Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Afganistan İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Muhammed Hanif Atmar ve Pakistan İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mahdum Şah Mahmud Kureyşi, Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde bir araya geldi. Toplantının sonunda, ortak bir bildiri kabul edildi. Üç mevkidaş gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından, ortak basın toplantısı yaptı.
"İSTANBUL'DA YAPILACAK KONFERANS İLE İLGİLİ GÖRÜŞ ALIŞVERİŞİNDE BULUNDUK"
Sağlık sorunları nedeniyle basın toplantısına otel odasından görüntülü bağlanarak katılan Afganistan İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Muhammed Hanif Atmar'a geçmiş olsun dileklerini ileterek konuşmasına başlayan Bakan Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"Kardeşim Hanif'e geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum, kendisi sağlık sorunları nedeniyle otel odasından canlı bağlanarak bize katılıyorlar. Bildiğiniz gibi, Afganistan ve Pakistan halkı bizim için kardeş ülkeler ve halklardır. Gönlümüzde özel yerleri vardır. Ve tarihten gelen güçlü bağlarımız mevcuttur. Bugünkü üçlü toplantımızda bölgede barış, istikrar ve güvenliğin tesisi ve halklarımızın refahı için üçlü işbirliği imkanlarını görüştük. Özellikle Afganistan barış sürecini görüştük bugün. Birleşmiş Milletler(BM) ve Katar ile birlikte Doha sürecini desteklemek için İstanbul Konferansı'na ev sahipliği yapacaktık. Malumunuz ilgili taraflar ile istişare ile bu konferans ramazan sonrasına ertelemiş bulunuyoruz ve eş düzenleyiciler olarak tüm taraflarla içerikli bir müzakereyi sürdürüyoruz. İstanbul'da yapılacak konferans ile ilgili bugün üçlü düzeyde görüş alışverişinde bulunduk. Bundan sonraki süreçte de barış çabalarımız, Afganistanlı kardeşlerimize desteğimiz de güçlü bir şekilde sürecek."
"İPEKYOLU'NU TEKRAR CANLANDIRIYORUZ"
Ayrıca bugünkü görüşmelerinde terörizm ile mücadele, düzensiz göç, ulaşım yollarının güçlendirilmesi, ticaretin artırılması ve ticaretin önündeki engellerin kaldırılmasını konuştuklarını dile getiren Çavuşoğlu, "Yine terörle mücadele konusunda, özellikle FETÖ ile mücadelede bize verdikleri güçlü destek için hem Afganistan hem de Pakistan'a çok teşekkür ediyorum. Diğer taraftan ticaret önündeki engelleri kaldırmaya devam edeceğiz ve ulaşım ve enerji hatlarını güçlendirerek İpekyolu'nu tekrar canlandırıyoruz. Azerbaycan'ın yukarı Karabağ zaferinin ardından bu alandaki fırsatları da elbette birlikte değerlendireceğiz. Biraz önce düzensiz göç konusunu da ele aldığımızı söylemiştik. Bu konuda da birlikte adımlar atacağız. Pakistan ile işbirliğimiz somut sonuçlar vermeye başladı. Afganistan ile de benzer bir çalışma yapıyoruz. Her iki kardeş ülkeye bu alandaki işbirlikleri için çok teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
AFGANİSTAN VE PAKİSTANLI DÜZENSİZ GÖÇMENLERİN SAĞ SALİM ÜLKELERİNE GERİ DÖNDÜRÜLMESİ İÇİN İŞBİRLİĞİ
"Özellikle Türkiye'ye düzensiz göçmen olarak gelen Afganistanlı ve Pakistanlı kardeşlerimizin sağ ve salim bir şekilde ülkelerine geri döndürülmesi için bu işbirliğimizi devam ettirmek istiyoruz" diyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"2007'de Türkiye-Afganistan-Pakistan üçlü zirvesini başlatmıştık ve 7 yıl içinde 8 görüşme gerçekleştirdik. 2014'te en son görüşme gerçeklemişti. O günden bugüne maalesef bir ara verme durumunda kalmıştık. Şimdi zemin tekrar oluştu. Önce üçlü dışişleri bakanları toplantısını bugün gerçekleştirdik. Ve mümkünse önümüzdeki süreçte gerçekleştireceğimiz Afganistan konferansı öncesi, değilse daha sonra liderler düzeyindeki zirveyi de gerçekleştirmek istiyoruz. Bugün bir ortak bildiriyi de kabul ettik. Arkadaşlarımız üzerinde çalıştı, bizler de onayanı verdik. Biraz sonra bunları da yayınlayacağız. Sonuç olarak iki kardeş ülke ile her alanda işbirliği ve çalışmalarımız devam edecek. Bugünkü toplantımızda da bunu teyit eden bir toplantı oldu. Ben bu toplantılarımız için her iki kardeşime çok teşekkür ediyorum"
"BÖLGEMİZ AÇISINDAN ÇOK KRİTİK, ÖNEMLİ BİR DÖNEM"
Konuşmasında toplantının son derece kritik bir dönemde ve yol ayrımında gerçekleştirdiğini ifade eden Pakistan Dışişleri Bakanı Kureyşi ise, "Gerçekten bölgemiz açısından özellikle de Afganistan açısından çok kritik, önemli bir dönem. Sadece zor bir dönem değil aynı zamanda çok önemli bir imkan var. Afganların son derece açık görüşlü ve esneklik göstermesi gereken bir dönem." diye konuştu. Bu imkan şimdi yakalanmazsa herkesin, özellikle de Afganistan'ın acı çekeceğini vurgulayan Kureyşi, "Zaten onlar şimdiye karar çok acı çekmiş durumda. Afganların birlikte konuşabilmek için ileriye dönük adımları belirlemeleri çok önemli çünkü geçtiğimiz seneler gösterdi. Askeri bir çözüm yok. Tek çözüm, müzakere edilen siyasi bir çözüm. O yüzden biz Pakistan olarak, Taliban'a her zaman çağrıda bulunduk, çağrıda bulunmaya devam ediyoruz. 'Gelin toplantı masasına oturun, birlikte müzakere edelim' dedik. Ülkelerinin geleceğini belirlemek istiyorlarsa, bunu ancak müzakere masasında yapabilirler." ifadelerini kullandı.
"TALİBAN'IN DA SÜRECE KATILIMI GEREKİYOR"
Atmar, İstanbul'da düzenlenen Türkiye-Afganistan-Pakistan Üçlü Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın ardından düzenlenen basın toplantısına otel odasından görüntülü bağlanarak konuşma yaptı.
"Afganistan, barış sürecine kendini adamış durumda. Tüm paydaşları içeren bir toplantı yapma arzumuz bakidir" diyen Afganistan Dışişleri Bakanı Atmar, "Pakistan ve Türkiye ile hem iş birliği alanları hem de güvenliğin tesisi konusunda gerçekten de mükemmel bir istişare imkanı bulduk. Gerçekten de Türkiye'ye minnettarız. İstanbul'da Afganistan konferansına ev sahipliği yapmaya hazırdı. Afganistan, barış sürecine kendini adamış durumda. Tüm paydaşları içeren bir toplantı yapma arzumuz bakidir" dedi.
Üç ülkenin Taliban'a, şiddetin durdurulması, ateşkes üzerinde hemfikir kalınması ve İstanbul'daki barış konferansına katılması için çağrı yapmak konusunda hemfikir olduğunu belirten Atmar, "Taliban'ın da sürece katılımı gerekiyor" değerlendirmesini yaptı. Atmar, şiddetin sürdürülmesinin, barış şartlarını ortadan kaldırdığını sözlerine ekledi.
ORTAK BİLDİRİ KABUL EDİLDİ
Bu arada Türkiye-Afganistan-Pakistan Üçlü Dışişleri Bakanları toplantısında ortak bir bildiri kabul edildi. Bildiride, İstanbul Konferansı'nın taraflarla yapılan kapsamlı istişarelerin ardından anlamlı ilerleme sağlanması için şartların daha elverişli hale geleceği ileri bir tarihe ertelendiğini hatırlatılarak tüm taraflara, özellikle Taliban'a Afgan halkının, bölgenin ve uluslararası toplumun arzuladığı barışı sağlayacak kapsayıcı ve müzakere edilmiş bir uzlaşıya bağlılığını teyit etmeleri çağrısı yapıldı.
Egemen, bağımsız, demokratik ve birleşik bir Afganistan'a desteğe bağlılığın yinelendiği bildiride, sürdürülebilir barışın, yalnızca Afgan öncülüğü ve sahipliğinde, Afganistan'daki çatışmaları sonlandıracak kalıcı ve kapsamlı bir ateşkes ve kapsayıcı siyasi uzlaşıyı amaçlayan siyasi süreçle sağlanabileceği kaydedildi. Afganistan'da yüksek düzeyde seyreden şiddetten, özellikle sivil kayıplardan duyulan üzüntünün dile getirildiği; kamu çalışanlarını, sivil toplum aktivistlerini, insan hakları koruyucularını, gazetecileri ve medya çalışanlarını hedef alan saldırıların kınandığı bildiride yüksek düzeydeki şiddete son verilmesi ve barış görüşmelerine uygun atmosfer sağlanması için hemen bir ateşkese ihtiyaç duyulduğuna vurgu yapıldı.