Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin genel merkezinde düzenlenen haftalık olağan basın toplantısında gündemi değerlendirdi. Erbakan, 128 milyar dolar tartışmalarına ilişkin, "Aslında neredeyse son 10 senedir Merkez Bankası'nda (MB) hiçbir zaman 128 milyar dolar döviz rezervi olmadı. IMF kriterlerine göre MB'da 2020 yılı başında net 41 milyar dolar döviz rezervi vardı, 2020 yılında 'dövizi düşürelim' diye 27 milyar dolar satış gerçekleştirildi ve net rezerv 14 milyar dolara düştü. Şimdi sorulması gereken soru, 2020 yılında yapılan bu yaklaşık 27 milyar dolarlık döviz satışında; bu döviz kime, kimlere satıldı? Bu döviz satışları hangi kur seviyesinden yapıldı ? Satışlar ucuz kur seviyesinden yapıldıysa oluşan kamu zararı ne kadar ? Satış talimatını kim verdi? İktidara sorulması gereken asıl sorunun 128 milyar dolar değil, 19 senenin faturası olan tam 1,2 trilyon dolardır" dedi.
HER EVE BİR 'AİLE PSİKOLOĞU' ÖNERİSİ
Erbakan, toplumun psikolojisi ve sosyal yapısının ciddi şekilde hasar gördüğünü belirterek, her eve bir 'aile psikoloğu' atanması önerisinde bulundu. Erbakan, "Uzun süredir korku, kaygı ve öfke altında yaşayan toplumumuza, bir de medya eliyle ifsad edici yayınlar yapılınca; başta depresyon olmak üzere, kronik stres, anksiyete ( kaygı bozukluğu ), kontrolsüz öfke patlamaları gibi pek çok psikiyatrik hastalık ciddi şekilde artmaktadır. Tüm bu olumsuzluklara karşı acil bir şekilde, ülkemizde hali hazırda uygulanan 'Aile Hekimliği Uygulaması'nda olduğu gibi, her bir aileye nasıl bir 'Aile Hekimi' vermiş isek, yine her bir aileye bir 'Aile Psikoloğu' atamamız gerekmektedir. Nitekim gelişmiş pek çok ülkede önleyici tıp kapsamında bu uygulama yapılmaktadır" diye konuştu.
'BU HASTALIKLI BİR ANLAYIŞ'
Erbakan, bir gazetecinin CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik sözlerini hatırlatması üzerine, şöyle konuştu:
"Bu tür söylemlere karşı olduğumuz defaatle söylemiştik. İşte 'sonunuz Saddam gibi olur, Kaddafi gibi olur, Menderes gibi olur' bunlar hiç hoş şeyler değil. Her zaman söylediğimiz gibi biz Yeniden Refah Partisi olarak 'bu iktidar gitsin de ne olursa olsun' anlayışıyla siyaset yapmıyoruz. Yani 'bu iktidar gitsin de yerine ne gelirse gelsin' anlayışı hastalıklı bir anlayıştır. Bizim derdimiz bu milletin derdine derman olunsun. Eğer bu dermanı mevcut iktidar yapacaksa onlar da yapsın. İllâ gelip bizim yapmamız da şart değil. Yeter ki bu dermana yol açılsın, sağlansın."