirilen sınırlamalardan sendikal örgütlenme ve hakların da nasibini aldığını belirtti. Şentop, "1982 Anayasası'nda memurların örgütlenmesini yasaklayan açık bir hüküm yer almamakla birlikte uygulamada memur sendikalarının kuruluşunun geciktiğini görüyoruz. Nitekim 10 yıla yaklaşan uzunca bir süreden sonra 25 Haziran 2001 tarih ve 4688 sayılı yasayla 'Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu' kabul edilerek kamu görevlilerinin sendikal hakları açık ve yasal bir zemine oturtulmuştur. Memur-Sen, 12 Eylül 2010'da, içerisinde toplu sözleşme hakkının elde edilmesini de öngören anayasa değişikliği referandumunun gerçekleşmesine diğer sendikaların aksine destek olarak, kamu çalışanlarının haklarının geliştirilmesine ciddi katkı sağlamıştır. Anayasa değişikliği paketinin 6'ncı maddesinin doğrudan sendikal hayatla ilgili olması sayesinde bu durum kısa sürede örgütlenmeye yansımış ve kamu görevlileri arasında örgütlenme oranı yüzde 40'lardan yüzde 70'lere çıkmıştır" dedi.
'1 MAYIS KUTLAMALARI HUKUKİ BİR STATÜYE KAVUŞTURULDU'
Şentop, TBMM'de kabul edilen 5892 sayılı kanunun, 27 Nisan 2009'da Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesiyle 1 Mayıs'ın Türkiye'de resmi tatil ilan edildiğini anımsatarak, "Böylece uzun yıllardır illegal örgütler tarafından suistimal edilen 1 Mayıs kutlamaları hukuki bir statüye kavuşturulmuş, bütün emekçileri içeren bir genişliğe sahip kılınmıştır. Ülkemizdeki çalışma barışına ciddi katkı sağlayan bu anayasal ve kanuni düzenlemeler elbette yeterli değildir. Çoğulcu demokrasinin en önemli unsurlarından olan sendikaların katkısıyla işçi ve çalışan kardeşlerimizin haklarının daha da genişletilmesi gerektiğine inanıyorum" diye konuştu.
'KATKI SAĞLAMALARINI BEKLİYORUM'
Şentop, gündemde olan yeni ve sivil bir anayasanın kabulü hâlinde özellikle sendikal haklar ve çalışma hayatının düzenlenmesi konusunda olumlu gelişmeler kaydedileceğini düşündüğünü belirterek, şunları kaydetti:
"Bu arada, elbette sendikaların yeni ve sivil bir anayasa yapılmasına katkı ve destek sağlamalarını da bekliyorum. Sanayi ötesi veya sonrası dönem olarak nitelenen bu dönemde işçi ve çalışanların hakları ve çalışma barışının korunması noktasında çok çetin soru ve sorunlarla karşı karşıyayız. Özellikle gelecekte, devletin rolü ve işlevi, bir yanda kamu hizmetinin devamlılığı diğer yanda kamu çalışanlarının haklarının korunmasının sağlanması noktasında çalışmalar yapmak gerektiği açıktır. Artık 20'nci yüzyılın paradigmalarıyla 21'inci yüzyılı anlayıp yönetmemiz mümkün değil. Hazırlıklarımızı geleceğin imkan ve şartlarını öngörerek yapmak durumundayız. Kovid-19 salgını bizlere çalışma düzeni ve imkanları açısından ne durumda olduğumuzu, hangi eksikliklerimizin bulunduğunu göstermiş oldu. Bu salgın döneminde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sayesinde çalışma hayatını düzenleyen kararlar ivedilikle alındı ve salgının bu alanda meydana getirdiği menfi etkiler en aza indirilmiş oldu. Bu bakımdan 'Çalışma Hayatında Yeni Zihniyet İhtiyacı ve Pratik Uygulama Zemini Olarak Kamu Görevlileri Sendikacılığı' hakkında konuşmak ve tartışmak üzere bu kongrenin tertiplenmiş olması son derecede önemli. Bu kongrede konunun bilimsel temelde ele alınacağı, çok değerli akademisyenlerce konunun enine boyuna tartışılacağı ve böylece ülkemizin ve çalışma şartlarının ileride karşılaşabileceği sorunlara şimdiden çözüm üretileceğine inanıyorum."