Sahur saatleri 2021 Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açıklandı. Milyonlarca vatandaş, il il 14 Nisan sahur saatlerine odaklandı. 14 Nisan gecesi Müslümanlar ilk sahur saatlerine göre niyet edecekler. İstanbul, Ankara, İzmir ve tüm illerde 2021 Ramazan İmsakiyesi ile sahur saatleri her ilde bir kaç dakika farklılık gösterecek. İlk sahur saat kaçta? sorusunun yanıtını 2021 Ramazan imsakiyesi üzerinden öğrenebilecekler. Diyanet bilgisine göre, İstanbul`da imsak vakti 04:50, Ankara`da 04.38, İzmir`de 05:05, Bursa`da 04:53, Trabzon`da ise 04:08 olarak açıklandı. Tüm illerin imsak vakitleri her gün bir kaç dakika değişecek. Peki, İstanbul, Ankara, İzmir sahur ne zaman? İstanbul, Ankara, İzmir sahura ne zaman kalkılıcak? 2021 İstanbul, Ankara, İzmir güncel imsakiye! İşte detaylar haberimizde?
Müslümanlar için büyük öneme sahip üç aylardan sağlık ve şükür ayı ramazanın ilk orucu için gece sahura kalkılacak ve yarın ilk iftar yapılacak. Müslümanlar ramazan ayı boyunca farz olan oruç ibadetini yerine getirecekler.
Ramazanın ilk orucu için bu gece sahura kalkılacak ve yarın ilk iftar yapılacak.
Bugün, ilk imsak saat 03.53`te Iğdır`da yaşanacak, ilk iftar da 18.45`te Hakkari`de açılacak.
Ramazanın ilk günü son imsak saat 05.05`te İzmir`de olacak, son iftar ise saat 19.59`da Edirne`de yapılacak.
İlk gün Sinop`ta 15 saat 3 dakikayla en uzun, Hatay`da ise 14 saat 39 dakikayla en kısa oruç tutulacak.
İstanbul`da 2. sahur imsak vakti 04:48`de yapılacak.
İstanbul`da iftar, 14 Nisan Salı günü 19:48 olacak.
İzmir`de 2. sahur imsak vakti 05:03`de yapılacak.
İzmir`de iftar vakti 14 Nisan Çarşamba ise 19:53 olacak.
Ankara`da 2. sahur, 04.36`de yapılacak.
Ankara`da iftar, 14 Nisan Çarşamba günü saat 19.32`te gerçekleşecek.
Sözlükte "sabah olmadan önceki vakit, gecenin son üçte biri" anlamındaki seher kelimesiyle aynı kökten gelen sahûr (sehûr, sühûr), dinî bir terim olarak oruç tutmaya hazırlık olmak üzere fecrin doğmasından önce yenen yemeği ifade eder. Bazı hadislerde bunun için "ekletü`s-sehar/ ekletü`s-sühûr" tabiri kullanılmıştır. Sahur kelimesi çok sayıda hadiste geçmektedir (Wensinck, el-Mu?cem, "?vm" md.). Tefsir, hadis ve fıkıh kaynaklarının ortaklaşa verdiği, başlangıçta oruç yasakları geceden başladığı halde Bakara sûresinin 187. âyetiyle bu sürenin fecre kadar uzatıldığı yönündeki bilgi dikkate alındığında sahura imkân veren temel meşruiyet delili bu âyetin, "Fecirden siyah ip beyaz ipten sizin için ayırt edilir hale gelinceye kadar yiyin ve için" meâlindeki kısmı olup sahura kalkmanın dinen teşvik edildiğini gösteren dayanak konuya ilişkin hadislerdir. Oruç tutacak kişinin sahur yemeği yemesinin mendup olduğu hususunda İslâm âlimleri icmâ etmiştir (İbnü`l-Münzîr, s. 104).
"Sahura kalkın, zira sahurda bereket vardır" gibi sözleriyle sahur yemeğini teşvik eden Hz. Peygamber`in (Buhârî, "?avm", 20; Nesâî, "?ıyâm", 18-19, 24; Tirmizî, "?avm", 17) uygulamalarıyla da sahura önem verdiği görülür. Bazı hadislerde sahurun tamamen terkedilmeyip bir yudum su ile bile olsa yerine getirilmesi tavsiye edilmiş, sahura kalkanların Allah`ın rahmetine ve meleklerin duasına mazhar olacağı belirtilmiş (Müsned, III, 12), sahur yemeği "mübarek gıda" olarak nitelenmiştir (Ebû Dâvûd, "?avm", 17; Nesâî, "?ıyâm", 25-26). Bütün bu delilleri dikkate alan fakihler sahura kalkmanın hükmünün sünnet olduğu sonucuna varmışlardır. Bu bağlamda mendup ve müstehap kelimelerinin kullanımının ise fıkıh usulündeki geniş anlamına göre olduğu anlaşılmaktadır. Bazı hadislerde ifade edildiği gibi (İbn Mâce, "?ıyâm", 22) sahurun tutulacak oruca güç yetirebilmek için vücuda besin sağlama amacı taşıdığı açık olmakla birlikte sahura kalkan müminin asıl hedefi Hz. Peygamber`in sünnetini yerine getirerek bu vaktin feyiz ve bereketinden yararlanmaya ve neticede Allah`ın hoşnutluğunu kazanmaya çalışmak olmalıdır.
Sözlükte fatr "yarmak, kesmek; yaratmak, icat etmek", bu kökten türeyen iftâr ve fıtr kelimeleri diğer bazı anlamların yanı sıra "orucu açmak, oruçluya orucu açtırmak, başlanmış bulunan orucu bozmak veya hiç oruç tutmamak" gibi mânalara gelir. Kur`an`da fatr kökünün çeşitli türevleri kullanılmakla ve ayrıca oruçtan ve oruç tutmamayı haklı kılan bazı mazeretlerden söz edilmekle birlikte (el-Bakara 2/184-185, 187) kelime olarak iftar ve fıtr geçmez. Hadislerde ve sahâbe sözlerinde ise oruç ibadetiyle ilgili birçok ayrıntılı hüküm belirtilirken bu iki kelimenin yukarıdaki anlamlarda yaygın bir kullanıma sahip olduğu görülür. Bu mânaların her birinde iradî olarak oruca aykırı bir davranışta bulunma söz konusu olduğundan iftar âdeta imsak ve savm kelimelerinin karşıt anlamlısı gibi yer almıştır. Fıkıh literatüründe iftar kelimesi, sözlük anlamıyla bağlantılı olarak ister oruç açma isterse bozma ve oruç tutmama şeklinde olsun "oruca aykırı bir davranışta bulunma" mânasında kullanılmakla birlikte, bunlar arasında "oruçlu kimsenin vakti gelince usulüne uygun biçimde orucunu açması" mânasının daha belirgin olduğu ve kelimenin bu yönde terim anlamı kazandığı söylenebilir. Nitekim Türkçe`de de iftar "orucu açma" mânasına gelir.