Atatürk Üniversitesi (AÜ) Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Erol Kürkçüoğlu, ABD Başkanı Joe Biden`ın 1915 olaylarını "soykırım" olarak nitelemesine ilişkin açıklamasının, Ermeni sorununu tarihi bir mesele olmaktan çıkarıp siyasi bir meseleye dönüştürdüğünü belirtti.
Prof. Dr. Erol Kürkçüoğlu, muhabirine, yıllar önce büyük bir Müslüman katliamının yapıldığını anımsattı.
ABD Başkanı Joe Biden`ın açıklamalarının, bölge barışına katkı sağlamayacağını ifade eden Kürkçüoğlu, "Hocalarımız çok emek harcadılar ve 2016 yılında Viyana`da belge alışverişi yapıldı. Ermeniler ertesi sene gelmediler çünkü ellerinde düzgün bir belge yok. Tarihi bir meseleyi siyasi bir platforma çekmek suretiyle bölge barışına katkısı olmayan bir açıklamadır." diye konuştu.
Orta çağın "Haçlı zihniyetinin" devam ettiğini dile getiren Kürkçüoğlu, "ABD Başkanı Biden`ın açıklaması Ermeni sorununu tarihi bir mesele olmaktan çıkarıp siyasi bir meseleye dönüştürmüştür. Açıklama, görüldüğü gibi talihsiz ve Biden`ın tarih bilmediğini gösteren bir beyandır." dedi.
"Bizim tarihimizde soykırım yok"
Ermeni çetelerinin binlerce insanı katlettiğini anlatan Kürkçüoğlu, 24 Nisan 1915`in, Sevk ve İskan Kanunu`nun çıktığı bir tarih olmadığını söyledi.
Başta Biden olmak üzere Ermeni iddialarını destekleyen devletleri aldatan bir tarih olduğunu vurgulayan Kürkçüoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ermeniler ısrarla 24 Nisan`ı dünya gündemine taşıdılar ama bu tarih kesinlikle yanlıştır. Van`da çok büyük bir Ermeni ayaklanması oldu. Ermeni çeteleri Evliya Çelebi Cami`nin olduğu alanda 10 bine yakın Van`ın sivil ahalisini katletti. Devlet bu noktada idari ve siyasi bir tedbir alarak Ermeni cemiyetlerini kapatmış ve o dönemde 235 yönetici tutuklanmıştır. Bu da etkili olmayıp ayaklanmalar devam edince 27 Mayıs 1915`te Sevk ve İskan Kanunu çıkarılmak zorunda kalınmıştır. Bu kanun kesinlikle bir soykırım kanunu değildir çünkü bizim tarihimizde kültürümüzde soykırım yok."
"Bölge barışına hizmet eden önemli devletlerden biriyiz"
Biden`ın açıklamalarının herkesin beklentisi doğrultusunda gerçekleştiğini anlatan Kürkçüoğlu, şöyle devam etti:
"Biden`ın soykırım kelimesi, hepimizin beklentisiydi çünkü son dönemlerde Türkiye ile ABD ilişkileri çok da dostane değil. Bu ABD`den kaynaklanan bir konu, yoksa biz bölge barışına hizmet eden önemli devletlerden biriyiz. Türkiye üzerine düşen tarihi sorumluluğu yerine getirmektedir. Bölgeye barışın gelmesi için kin ve nefrete dayalı politika, iflasa mahkumdur. Ermenistan, Amerika, İngiltere ve Fransa, kin ve nefrete dayalı politikalarla tarihe bu şekilde geçmektedir. Oysa Türk milleti darda, zorda kalan insanlara elini uzatmıştır."
"Bilimsel etiği ayaklar altına alan bir açıklamadır"
Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Mevlüt Yüksel ise Biden`ın, açıklamayı kendi çıkarları doğrultusunda yaptığını belirtti.
"Açıklama ilim, bilim ve bilimsel etiği ayaklar altına alan bir açıklamadır. Esasında büyük devletlerin çıkarlarını ele aldığımızda Amerika`nın da kendi çıkarları doğrultusunda açıklama yaptığını söyleyebiliriz." diyen Yüksel, şunları söyledi:
"Biden`ın Ermeni diasporası ve Ermenistan gibi bir kaygısı yoktur. Hiçbir zenginliği olmayan, Kafkasya`nın küçük bir köşesinde yer alan Ermenistan`ın ki Azerbaycan ile yaptığı 44 günlük savaşta bile çok ağır bir yenilgi alarak çıkmış olan devlet için kaygı duyduğunu söylemek mümkün değil. Biden, sadece seçim öncesinde ABD`deki kendisini destekleyen Ermeni lobilerine şükran, teşekkür şeklinde yaptığı bir açıklamadır. ABD başkanlarının `büyük felaket` şeklinde tanımladığı hadiseyi ilk kez Biden`ın hem `büyük felaket` hem de `soykırım` olarak değerlendirdiğini görüyoruz. Biden`ın bu işle çok ilgili alakalı olmadığını, hangi ifadelerin ne anlam içerdiği bilmediğini, tarih konusunda da zayıf olduğunu gösteriyor. Açıklamayı son derece siyasi, ahlak dışı, hiçbir kanıta dayanmadan yersiz bir iddia olarak görüyoruz. Bizler Türk tarihçileri olarak elimizden geldiğince Türk milletinin haklı davasını tarihi belgelerle ortaya koymaya çalışacağız."
Kaynak: Anadolu Ajansı / Yunus Hocaoğlu