Bahçeli: Bildirinin arkasında duranlar vuzuha kavuşturulacaktır

Bahçeli: Bildirinin arkasında duranlar vuzuha kavuşturulacaktır

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, emekli amirallerin hazırladığı bildiriye ilişkin,

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, emekli amirallerin hazırladığı bildiriye ilişkin, "Konu artık yargıdadır. Bu bildirinin arkasında duranların kimler olduğu, neyin amaçlandığı elbette bağımsız ve tarafsız mahkemeler eliyle vuzuha kavuşturulacaktır. Eğer bildirinin son hali İP`in yönetiminde bulunan ve ilk imzacı olan Ergun Mengi tarafından hazırlanmışsa, bunun izahını yapması gerekenler şüphesiz bellidir ve milletimiz açıklama beklemektedir" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Devlet Bahçeli, Hamza Adıyaman'nın Hakkari Kırıkdağı Köyü'ndeki okulundan kaçırıldığında 8 yaşında olduğunu hatırlatarak, "Önce Zap suyuna düşüp boğulduğunu söylediler. Ancak Hamza Adıyaman'ın Irak'ın kuzeyinde bulunan PKK kampına kaçırıldığı fotoğraflarla ortaya çıktı. Küçük bir çocuğun eline silah verilmiş, ölmeye ve öldürmeye programlanmıştı. Şu rezalete bakınız ki, HDP'li bir kadın milletvekili de PKK'yı arkalamış, Hamza Adıyaman'ın ailesini suçlayarak aynen şunları söylemiştir; Zap suyuna düştü ve ailesi para karşılığında HDP il binası önünde oturtuluyor. Bu terörist kadının ruhu kirlenmiş, vicdanı lekelenmiş, iradesi rehin alınmıştır. Ve Meclis'te bekleyen fezlekesinin derhal işleme alınması hayat memat konusudur. Hamza Adıyaman, Zap suyunda değil, PKK'nın ihanet kampındadır. Gerçekleri saklayan, çocukların dağa ve kamplara silah zoruyla kaçırılmasını çarpıtan kim varsa, dilerim ki bir gün kendilerini Zap suyunun dibinde bulurlar. HDP'yle ittifak kuranlar aynı zamanda çocuklarımızın düşmanıdır. Terörist Demirtaş'a siyasi maksatlarla müşfik ve müspet yaklaşanlar çocuklarımızın, kadınlarımızın, güvenlik güçlerimizin, hülasa Türk milletinin karşısında oluşmuş zillet cephesidir. HDP'ye müsamaha ve merhamet analara hakaret, babalara hıyanettir" diye konuştu. 

'KONU YARGIDADIR'

Bahçeli, 104 emekli amiralin hazırlayıp 4 Nisan gece yarısı servis edilen bildiriyi haklı çıkarmaya, makul göstermeye, ifade ve düşünce özgürlüğü kisvesiyle maskelemeye çalışanların milli iradeye içten içe tahammülsüz olan vesayetçi çevreler olduğunu savunarak şöyle konuştu:

"Konu artık yargıdadır. Bu bildirinin arkasında duranların kimler olduğu, neyin amaçlandığı elbette bağımsız ve tarafsız mahkemeler eliyle vuzuha kavuşturulacaktır. 4 Nisan bildirisine imza atmayan; ancak imza sürecinde açılan WhatsApp grubuna üye olan emekli bir amiral, hazırlanan metnin yayımlanmasından önce değiştirildiği iddiasını dile getirmiştir. Madem öyleydi, 104 kişiden birisi çıkıp da bu bildiriyi niçin inkar edemedi? 'İmza attığım metin bu değildir' itirazını niye yapamadı? Emekli amirallerin iradesinin iğfal edildiğini ileri sürenler bize göre boşa konuşuyor, boşuna uğraşıyor, çünkü her şey gün gibi ortadadır. Eğer bildirinin son hali İP'in yönetiminde bulunan ve ilk imzacı olan Ergun Mengi tarafından hazırlanmışsa, bunun izahını yapması gerekenler şüphesiz bellidir ve milletimiz açıklama beklemektedir."

'İLERİ DERECEDE SU KAYNATMIŞTIR'

Bahçeli, Kılıçdaroğlu'nun "Emekli olmuş amiraller dünyanın neresinde darbe yapabilir?" sorusunu sorduğunu hatırlatarak, "Anlaşılan Kılıçdaroğlu cehaletinin ve cüretinin kurbanı olmaktan herhangi bir rahatsızlık duymamıştır. Talat Aydemir'in 20 Mayıs 1963 tarihindeki ikinci darbe teşebbüsü esnasında sadece emekli bir albay olduğunu Kılıçdaroğlu dışında bilmeyen var mıdır? Tarihine yüz çevirmiş, üstelik devri iktidarlarında vuku bulmuş bir kalkışmadan haberi bile olmayan CHP Genel Başkanı'na milletimiz nasıl güvenecek, nasıl inanacak, nasıl itibar edecektir? Kılıçdaroğlu'nun akli ve zihni melekeleri iyice laçkalaşmıştır. Sıkıştıkça denge ve kontrolünü kaybetmektedir. İleri derecede su kaynatmaktadır" diye konuştu. 

