Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği tarafından, 8 Nisan Dünya Romanlar Günü dolayısıyla Meriç Nehri kıyısında etkinlik düzenlendi. Nehre barış, özgürlük ve huzuru temsil eden çiçeklerin bırakıldığı, Trakya'ya özgü müziklerin çalındığı etkinliğe Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ve bazı Roman dernek temsilcileri de katıldı. Etkinlikte konuşan Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği Başkanı Turan Şallı, Romanların sosyal eşitlik ve insanca yaşam beklentisi olduğunu söyledi. Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla yayımlanan genelgede, 8 Nisan'ın Romanlar Günü olarak kutlanacağının belirtildiğini hatırlatan Şallı, kararın sevindirici olduğunu da sözlerine ekledi.
'ANMA GÜNLERİ SADECE EĞLENCE İLE KALMAMALI'
Romanların özellikle batı ülkelerinde sindirme, baskı, ağır cezalar ve soykırıma uzanan bir geçmişe sahip olduğunu belirten Şallı, "Dünyanın farklı ülkelerinde bulunan Romanların büyük çoğunluğu yoksulluk döngüsü içindedir. Bu durum genel anlamda Türkiye için de geçerlidir. Yoksulluğun getirdiği olumsuzluklardan kurtulamayan Romanlar, kendilerine yönelik devletin sahiplenmesi gereken sosyal politikalara ihtiyaç duymaktadır. Roman yurttaşlarımızın büyük bir çoğunluğu, müzik ve eğlencenin karmaşık düzeninde büyük bir sosyal sorun yumağı olmaya devam etmektedir. Anma günleri sadece eğlence ile kalmamalıdır" dedi.
Roman yurttaşların sosyal sorunları için çözüme odaklı fikirler geliştirilmesi ve tartışılması gerektiğini söyleyen Şallı, "Roman vatandaşlarımızın sosyal eşitliğe, temel haklar içinde insanca yaşam beklentisi vardır. Dilimizin sesi; ayrımcılıktan uzak, sevginin, kardeşliğin sesi olsun. Tenlerimizin rengi farklı olsa da akan gözyaşlarımızın rengi bir olduğunu unutmamak gerekir" diye konuştu.
'BİZ BİRLİKTE MUTLUYUZ'
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan da Türkiye'de nüfusa oranla Romanların en yoğunlukta olduğu ilin Edirne olduğunu belirterek, "Nüfusumuzun 7'de 1'i, yani yaklaşık yüzde 15'inin Roman olduğu söylenmektedir. Bir insan kendini 'Roman'ım', 'Kürt'üm', 'Türk'üm', 'Pomak'ım', 'Çerkez'im' diye ifade ediyorsa ona da elbette saygımız, sevgimiz var. Biz yaratılanı yaratandan ötürü seven bir millet, anlayışın mensuplarıyız. Hiç kimseyi inancıyla, teninin rengiyle, ırkıyla, diliyle bugüne kadar ayırmadık, bundan sonra da bu ayrımcılık olmayacaktır. Biz birlikte mutluyuz, birlikte büyüdük birçok arkadaşımla, birlikte üretmeye, çalışmaya devam ediyoruz. Romanlar da toplumumuzun diğer tüm fertleri gibi büyük Türk milletinin ayrılmaz bir parçasıdır. Vatanına, devletine, milletine bağlı, Atatürk'ün yolundan vazgeçmeyen eşit yurttaşlarımızdır. Barış, özgürlük, huzur için ve milletimizin sağlığı için çiçeklerimizi Meriç Nehri'nin sularına bırakacağız" şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından, Meriç Nehri'ne barış, özgürlük ve huzur temsil eden çiçekler bırakıldı. Etkinlikte akordeon ve gitar eşliğinde Trakya'ya özgü türküler çalındı.
