Bakan Çavuşoğlu, katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çavuşoğlu, Yunanistan ile tüm meseleleri oturup konuşmaya hazır olduklarını, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'ı Ankara'da ağlamaktan memnuniyet duyduklarını belirtti. Çavuşoğlu, "Samimi bir ortamda görüşmeyi planlıyoruz ve yeniden başlayan görüşmeleri devam ettirmek önemli. Üst düzey ziyaretler ve aramızdaki diyalog da çok önemli. Bu meseleleri konuşmak ve çözüm bulmak için ne Avrupa Birliği'ne ne de üçüncü bir ülkeye ihtiyacımız var. Kendi aramızda konuşarak anlaşarak bunu çözebiliriz. Biz gerek Doğu Akdeniz'de gerek diğer konularda her zaman paylaşımdan yana ve ortak bir orta yolu bulmadan yana olduğumuzu başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere hepimiz defaatle söyledik" dedi.
'MISIR'A MAYIS BAŞINDA HEYET GİDECEK'
Bakan Çavuşoğlu, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ile daha önce ilişkileri geliştirmek için hangi adımları atacakları konusunu görüştüklerini belirtti. Şukri'nin Türkiye'den bir heyeti ülkesine davet ettiğini belirten Çavuşoğlu, "Mayısın başında bir heyet gidecek. Daha sonra Şukri ile bir araya geleceğiz ve bundan sonra ilişkilerimizin normalleşmesi için neler yapmamız gerektiğini açık açık konuşacağız. Daha sonra ilişkilerimizi inşallah istediğimiz düzeye getiririz. Biz yalnız bir taraftan darbe sonrası yaşananlar, diğer taraftan ilişkilerimizin en gergin olduğu dönemde bile her zaman şunun altını çizdik; 'Mısır halkı bizim kardeşimizdir.' Ayrıca 'Mısır'ın istikrarı herkes için önemlidir,' Her zaman bunun altını çizdik. Umarım ilişkileri daha ileri noktaya götürürüz" diye konuştu.
Çavuşoğlu, Mısır'daki ilk görüşmenin bakan yardımcıları düzeyinde olacağını belirterek, "Tabii diplomaside kırgınlıklar olabilir; ama ortak bir irade koyulduktan sonra çok zor olacağını sanmıyorum" ifadesini kullandı.
'HER İKİ ÜLKE İLE ÇOK İYİ İLİŞKİLERİMİZ VAR'
Bakan Çavuşoğlu, Karadeniz'de Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilime ilişkin ise, Türkiye'nin Karadeniz'in bir barış denizi olmasını istediğini belirtti. İstenildiği zaman Karadeniz'in barış denizine dönüştürülebileceğini söyleyen Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Biz bunu savunuyoruz. Bugün Rusya ile Ukrayna arasındaki gerginlik bunu gölgeliyor. Ukrayna'nın doğusu Donbass Bölgesi'nde yaşanan sorunların çözümü için bir Minsk Anlaşması var. Biz Türkiye olarak bu anlaşmanın uygulanması ile birlikte barışçıl yoldan bu meselenin halledilmesini istiyoruz. Ukrayna ve Rusya'nın sınır bütününü, toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Türkiye olarak her iki ülke ile çok iyi ilişkilerimiz var. Her iki ülkeyle çok iyi ilişkisi olan Türkiye'nin burada uyguladığı politika son derece objektif, dengeli ve yapıcıdır. Biz yumuşamadan memnunuz, gerginlikten herkes etkilenir; ama burada diplomasi yoluyla adımlar atılırsa Türkiye olarak bu adamlara katkı sağlamaya hazır olduğumuzda söyledik. Sayın Cumhurbaşkanımız Putin ile telefonla görüştü. Türkiye'nin tutumunu ve arzusunu bir kere daha dile getirdi. Aynı şekilde Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelensky ve heyeti İstanbul'daydı ve o görüşmede Türkiye'nin bu samimi düşüncelerini kendilerine aktardılar."
Bakan Çavuşoğlu, ABD'nin 2 savaş gemisini Karadeniz'e göndermekten vazgeçme kararına ilişkin, "ABD sözlü olarak bize dün ulaşarak geçişleri iptal ettiğini söyledi. Henüz daha yazılı nota gelmedi; ama sözlü olarak dün bizzat bakanlığımıza ulaşarak geçişlerin iptal edildiğini bildirdi" dedi.
'TÜRKİYE, MONTRÖ ANLAŞMASINI HARFİYEN UYGULUYOR'
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin Montrö Anlaşmasını harfiyen uyguladığını, Kanal İstanbul tartışmasının tamamen farklı olduğunu dile getirdi. Çavuşoğlu, "Kanal İstanbul'un, Sayın Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi Montrö ile bir ilgisi yok. Gemilerin hem boğazdan hem Çanakkale Boğazından geçişleri düzenlenmiş. Dolayısıyla geminin nereden geçtiğinin önemi yok. Karadeniz'de ne kadar kalabileceği, maksimum tonaj nedir bunlar belirlenmiş. Burada ticari gemiler boğazlardan ücretsiz geçiyor, bazı rehberlik gibi ilave hizmetler aldığı zaman onun bedelini ödüyor. Ama Kanal İstanbul açıldığı zaman bu ticari gemilerin buradan geçmesi ücretli olabilir. Bu Montrö'yü ihlal anlamına da gelmez. Ayrıca şu anda geçmişte yaşanan bir kazadan dolayı yakıt ya da ürünler taşıyan gemilerin geçmesine de izin vermiyoruz. Kanal İstanbul açıldığı zaman neticede güvenli olduğu belgelenirse buna uygun bir şekilde inşa edildiği zaman bu gemilerinde buradan geçmesi mümkün olabilecek. Bunun Montrö Anlaşmasıyla, askeri gemilerin geçmesiyle ilgisi yoktur" diye konuştu.
'GELECEĞE YÖNELİK OLUMLU BİR ADIMDIR'
Bakan Çavuşoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ile yaptığı yüz yüze ve telefon görüşmelerinin hatırlatılması üzerine, şunları kaydetti:
"Sayın Blinken ile görüşmede gerek S-400 gerek FETÖ'nun faaliyetleri ve oradaki mevcudiyeti gerekse ABD'nin YPG'ye PKK'ya verdiği destek dahil tüm bu konuları konuştuk. Olumlu konuları da gündeme getirdik. Türkiye'nin F-35 sistemine dönmesi, tüm bu konularda bir yol haritası üzerinden ilerlememiz gerektiği konusunda da mutabıkız. Bunun üzerinde de çalışıyoruz. İlişkilerimizi bir yol haritası üzerinden nasıl birlikte çalışıp sürdürebileceğimizi belirten, Türkiye'nin görüşlerini belirten, her iki tarafın da hangi adımları atabileceğini söyleyen bir belgeyi verdik. Amerika'nın bunun üzerinde çalıştığını biliyoruz. Son telefon görüşmemizde ikili ilişkilerimizde bu diyaloğun devam etmesi konusunda birkaç cümleden sonra daha çok Afganistan, Suriye ve bölgesel konularda iki ülke olarak ne düşünüyoruz, neler yapabilirizi konuştuk. Bu aslında son derece önemlidir. Olumsuz konuları bir kenara bırakarak, iki müttefik ülkenin bu görüş ayrılıklarına rağmen, bölgesel konularda birlikte çalışma arzusu, geleceğe yönelik olumlu bir adımdır. Yani iki ülkenin esasen stratejik olarak birbiri için ne kadar önemli olduğunun da göstergesidir."