Demirören Haber Ajansı’na (DHA) özel açıklamalarda bulunan ASKİ Sporlu Muhammed Furkan Özbek, hayallerini ve hedeflerini anlattı. Sporcu maaşını biriktirerek ‘Serçe’ otomobil aldığını anlatan Özbek, “Tofaş Serçe benim severek istediğim arabalardan bir tanesiydi. Görünüş olsun, ufaklık olsun çok şirin bir araba, tam da klasik denilebilecek bir araba. Bunu kendi sporcu maaşımı biriktirerek aldım. Arabayı aldığımda çok fazla eksiği vardı, tabanında çürükleri vardı, birçok eksiği vardı. Bunu aldıktan sonra elime para geçtikçe her maaşta kendi olan ihtiyaçlarımdan kısıp bu arabaya yatırım yaptım. Her ay 5-10 kere sanayiye gidip eksiklerini yaptırıyordum. Hala eksikleri var, yaptırmaya devam ediyorum. Umarım bu yarışmadan gelecek ödülle belki ‘Şirin Baba’yı satabilirim daha iyisi için ya da daha iyi bir hale de sokabilirim” diye konuştu.
“PANDEMİ SÜRECİNDE 2,5 AY ANTRENMAN YAPAMADIM”
Koronavirüs salgınının kendisini çok etkilediğini belirten 20 yaşındaki milli halterci, “Pandemi sürecinde yaklaşık 2,5 ay dışarı çıkamadık, antrenman yapamadık. Bütün dünya gibi biz de evdeydik. Daha sonra valilikten çıkan bir izinle Eryaman Olimpiyat Hazırlık Merkezi’nde kendi antrenörümle birlikte günlük olarak gidip, 6 saate yakın antrenman yapıp tekrardan evime dönüyordum. Normalleşme dönemi gelince antrenmanlarıma daha rahat ulaşabildim. Milli takım kampımızı açtık, yarışmaya tekrar hazırlanmaya başladık. Avrupa Şampiyonası geçen sene olsaydı çok daha büyük sıkıntılar çekebilirdim, sakatlıklarım çok yoğundu. Bu dönem o kadar sakatlığım yoktu. Rahat, keyifli, kendi arkadaşlarım ve antrenörümle hazırlandım” dedi.
“HALTERE SINIF DÜZENİNİ BOZMAYIM DİYE YÖNLENDİRİLDİM”
Muhammed Furkan Özbek, halter hikayesinin ‘okulda sınıf düzeni bozulmasın’ diye başladığını aktararak, “Halter benim tercihim değildi, tamamen ailemin ve okuldaki öğretmenlerimin yönlendirmesiyle böyle bir spor hayatı doğdu. Sınıf düzenini bozmaktan ötürü, teneffüslerde enerjisini atsın, dersin düzenini bozmasın diye yönlendirildim” ifadelerini kullandı.
“OLİMPİYATTAN ELİM BOŞ DÖNMEK İSTEMEM”
Tokyo Olimpiyatları’na katıldığı takdirde elinden gelenin en iyisini yapacağını vurgulayan Özbek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kotalarımız yaklaşık 1,5 ay sonra belli olacak. Şu an belli değil ama alabildiğimi düşünüyorum. Eğer aldıysam ki inşallah almışımdır, olimpiyatta sonuç olarak oraya kadar gitmişken elim boş dönmek istemem. Yine elimden gelen her şeyi yapacağım. Kısmet Allah’tan. Dünya tarafından tanınmış bir sporcu olmak tabii ki de isterim.”
“BEN KENDİMİ RAKİP GÖRÜYORUM”
Tek hedefinin yarışmalarda kendini geçebilmek olduğunu vurgulayan Muhammed Furkan Özbek, şunları kaydetti:
“Benim için idol olarak çok fazla sporcu var. Bunların başında Naim Süleymanoğlu, Halil Mutlu önde geliyor. Yurt içinden yurt dışından başarılarını, davranışlarını, karakterini idol aldığım birçok sporcu var. Ben kendimi rakip görürüm. Antrenmanda ne yaptıysam o derecelere yakın dereceler yapmak isterim. Antrenmanda yaptığımız bütün dereceler zaten Avrupa, dünya rekorları. Kafa olarak hazırlanıp, kendini rakip görüyorsun. Tamamen buna odaklanıyorum.”
ANNE FİRDEVS ÖZBEK: FURKAN’IN YARIŞMALARINI HEYECANDAN İZLEYEMİYORUM
Milli sporcunun annesi Firdevs Özbek ise Muhammed Furkan’ın yarışmalarını izleyemediğini belirterek, “Ben çalışıyordum, eşim çalışıyordu; evde tek kalıyordu. Ablası ve ağabeyi de okula gidiyordu. Sabahçı, öğlenci olduğu için denk gelmiyorlardı. Öğretmenleri de söyleyince yeteneği olduğunu, dışarıda kötü bir alışkanlık edinmesindense sporla uğraşsın, okula gitsin, dersini yapsın, spora gitsin, eve gelsin, uyusun; o yüzden öyle yönlendirdik. Furkan’ın yarışmalarını izleyemiyorum, bakamıyorum. Ne zamanki tamam kaldırdı diyorlar, alkışlıyorlar, o zaman bakabiliyorum. Ben sadece her şekilde dua okuyorum. Daha onun halteri kaldırdığını görmedim, bakmadım, bakamıyorum yani. Çığlık kopunca, ben tekrarını izliyorum. Zor gerçekten, aklına her şey geliyor anne olduğun için. Başarısı da geliyor ama ya düşse, ya bayılsa, ya altında bir şey olsa Allah esirgesin, bakamıyorum” dedi.
“MADIMAK VE ARABAŞINI ÇOK SEVİYOR”
Firdevs Özbek kamp dönüşlerinde oğluna özel olarak Yozgat yöresine ait yemekler yaptığını söyledi. Anne Özbek, “Furkan’ın en sevdiği yemek pirinç pilavıdır. Ispanak, pirinç pilavı, et türü, tavuk türü yemekleri çok seviyor. Arabaşını çok seviyor, bizim arabaşımız vardır. Arabaşı onun olmazsa olmazıdır. Furkan’a özel yaptığım yemek kış olursa arabaşıdır, yaz olursa madımak pişiririm” diye konuştu.