İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, katıldığı bir canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi Başkanlığı'nda (GAMER) düzenlenen röportajda konuşan Soylu, Diyarbakır Anneleri'nin evlat nöbetine ilişkin yeni bir gelişmenin yaşandığını belirterek, "Uzun zamandır Türkiye'nin takip ettiği Diyarbakır Anneleri'nde yarın 25'inci buluşma gerçekleşecek. Bu buluşmada Bayram ve Fatma Yetkin evladıyla buluşacak. 15 yaşında çocuklarını kaçırıyorlar. Götürünce anne ve baba, Şenyayla kırsalına gidiyor. Terör örgütünü orada buluyorlar ve terör örgütüne 'evladımızı ver' diyorlar. 'Bu işi soruşturma, peşini bırak. Yoksa seni fena ederiz' diyorlar. Yıllar geçiyor ve Diyarbakır'da HDP binasının önünde, birçok annenin evladının kaçırılmasına ve çeşitli nedenlerle terör örgütüne katılmasına neden olan HDP binası önünde terör örgütüne meydan okudular. Evlatları da ikna çalışmaları sonucu bugün teslim olan 6 kişiden biri oldu" ifadelerini kullandı.
'İKNA ÇALIŞMALARIMIZ PKK'YI TUZ RUHUNUN ERİTTİĞİ GİBİ ERİTİYOR'
Bakan Soylu, ikna çalışmalarının önemine vurgu yaparak, "İkna çalışmalarımız PKK'yı tuz ruhunun erittiği gibi eritiyor. Terör örgütünün kendi içindeki hareket kabiliyetini tamamen ortadan kaldırıyor. Şu anda elimizde bulunan 'kırmızı liste' den birisinin yaklaşık 17- 18 gündür ifadesini alıyoruz. Terör örgütünün diğer devletlerle ilişkilerini, kimlerin eğitim verdiğini, istihbarı yapısının nasıl olduğunu, dost bildiklerimizin nasıl ihanet ettiğini, arkamızdan hangi kumpasları çevirdiklerini ve terör örgütünün içsel ilişkilerinin nasıl geliştiğini ifade edeceğim. İkna meselesine gelirsek, bu işin eğitimi, kitabı, adanmış insanları var. İnanın ki bu yıl terör örgütüne toplam katılan sayısı Türkiye'den ve Türk olup da dışarıdaki ülkelerden, 2'si Almanya, 1'i İsveç, 2'si Yunanistan, 5 de Türkiye'den toplam 10. Bizim bu yıl ikna ila beraber Türkiye'ye getirdiğimiz sayı 63" ifadelerini kullandı.
'OTOGARDA PATLAMAK ÜZERE YAKALANDI, KATLİAM ENGELLENDİ'
Soylu, bugün İstanbul'da polisin dikkati sonucu otogarda patlamanın önüne geçildiğini söyledi. Büyük bir katliamın önüne geçildiğini söyleyen Soylu, şöyle konuştu:
"Bugün İstanbul polisi çok önemli bir katliamı engellemiştir. Emniyet İstihbaratımıza, İstanbul polisimize ayrıca teşekkür ederim. Türkiye'nin bu konularda geçmişte canını yakanlar yine yakabileceklerini düşünmüşler ama buna müsaade edilmedi. PKK mensupları İstanbul'a 5 kilogramlık patlayıcı getirdi. Polisimizin otogardaki dikkatli takibi sonucu ve istihbaratımızın bu konudaki keskin hafızası sonucu bir aracın altına yerleştirilen 5 kilogramlık patlayıcıyı tespit ettiler. Bunları yerleştirenleri de yakaladılar. Patlayıcıyı da patlamadan etkisiz hale getirdiler. Otogarda patlamak üzere yakalandı. Büyük bir operasyondu, Allah muhafaza bu kapanmadan önce bizi etkileyebilecek bir operasyondu. Bugün öğleden sonra böyle bir operasyonu arkadaşlarımız gerçekleştirdi. Bize yönelik bu tip bir istihbarat vardı. Bu istihbaratların her birini takip ederiz. Buna yönelik tüm tedbirlerimiz attırılmıştı. Bayramla, kapanmayla ilgili de özellikle otogardaki tedbirlerimiz attırılmıştı. Arkadaşlarımız o konuda hassasiyetle birlikte şüpheli hareketlerini gördükleri ve endişelendikleri, kamerayla takibini yaptıkları sonucu da böyle yakaladıkları bir operasyonu tamamladı. Gözaltında 2 kişi var bu artar, kaçırmayız."
'DÜNYA PARMAK ISIRARAK BİZİ TAKİP ETTİ'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin koronavirüs salgını ile mücadelesine ilişkin, "Yarın 19.00'dan itibaren tam kapanma dönemine giriyoruz. Tabloda eğriler gözüküyor. Ne zaman tedbir almışsak, kapanmışsak, kısıtlama koymuşsak iniş keskin bir şekilde, hatta çıkış biraz yatay çıkıyor, iniş daha keskin bir şekilde inebilme kabiliyetine sahip. Bu salgın başladığı andan itibaren Türkiye doğru bir yol tutturdu. İki avantajı vardı, bir meseleyi Avrupa ve dünyayı görerek iyi okudu. İki Türkiye'nin sağlık alt yapısı birçok kez dayak yediğimiz, 'bu paraları fuzuli harcadınız' dedikleri, 'şehir hastanelerine gerek var mıydı' dedikleri, tüm sorgulamaları yaptıkları sanki dünyadan para yağıyor, biz de bu paraları istediğimiz yere yatırım yapabilmeye haizmişiz gibi 'niye siz bunları şu sistemlerle yaptınız' diye eleştirilerle karşılaştığımız ama salgın döneminde gördük ki bütün dünya parmak ısırarak bizi takip etti" ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE GÖRÜNENİN ÇOK DAHA FAZLASIDIR'
Türkiye'nin geçen ayı tüm zamanların en iyi ihracat rakamıyla kapattığı bilgisini veren Soylu, şöyle devam etti:
"Biz geçen ayı 18,9 milyar ihracatla kapattık. Tüm zamanların en iyi ihracatıyla. Dünyada bu meseleyle karşı karşıya kalmış da bu kadar dinamik süreç üretebilme kabiliyetine sahip başka bir ülke söz konusu değildir. Türkiye'yi eldeki rakamlarla, görünenlerle değerlendirenler her zaman yanılmıştır. Türkiye görünenin çok daha fazlasıdır. Bugün ekonomimizin, aynı zamanda üretimimizin, ihracatımızın, sağlık yapımızın, dayanışmamızın, fedakarlığımızın esas itibariyle karşılığı tam anlamıyla budur. Türkiye bu süreç içinde ölçüp biçerek, vatandaşın psikolojisini ölçerek, ona ciddi ekonomik katma değer sağlayarak bu zor zamanda, vatandaşımın devletten beklediğini yerine getirerek elinden geleni ortaya koydu. Keşke böyle bir şeyler karşı karşıya kalmamış olsaydık. Tam kapanma döneminden sonra milletçe kurallarına tam anlamıyla uyarsak. Ne kadar insan, sektör varsa bizden istisna bekliyor. Ben yorgunum, her birine cevap vermekten. Biz hükümet olarak işin yürütme açısından bir engelimiz söz konusu değil. Üretimi, tarımı, sağlığı, ormanı, güvenliği, tedariki ve kamunun birtakım işlerini yürütmekle sorumluyuz."
Bakan Soylu, kreş ve gündüz bakım evlerinin açılmasıyla ilgili soru üzerine Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ile görüştüğünü söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın kararını beklediklerini belirten Soylu, "Bakanımızın kararı, ilk kararda duruyor, açmamamız konusunda. Bütün çalışma şartlarını düşünerek bir değerlendirme yapıyoruz. Netice itibariyle hükümetimizin de ortaya koyduğu çerçeve bu şekilde. Bu çerçevede karar verme standartlarını tüm sektörlerle de değerlendiriyoruz. Mahkemeler nasıl çalışacak, avukatlar nasıl gidecek bütün bunlarla ilgili değerlendirmelerle ilgili adımların tamamı topyekun bir anlayışla sağlanıyor. Aile Bakanlığı da bir çalışma yapıyor. Kendilerine gelen talepleri de ele alıyorlar. Ona yönelik bir karar verecekler biz de istisnayı koyacağız" dedi.
Soylu, alkol kısıtlaması tartışmalarıyla ilgili bir rahatsızlığının olmadığını belirterek, önemli olan Türkiye'nin bu süreçten sağlıklı bir şekilde çıkması olduğunu söyledi.
Sokağa çıkma kısıtlamasından muaf tutulanların bu durumu suistimal etmemeleri için alınan önlemlere örnek veren Soylu, "Siz buraya geldiniz, Turkuaz kartınız var. Turkuaz kartlılara nasıl izin verilecek, 'İstanbul ile Ankara arasında programım var' diyeceksiniz bunun için geçerli. Yani Antalya'da yükledi lojistiğini, İstanbul'a götürüyor. Ama bu karttan başka yerlerle istifade etme şansı sağlamayacağız. Biz dün sabah iki ayrı toplantı yaptık. Tüm kuralları kolluk birimlerimizle, valilerimiz, kaymakamlarımızla harfi harfine uygulayacağımız kuralları belirledik. Vatandaşımızın da bu kurallara üstün bir noktada riayet edebileceğine inanıyorum" değerlendirmesini yaptı.
Otel rezervasyonu bulunan kişilerle ilgili anlaşmazlıklara açıklık getiren Soylu, şöyle konuştu:
"Otel rezervasyonunu kapanma kararından önce yaptırmış olanlar perşembe akşamına kadar gidebilirler. Perşembe akşamından sonra gitmeleri gerekiyorsa, gidemezler. Seyahat izin belgesi almaları lazım. Bu da izin belgesinin içerisinde yok. Ancak şöyle bir şey var. Oteldelerdir, çıkışları pazartesi, salı günüdür, elbette ki dönüşlerinde seyahat izin belgelerini alabilirler ve otel rezervasyonlarına dönebilme imkanlarına sahip olabilirler."
KRİPTO PARA VURGUNU SORUŞTURMASI
Thodex CEO'su Faruk Fatih Özer ile ilgili soruyu cevaplayan Soylu, davanın gizlilik üzerinde olduğunu söyledi. Soylu, "Şu ana kadar 82 kişiye yönelik gözaltı kararı çıktı. 77 kişi gözaltına alındı. Hala gözaltında olan, sorgulamaları devam edenler var. Bu hadise ortaya çıkar çıkmaz Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı kırmızı bülten kararını Adalet Bakanlığı'na iletti. Biz de gece yarısı itibariye Interpol'e ilettik. Interpol de ertesi gün saat 10.00'da kırmızı bülten çıkardı. Biz buradan yapabildiğimiz ölçüde internetten teknik takip yapmaya çalıştık. Bu konuda karşılıklı Arnavutluk makamlarıyla değerlendirmemiz sürdü. Onlardan da izin alarak 4 ülkeye ekip çıkardık. Bu ülkelerde şu anda ekiplerimiz var. Orada ilgili makamlarla Karadağ'dan Kosova'ya kadar, Arnavutluk'un etrafındaki 4 ülkeye ülkelere ekipler gitti. Kırmızı bültenle yakalandığı zaman bu ülkelerin önemli bölümüyle iade anlaşmamız var" şeklinde konuştu.
