Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Türkiye Diyanet Vakfı'nda 2021 yılı ramazan ayı için bilgilendirme toplantısı düzenledi. Erbaş, sayısız güzelliklerle dolu kutlu mevsimin arefesinde olunduğunu belirterek, "İnşallah 12 Nisan Pazartesi akşamı kılacağımız teravih namazının ardından 13 Nisan Salı günü tutacağımız ilk oruç ile mübarek ramazan ayına girmiş olacağız. Bunun heyecanını yaşıyoruz" diye konuştu.
'61 MİLYON TL'LİK YARDIM YAPACAĞIZ'
Türkiye Diyanet Vakfı'nın, Diyanet İşleri Başkanlığı ile birlikte her yıl olduğu gibi bu sene de ramazan dolayısıyla yardım organizasyonları yapacağını belirten Erbaş, "Gıda, alışveriş kartı, bayramlık kıyafet gibi hazırlıklarla toplamda 61 milyon TL yardım yapacağız. Yardım yapmak isteyen kardeşlerimizle yardıma ihtiyacı olan kardeşlerimizi buluşturacağız. Vakıfların amacı budur zaten. 46 yıldır Diyanet Vakfı'mız bunu en güzel şekilde başarmış, bundan sonra da hayırlı hizmetleri yapmaya devam edecektir" dedi.
Ramazanın, paylaşma ve şükretme ayı olduğunu vurgulayan Erbaş, "Vakfımız kanalıyla ihtiyaç sahiplerine yardım ulaştırmak isteyen vatandaşlarımız, ramazan ayı boyunca zekat, fitre, fidye, sadaka, gıda paketi, bayramlık kıyafet, iftarlık-kumanya gibi bağışlarını 'www.tdv.org' ve 'bagis.tdv.org' adreslerinden online yapabileceği gibi il ve ilçe müftülükleri, Türkiye Diyanet Vakfı şubeleri, tüm PTT şubeleri ve anlaşmalı bankalar aracılığıyla da yapabilecektir" diye konuştu.
'EVLERDE KALALIM'
Salgın nedeniyle evlerde geçecek ramazan ayında, medya organlarına ve medya mensuplarına da çok büyük görevler düştüğünü işaret eden Erbaş, "Alınan tedbirler akşam vakitlerinde evlerimizde kalmamızı gerektiriyor. Gündüzleri de buna dikkat etmemiz gerekiyor. Medyada ve dijital ortamlarda yüce dinimiz İslam'la veya başta oruç olmak üzere ibadetlerle ilgili yazan, konuşan, program yapan herkesten sahih bilgiye bağlı kalmalarını özellikle istirham ediyorum. Sorumluluk bilinciyle hareket etmelerini, yanlış, zayıf, mesnetsiz bilgilerden kaçınmalarını istiyorum. Gereksiz konular ve tartışmalarla milletimizin zihinlerini meşgul etmemelerini, fitne ve tefrikaya sebep olabilecek her türlü tutum ve davranıştan uzak durmalarını özellikle rica ediyorum" dedi.
TERAVİH NAMAZLARI EVDE
Ayrıca salgın tehlikesinin devam ettiğine dikkat çeken Ali Erbaş, "Yaptığımız çok yönlü değerlendirmeler ve Sağlık Bakanlığı'mız başta olmak üzere devletimizin yetkili organlarıyla yaptığımız çok yönlü istişareler neticesinde mevcut şartlarda teravih namazını camilerde değil evlerimizde kılmanın daha uygun olduğuna karar verdik. Elbette gönlümüz istiyordu ki teravih namazlarımızı camilerimizde kılalım. Çoluğumuzla çocuğunuzla o coşkuyu camilerde yaşayalım. Ancak salgın hastalık tehlikesi, teravih namazının uzun süre kapalı mekanda kalmayı gerektirmesi, belirti göstermeyen vakaların varlığı gibi nedenlerden dolayı geçen sene olduğu gibi bu sene de teravih namazlarımızı evlerimizde kılacağız. Tabi acı ve üzücü böyle bir duyuruyu yapmak benim için çok acı ama sağlık çok önemli. Şayet bu süreçte salgının seyrine göre camilerimizde teravih namazı kılabilme imkanı olursa bunun da kararını alıp milletimizle paylaşacağız" diye konuştu.
'AŞI ORUCU BOZMAZ'
Öte yandan vatandaştan yoğun olarak 'Oruçluyken aşı olabilir miyiz?' soruları aldıklarını belirten Ali Erbaş, "Din İşleri Yüksek Kurulu'muzun da açıkladığı gibi gerektiğinde oruçluyken aşı olmakta bir sakınca yoktur ve bu durum orucu bozmaz" dedi.