'KAZANACAĞINDAN EMİNSE ADAY OLSUN'

Bahçeli, Kılıçdaroğlu'nun katıldığı bir televizyon programında "Ortak görüş olursa Cumhurbaşkanı adayı olurum" sözlerini anımsatarak, "Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı seçimini kazanacağından bu kadar eminse, kendisine çok güveniyorsa, buyursun aday olsun, korkakça değil mertçe milletimizin huzuruna çıksın, 'ben de varım' desin. Milliyetçi Hareket Partisi'nin ve Cumhur İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı çoktan bellidir. Kılıçdaroğlu'nun elinden tutan yok, önüne geçen yok, aday olmasına bildiğimiz kadarıyla mani bir hal yok. Ondan bundan kahkaha bekleyeceğine, kararını belirlesin, cesaretle de arkasında dursun" dedi.

'MİLLİYETÇİLİK SENİN NEYİNE?'

Bahçeli, Kılıçdaroğlu'nun geçen haftaki grup toplantısında milliyetçilikle ilgili konuştuğunu hatırlatarak, "Kuru sıkı atmış, işkembeden sallamış. Bilmiyor ki, boş lakırdı karın doyurmaz, kuru gayret çarık eskitir. Diliyle omuzunu kaşıyan CHP Genel Başkanı, yayladaki yoğurda mantı kesiyor, sudaki balığa soğan doğruyor, demem o ki, hayal peşinde koşup duruyor. Yıkık değirmende altı ay bekleyen Kılıçdaroğlu, milliyetçiliğin ne olduğunu bana da dünyaya da gösterecekmiş. Sayın Kılıçdaroğlu, çapına çaputuna, milliyetçilik senin ne haline? Ne tuhaf ki, aksayanla aksıyorsun, suya gidenle susuyorsun, sofra gördün mü 'açım' diyorsun. 'Dünyaya milliyetçiliği anlatacağım' diyen Kılıçdaroğlu, gel onu sen benim külahıma anlat. Bu şahsın, az evvel katıldığı bir televizyon programından bahsetmiştim. Burada kendisine yöneltilen 'LGBTİ, Türk aile yapısını bozuyor mu?' sorusuna, 'Hayır, ilgisi yok, niye aile yapısını bozsun' diyen birisinin ne milliyetçiliği ağzına almaya, ne manevi değerlerden söz etmeye, ne de 'adamım' diye ortalıkta dolaşmaya hakkı vardır. Kendisine tavsiyemiz, milletimize gölge etmesin, nifak saçan diline hakim olsun, gökkuşağı renklerine bürünerek eylemine ve işine baksın, bizden de uzak kalsın" ifadelerini kullandı. 

'KÜÇÜK ORTAKLIKTAN GOCUNMUYORUZ'

Bahçeli, İYİ Parti Genel Bakanı Meral Akşener'in MHP için 'küçük ortak' ifadesini kullandığını kaydederek şöyle dedi: 

"CHP Genel Başkanı'nın ucuz ve uçuk üslubunun aynısı İP'in Başkanı'nda mevcuttur. Bu zavallı devamlı surette bize 'küçük ortak' diyor. Sanıyorum tedavisi imkansız bir kompleksin içinde bocalıyor. 104 emekli amirale önce 'zevzek' diyen, sonra yaş tahtaya bastığını anlayınca durumu kurtarmaya çalışan, arkasından da bize sataşan bu İp'likçi başı mahalle aralarında dedikodu yapar gibi konuşmaktadır. Bir televizyonda, Sayın Cumhurbaşkanına seslenip 104 emekli amirali kast ederek 'Bu insanları küçük ortağınızın gazına gelip mahkûm ettirmeyin' açıklamasında bulunmuştur. Biz küçük ortaklıktan gocunmuyoruz. Büyüklüğün Allah'a mahsus olduğu inancındayız. Kaldı ki, milletvekili sayımızın 48 olduğunun da bilincindeyiz. 'Küçük' diye hafife aldığı partimizi, FETÖ kumandasıyla ele geçirme oyunlarını da unutmuş değiliz. Biz küçük olmasına küçüğüz, ancak Rabbim hiçbir partiyi zilletin küsuratı yapmasın, böylesi bir alçalmayı hiç kimseye nasip etmesin."