Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ile ortak basın toplantısı düzenledi. Türkiye- Yunanistan arasında diyalog kanallarının tekrar canlandırılmasını çok olumlu bulduklarını kaydeden Çavuşoğlu, "Sorunların, iki komşu ve müttefik arasında yapıcı diyalog yoluyla çözülebileceğine inanıyoruz. Sorunlara üçüncü taraflar üzerinden çözüm aramak doğru bir yaklaşım değildir. Oldubittilerle provakatif söylemlerden de tabi ki uzak durulmalıdır" ifadelerini kullandı.
Bugün Ege ve Doğu Akdeniz bağlamındaki sorunların da kapsamlı bir şekilde değerlendirildiğini bildiren Çavuşoğlu, "Ege'de görüş ayrılıklarımız var. Bunları geçmişte istikşafi görüşmelerde ele alıyorduk. Sürecin bu anlamda yeniden başlaması önemli. Doğu Akdeniz bağlamında ise Türkiye olarak biz her zaman hakça paylaşımdan yana olduk. O nedenle Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan AB'ye Doğu Akdeniz konulu çok taraflı bir konferans düzenleme talebinde bulundu" diye konuştu.
'BATI TRAKYA TÜRK AZINLIĞI İLE YUNANİSTAN'DA YAŞAYAN SOYDAŞLARIMIZIN YAŞADIĞI SORUNLARI DA BUGÜN GÜNDEME GETİRDİK'
Çavuşoğlu, görüşmelerin detaylarına ilişkin şunları söyledi:
"Terörle mücadele konusunu da bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın kabulünde de kendi aramızda da samimi bir şekilde ele aldığımızı söylemek isterim. Özellikle FETÖ, PKK, PYD, DHKP-C gibi terör örgütleriyle mücadelemizde elbette daha etkin bir iş birliği görmek arzumuzdur. Yine yasadışı göç konusu hem Türkiye'yi hem Yunanistan'ı hem de Avrupa'yı ilgilendiren bir sorun. Öyle görünüyor ki bu sorun önümüzdeki yılarda da devam edecek. AB ile 18 Mart Mutabakatımız vardı. Bu mutabakatın güncellenmesi konusunda AB ile görüşüyoruz. Güncellenmesi göç alanında Yunanistan ile daha iyi bir iş birliği imkanı sağlayacaktır. Biz bu insani konuda rekabet değil, iyi bir iş birliği alanı olması gerektiğine inanıyoruz. Hem Yunanistan, Hem Türkiye'de azınlıklarımız var. Batı Trakya Türk azınlığı ile Yunanistan'da yaşayan soydaşlarımızın yaşadığı sorunları da bugün gündeme getirdik. Biz Türkiye olarak gerçekten AK Parti iktidara geldiği günden bu yana Rum vatandaşlarımızın sorunları konusunda diyalog içinde pek çok olumlu uygulamayı hayata geçirdik. Aynı olumlu yaklaşımı Batı Trakya Türkleri dahil oradaki soydaşlarımız için bizim de beklememiz gayet doğaldır."
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nicos Dendias, kışkırtıcı söylem ve eylemlerden uzak durulması gerektiğini belirterek, "Son dönemde ihlal eylemleri dramatik bir şekilde arttı. Bu eylemler güven ortamı oluşturulmasının önünde bir engel teşkil etmekte. Dün İstanbul’da Türkiye’deki Yunan azınlığı sorunlarını dinleme fırsatım oldu. Yunanistan'da Müslüman azınlık var. Lozan Anlaşması'na göre buradaki azınlık Müslüman" açıklamasında bulundu.
Kıbrıs konusunda yegane çözümün iki toplumlu federasyon olduğunu dile getiren Dendias, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin egemenlik haklarının ihlal edildiğini öne sürdü.
DENDİAS: TÜRKİYE İLE LİBYA ARASINDA İMZALANAN MUHTIRA AVRUPA KONSEYİ TARAFINDAN KINANDI
Yunanistan'ın uluslararası hukuktan doğan bir hakkı kullanması çerçevesinde savaş tehdidi ile karşı karşıya oluğunu iddia eden Dendias, Türkiye'nin uluslararası deniz hukukuyla ilgili BM sözleşmesini kabul etmediğini belirtti. Dendias, "Türkiye ile Libya arasında imzalanan muhtıra ile ilgili olarak bu muhtıra Avrupa Konseyi tarafından kınandı. Zira bu muhtıra üçüncü ülkelerin egemenlik haklarını ihlal etmekte ve uluslararası hukuka uygun değil" dedi.;
Dendias ayrıca, Ayasofya ve Kariye Camileri hakkındaki kararların da gözden geçirilmesi taleplerinde bulundu.
ÇAVUŞOĞLU'NDAN TEPKİ
Bakan Çavuşoğlu, Dendias'ın açıklamalarına yanlış ithamlarda bulunduğunu belirterek tepki gösterdi. "Ben konuşmamda Yunanistan’ı itham edici bir söylemde bulunmadım" diyen Çavuşoğlu, şu açıklamada bulundu:
"Maalesef ülkeme yönelik kabul edilemez ithamlarda bulundu. Öncelikle Türkiye'nin Yunanistan’ın egemenlik haklarını ihlal ettiğini söyledi. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Türkiye Cumhuriyeti, kendi haklarını özellikle Doğu Akdeniz ve Kıbrıs Türk haklarını korumaya muktedirdir. Attığımız adımlar da haklarımızı korumaya yöneliktir. Bu konuları kendi aramızda konuşma konusunda mutabık kaldığımız halde buraya gelip Türkiye'yi suçlarsanız, ben de bunların cevabını vermek durumundayım. Türkiye'de Ortodoks azınlığı Rum Ortodoks olarak kabul ediyoruz. Ama siz ben Türküm diyen Türklere 'Yok sen Türk değilsin, sadece Müslümansın' demeniz de ne insanidir, ne de uluslararası hukuka uygundur. İnsani olarak yaklaşımlarınız farklı olabilir ama bu konuda 3 tane AİHM kararı var. Ve siz bunların Türk ismini kullanmasına müsaade etmiyorsunuz. Bunlar Müslüman da Rum Müslüman mı? Bunlar kendisi ‘Ben Türküm’ diyorsa Türktür, bunu da böyle kabul etmek durumundasınız."
AB Komisyonu'nun Türkiye'nin Libya ile anlaşmasını kınamasının bir şey ifade etmeyeceğini bildiren Çavuşoğlu, "Avrupa Adalet Divanı, AB’nin kendi yargı mekanizmasıdır. AB’nin deniz yetki alanlarıyla ilgili bir rolü yoktur" dedi.
'BASININ ÖNÜNDE ÜLKEMİ VE MİLLETİMİ AĞIR BİR ŞEKİLDE İTHAM EDERSENİZ BENİM CEVAP VERMEM GEREKİYOR'
AB Komisyonu'nun ne dediğinin Türkiye'yi bağlamayacağını belirten Çavuşoğlu, "Göç konusunu ne Avrupa ne de Yunanistan'a karşı kullanmadık. Biz göç konusunda insani davrandık ve Göç Mutabakatı'nı harfiyen uyguladık. AB bunu uygulamadı. Biz içeride bunu konuştuk. Sizin 4 yılda 80 bin insanı geriye ittiğinizi, Türkiye üzerinden gitmeyenleri nasıl denize attığınızı anlattık. Ama bunları basının önünde konuşmadık. Buraya çıkıyorsunuz basının önünde ülkenize mesaj vermek için Türkiye'yi suçlamaya kalkıyorsunuz. Bunları kabul etmem mümkün değil. Tüm bunlara rağmen Türkiye olarak biz üçüncü taraflar yerine iki ülke olarak bu meseleleri konuşmaya ve bundan sonra uluslararası hukuk sistemi çerçevesine görüş ayrılıklarını azaltmaya ve iş birliğimizi güçlendirmeye hazırız. Basının önünde ülkemi ve milletimi ağır bir şekilde itham ederseniz benim cevap vermem gerekiyor, teşekkür ediyorum" dedi.
Dendias ise "Bunları siz zaten biliyordunuz. Benim Ankara'ya gelip söylemem mi lazımdı?" diyerek, Türkiye'nin hem Ege'de hem Doğu Akdeniz'de uluslararası deniz hukukuna aykırı davranarak ihlallerde bulunduğunu iddia etti.
'ADALARIN SİLAHSIZLANDIRILMIŞ STATÜSÜNÜ İHLAL EDİYORSUNUZ'
Çavuşoğlu, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de belirlediği ve BM'ye kaydettirdiği kıta sahanlığı içinde faaliyette bulunduğunu belirterek, "Türkiye, bugüne kadar Türkiye'yi dışlayan, Kıbrıs Türk halkını yok sayan adımlara karşı ne yapabileceğini de göstermiştir. Buna rağmen hakça paylaşımdan uluslararası hukuktan bahsediyoruz. Siz kendinize göre yorumlayabilirsiniz. Lozan Antlaşması'nda ve diğer anlaşmalarda da silahsızlandırılan adaların statüsü de var. Bunları da ihlal ediyorsunuz. Uluslararası hukuktan bahsediyorsunuz, Uluslararası Adalet Divanı'nın güya yargı yetki hakkını tanıyorsunuz ama 3 alanda; kıta sahanlığı konusunda Ege konusunda, hava sahası konusunda ve de adaların silahsızlandırılmış statüsüyle ilgili konuları da hariç tutmuşsunuz. Mahkemenin yetkisini tanımıyorsunuz. Tam da bizim çözmemiz gereken konular" diye konuştu.