'2 MİLYAR DOLAR SÖZ KONUSU DEĞİL, 108 MİLYON DOLAR'
Geçmişte para piyasaları ile iş yaptığı dönemle kıyaslama yapan Soylu, şöyle konuştu:
"Biz üniversite 4'teyken İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Karaköy'deydi. Biz 3 arkadaş para piyasalarına merak saldık, bir şirket kurduk. Biz 3 tane bıcır, Türkiye'de yaptığımız programların daha sonra ABD piyasasında yapıldığını duyduk. Temel analiz yapıyorduk. Para piyasalarını takip ederdik, 1993'e kadar yaptık, bıraktık. Diğer arkadaşlardan devam edenler oldu ben devam etmedim. Para piyasaları ile ilgili böyle bir müktesebatım var. Bir haber çıktı 2 milyar dolar. Bu büyük bir para. 'Para piyasasıyla ilgilenenler niçin buna itiraz etmedi' diye baktık. Soruşturmayı arkadaşlarımız yapıyor, bilirkişilerin çağrılmasını da özellikle ben istedim. 'Acaba bu rakamları büyütüp acaba ekonomik sansasyon mu yaratmaya çalışıyor birileri' diye İçişleri Bakanlığı'nın verdiği refleksle de düşünmüyor değilim. Arkadaşlarımız şu ana kadar elde ettikleri 108 milyon dolarlık bir portföy. Kriptonun nasıl bir şey olduğunu bilmiyorum. Biraz kendi zihnimde altına benzetiyorum. İşlem hacmi ayrıdır portföy ayrıdır. Borsada da öyleydi o zamanlar. Burada bir avukat böyle bir şey dile getirdi. 2 milyarlık dolar öyle kaldı. Şu ana kadar bizimkilerin tespit ettiği 108 milyon dolarlık bir portföy. Nereden tespit ediyorlar, muhasebecisinden bilgi işlemcisine kadar kaç günden beri bunları sorguladılar. 2 milyar dolar şu ana kadar söz konusu değil, 108 milyon dolar var. Büyük para tabii. Hemen arkadaşlarımız ilgili savcılarla görüşerek gözaltı yaptılar. Burada gerekli tedbirleri de aldılar. Arnavutluk güvenlik güçleri arkadaşlarımız da oradalar. Bizimkiler sadece refakat ediyor. Yani net bir şey söylemem doğru olmayabilir. Aldığımız bilgiler var ama soruşturmanın gizliliğine riayet edelim."
'7 BİN 412 MAĞARA VE SIĞINAĞA GİRİLDİ'
Terörle mücadelede konsept değiştirildiğini bildiren Soylu, "Savunma değil taarruz, terörü kaynağında yok etmek, terör alanını sürekli baskılamak ve bütün bu anlayışla 15 Temmuz'dan sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın tüm güvenlik birimlerine verdiği bu talimat bir işlevsellik kazandı. Sonbahar- kış operasyonlarımız var. Planladığımız operasyonların sayısını aştık. Büyük operasyonlarımız, küçük operasyonlarımız var. İlkbahar- yaz operasyonlarımıza başladık. Şu ana kadar yaptıklarımızla ilgili değerlendirmelerimizi de ortaya koyalım. Terörü kaynağında yok etme konusunda, savunma değil taarruz konusunda, kesintisiz operasyonlar konusunda topyekun mücadele kararlılığımız devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımız 'inlerine gireceğiz' demişti. O talimatı verdikten sonra Türkiye içerisinde 7 bin 412 mağara ve sığınaklarına girildi. Terör örgütü bunları bir günde imal etmedi. Bunlar, tam 40 yıldır biriktiriliyor. 94 ton patlayıcı o tarihten bu yana, 257 füze roket, bunları herhalde PKK kendi fabrikasında imal etmedi. 2 bin 839 silah, 1168 EYP, 4 bin 419 el bombası ve 432 ton gıda ele geçirildi, bu mağaraların tamamında. Türkiye'de terörist sayısı 282'dir" açıklamasında bulundu.
'TERÖRLE MÜCADELEDE BAMBAŞKA YIL OLACAK'
Soylu ayrıca, "Karayılan mağarasından dışarı çıkamıyor. Zavallı sporu da mağarasında yapıyor. Bu yıl terör örgütü mensuplarının kaçış yılı olacak. Bu yıl bambaşka bir yıl olacak terörle mücadelede" dedi.