Kırıkkale`de Makine ve Kimya Endüstrisi`nde güvenlik görevlisi Fedai Varan, 18 Ağustos 2019 tarihinde 6 yıl önce boşandığı Emine Bulut`u, lokantada kızı F.B.V.`nin gözü önünde boğazından bıçakladı. Emine Bulut, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirirken, yaralı halde kafeden çıkarılırken `ölmek istemiyorum`, kızının ise `anne lütfen ölme` diye feryat ederken çekilip, sosyal medyada paylaşılan videosu, infiale yol açtı. Türkiye`nin gündemine oturan olayın ardından kaçan Fedai Varan, polis tarafından yakalandı, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Kırıkkale 1`inci Ağır Ceza Mahkemesi`nde `kasten öldürme` suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, sanığın cinayeti daha önceden planladığı ve acı çektirerek işlediğine dair yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle verdiği cezada indirim uygulamadı.
Emine Bulut`un ailesinin avukatlığını üstlenen AHBAP Derneği Avukatı Esra Nur Saraçoğulları Özbey, yerel mahkemenin kararını Bölge Adliye Mahkemesine taşıdı. Avukat Özbey, sanık Fedai Varan hakkında `canavarca ve tasarlayarak öldürmeden` iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti. Bölge Adliye Mahkemesi, 1,5 yıl süren incelemenin ardından yerel mahkemenin verdiği kararı onadı. Bunun üzerine avukat Özbey, cinayetin canavarca ve tasarlayarak işlendiğini, bu konuda emsal kararlar olduğunu belirterek, sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi için Yargıtay`a temyiz başvurusu yaptı.
Avukat Özbey, Yargıtay`dan hukuka uygun ve daha doğru bir karar çıkacağını ümit ettiklerini söyleyerek, "Biz bu cinayetin tasarlayarak ve canavarca hisle yapıldığını düşündüğümüz için TCK kapsamında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmedilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle de hem aile avukatları hem bakanlıklar dosyaya müdahil olarak diğer kurumlar aracılığıyla Bölge Adliye Mahkemesine başvurduk. Bu süre zarfında gerekli incelemeleri yaptı mahkeme. Yerel mahkemenin kararının doğru olduğunu, indirimsiz müebbet hapis cezasına çarptırılması gerektiğini söyledi, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebini reddetti. Yargıtay`a temyiz yoluna başvurduk. Yargıtay`dan hukuka uygun daha doğru bir kararın çıkacağına umutluyuz" dedi.
Avukat Özbey, müebbet hapis cezasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infaz kanununda karşılıklarının farklı olduğuna dikkat çekerek, "Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının yatarı daha fazla ve koşulları daha ağır. Yine şartlı salıverme koşulları da daha ağır. Bu yüzden kamuya mal olmuş tasarlayarak ve canavarca hisle işlendiğini düşündüğümüz bu cinayete ağırlaştırılmış müebbet verilmesini daha uygun görüyoruz. Yargıtay`ın bu yönde emsal kararları var. Suçun işleniş biçimi, maktulün acı çekmesi ve kanın bir anda boşalması durumları, boğazın kesilmesi, ölümcül yerlerinden bıçaklanması hepimizin gördüğü görüntülerdi. Bunların hepsi cinayetin canavarca hisle işlendiğine dair eylemler. Onun dışında failin elinde bıçakla orada olması, maktulle arasında geçen mesajlaşmalar bunlar da sanığın olayı tasarladığını gösteriyor. Bu yüzden biz Yargıtay`ın emsal kararları doğrultusunda bu dosyadan ağırlaştırılmış hapis cezası çıkması gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu.
Avukat Özbey, "Erkekler artık eşlerine ya da başka bir kadına bir eylem uygularken, `Seni Emine Bulut gibi yapacağım, sen de öyle olacaksın` gibi söylemlerde bulunuyorlar. Bu bile dosyanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Kadın cinayetleri konusunda önemli bir emsal karar teşkil edeceğini düşünüyoruz. Hem Emine Bulut hem de Türkiye`deki kadın cinayetleri nezdinde bu dosyadan çıkacak karar çok önemli" dedi.
Emine Bulut`un babası Ahmet Bulut da istinaf mahkemesinden çıkan karara üzüldüklerini söyledi. Baba Bulut, "Bu cezayı biz kabul etmiyoruz. Bu kadın cinayetlerine, çocuk istismarlarına en azından ağırlaştırılmış müebbet olması gerekiyor. Bunlara ceza veren hakimler ve savcılar vicdanen versinler. Bizim başka diyeceğimiz bir şey yok. İtiraz ettik, yüksek mahkemeye başvurduk ağırlaştırılmış müebbet istiyoruz" dedi.
Anne Fadime Bulut ise kızının artık geri gelmeyeceğini ancak verilecek kararın kadın cinayetlerinin önüne geçilmesinin önemli olacağını söyleyerek "Benim çocuğum öldü, hayatını kaybetti. 24 yıl az, ömrünün sonuna kadar orada kalsın. Öyle olursa belki hafifleriz. Nasıl 24 sene veriyor? Ağırlaştırılmış ceza verecek ki hiç indirim olmayacak. Hani kadın hakkı, akşama kadar yüzlerce öldürüyorlar, derede, tepede, dağda, evine giriyor adam `konuşacağız, anlaşacağız` diye vuruyor çıkıyor çocuklarının yanında kesiyor, bıçaklıyor" diye konuştu.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı