Covid-19`un yeni varyantları hakkında neler biliniyor?

Covid-19`un yeni varyantları hakkında neler biliniyor?

İngiltere`den sonra ABD`de Colorado ve California`da da koronavirüsün yeni varyantlarının ortaya çıkması bilim insanlarını, biran önce bu daha hızlı bulaştığı düşünülen mutasyonun özelliklerini anlamaya yöneltti.

Aralık ayında İngiltere`nin önemli bi kısmında vakaların önemli bir kısmını oluşturduğu açıklanan B.1.1.7 adlı varyant nedeniyle çok sıkı kapatma önlemleri açıklanmış ve birçok ülke kapılarını İngiltere`ye kapatmıştı.

O zamandan bu yana bu mutasyon Çin ve bazı Avrupa ülkelerinin yanısıra Amerika Birleşik Devletleri`nde Colorado ve California`da da tespit edildi.

Güney Afrika`da ise doktorlar ve araştırmacılar yeni bir varyantın, Covid-19`un ikinci dalgadaki hızlı yayılışında ne kadar rolü olduğunu anlamaya çalışıyor.

Bu varyanta da B.1.351 adı verildi ve ilk kez Ekim ayında görüldüğü kayıtlara geçti.

Bu konuda bilim insanlarının elindeki veriler, bilinenler ve henüz kesinleşmemiş varsayımları Wall Street Journal`ın haberinden özetledik.





Viral varyant ne demek?

Bir virüsün genetik kodunda meydana gelen çok küçük değişiklikler sonucu ortaya çıkan yeni türlere viral varyant deniyor.

Salgın döneminde çok sayıda genetik mutasyon ve çok sayıda viral varyant ortaya çıktı.

Bunlar arasında daha kolay yayılanlar salgının baskın virüs varyantı haline gelirken diğerleri yok oluyor.

Uzmanlar bunun bir tür "doğal seleksiyon" süreci olduğunu söylüyorlar.

Yeni varyantlar neden kaygı verici?

Bazı doktorlar daha hızlı yayılıyor gibi görünen yeni koronavirüs varyantlarının baskın hale gelmesiyle vaka sayılarının aşırı tırmanması ve hastaneler ve bakım evleri üzerindeki baskının başedilemeyecek bir düzeye gelmesinden endişe ediyor.

Yapılan araştırmalardan elde edilen ilk veriler yeni varyantların, hastalığı daha önceki koronavirüslerden daha şiddetli hale getirdiğine dair hiç bir bulguya ulaşmadı.

Fakat hastalığı şiddetlendirmiyor bile olsalar, bulaşı özelliklerinin artışı ile vaka ve dolayısıyla da ölüm sayılarını artırmış görünüyorlar.

Hastalığın yayılışıyla ilgili verileri, sosyal önlemler ve matematik modellemelerle biraraya getiren Londra`daki Hijyen ve Tropikal Hastalıklar Fakültesi`nden araştırmacılar, İngiltere`de ortaya çıkan varyantın bulaşıcılık özelliğinin daha önce tespit edilen mutasyonlardan daha fazla olduğu sonucuna vardılar.

İngiltere`de hastalananların temaslarını izleyen sistemde toplanan veriler, yeni varyantın enfekte ettiği kişilerin, hastalığı, virüsün eski versiyonlarına kıyasla çok daha fazla insana bulaştırdıklarını ortaya koydu.

Veriler ayrıca viral yük yani insanın vücudundaki virüs miktarının yeni varyantla enfekte olan kişilerde daha yüksek olduğunu da gösteriyor.

Bir kişinin viral yükü ne kadar yüksek ise genellikle çevreye bulaştırma kapasitesi de o kadar yüksek oluyor.

Daha bulaşıcı olduğu kesin mi?

Veriler kontrollü yani diğer faktörlerin izole edildiği ortamlardan gelmediği için, "virüsün yeni varyantının daha hızlı yayılmasının sosyal mesafe önlemlerine dikkat edilmemesi gibi başka sebepleri olması mümkün mü" diye sorulabilir.

Fakat bilim insanları en azından İngiltere örneğinde buna olumsuz yanıt veriyor.

Londra`daki Imperial College`dan salgın uzmanı ve hükümete danışmanlık yapan bilim kurulunun üyesi Profesör Neil Ferguson, Kasım ayına ait verilere bakıldığında, koronavirüs vakaları bütün ülkede vakalar azalırken, Londra`nın güneydoğusundaki bölgede virüsün yeni varyantının büyük bir hızla yayıldığına dikkat çekiyor.

Karşılaştırmanın yapıldığı Kasım ayında bütün ülkede aynı sıkı kapatma önlemlerinin uygulandığını da kaydetmek kıyaslamanın yorumlanması açısından önemli.

Güney Afrika`da durum farklı olabilir. Uzmanlar burada vakalarda görülen büyük artışta insanların davranışlarının belirleyici rol oynamış olabileceğini söylüyor.

Son haftalarda Güney Afrika`da milyonlarca kişi seyahat etmiş, onbinlercesi tatil döneminde restoranlar ve barlara ve plajlara gitmişti.

Yeni varyantlar nasıl ortaya çıkıyor?

Diğer hastalığa yol açan virüsler gibi koronavirüs de insan hücrelerine nüfuz ederek ve onların içinde kendisini kopyalamak suretiyle çoğalıp vücuda yayılarak, daha sonra da başka insanları enfekte ederek yayılıyor.

Kendini kopyalaması demek virüsün farklı parçacıklarının nasıl biraraya geldiğini belirleyen genetik kodun kopyalanması demek. Fakat bu kopyalama her zaman aslına uygun olmayabiliyor.

Bazen kitaplardaki baskı hataları gibi kopyalama sırasında da hatalar, farklılaşmalar olabiliyor ve bu da yeni viral varyantlar ortaya çıkmasına sebep oluyor.

Bazı virüslerin genetik kodları DNA yani insan hücrelerinin genetik bilgisini taşıyan moleküller ile aynı yapıda.

Koronavirüsün de dahil olduğu başka virüslerin genetik kodları ise RNA diye buna benzer başka bir molekülde saklı.

RNA moleküllerinde DNA`dan farklı olarak kopyalardaki hataları düzelten "düzeltmen" özelliği yok. O nedenle çok daha fazla varyant gelişiyor.





Yeni mutasyonların özellikleri neler?

İngiltere`de ortaya çıkan yeni varyantta aşağı yukarı yirmiden fazla mutasyon var. Bunlardan bazıları koronavirüsün dış yüzeyindeki spike proteini adı verilen dikensi çıkıntılara dair farklılıklar.

Bu proteinler virüsün insan hücrelerine daha kolay tutunup içine girmesini sağlıyor.

Teorik olarak bu protein çıkıntılarının mutasyona uğrayarak insan hücrelerine daha da kolay tutunup enfekte etme özelliğine kavuşmuş olması mümkün.

Cambridge Üniversitesi`nden Dr Ravindra Gupta, daha önce yapılan araştırmaların son varyantta da bulunan bir mutasyonun virüsü daha bulaşıcı hale getirmiş olabileceğini gösterdiğini not ediyor.

Güney Afrika`daki varyant da 20 den fazla mutasyon içeriyor ve bunların bir kaçı tıpkı İngiltere`deki varyant gibi virüsün insan hücrelerine daha kolay tutunmasını sağlayan protein çıkıntılarıyla ilgili.

Bazıları da virüsün hücrelere girişini engelleyen antikorları etkisiz hale getirebilecek özellikler. Bilim insanları bu değişimin virüsün bağışıklık sistemini daha kolay yenmesi anlamına gelebileceğine işaret ediyorlar.

Geliştirilen aşılar varyantlara karşı etkili mi?

Şu ana kadar geliştirilmiş ve farklı ülkelerde onaylanmış olan Pfizer-BioNTech, Moderna ve Oxford Astra Zeneca aşılarının yeni varyantlara etkisi konusunda nihai açıklamalar yapılmış değil.

Ama aşılar üzerinde çalışan bilim insanları, geliştirdikleri formülün yeni varyantlar üzerinde de etkili olacağından emin görünüyorlar.

Güney Afrika`daki KwaZulu-Natal Üniversitesi`nden, bu ülkedeki yeni varyantı ortaya çıkaran salgın uzmanlarından Dr Richard Lessells, aşının genel bir bağışıklık tepkisi yarattığını ve virüsün protein çıkıntılarının bir çok bölgesini ve özelliğini hedeflediğini vurguluyor.

Pfizer-BioNTech ve Moderna, ürettikleri aşıları koronavirüsün şimdiye kadar ortaya çıkmış bir çok varyantı üzerinde denediler ve hepsi üzerinde de etkili olduğunu söylüyorlar.

Her iki şirket de şu anda aşının İngiltere ve Güney Afrika`da ortaya çıkan varyantlara karşı da insanlarda antikor oluşmasını sağlayıp sağlamadığı üzerinde araştırma başlattıklarını açıkladı.

Yeni varyantların kesin olarak daha bulaşıcı olduğu nasıl kanıtlanabilir?

Bilim insanları yeni varyantlarda görülen mutasyonların her birini daha önce ortaya çıktıkça tek tek incelediklerini ama bunların bir bütün olarak etkilerinin ne olacağına bakmak gerektiğini söylüyorlar.

Böylesi bir araştırma yeni varyanların hayvanlar üzerinde denenmesi ile yapılabilir. Böylece virüsün eski varyantlara göre kendisini kopyalama hızı ve diğerlerini enfekte etme hızı kıyaslanabilir.

Daha önceki bir varyant üzerinde Harvard Üniversitesi Kamu Sağlığı Fakültesinde yapılan bir araştırma, bu mutasyonun daha hızlı yayıldığı sonucuna varmıştı. Bu varyantın özelliği de yine protein çıkıntısının mutasyona uğramış olmasıydı.

Yeni varyantlara karşı hangi tedbirler alınmalı?

Salgın hastalık ve kamu sağlığı uzmanları salgından korunmak için bilinen sosyal mesafelenme, maske kullanma, el yıkama gibi önlemlerin sürdürülmesi ve iç mekanlarda, özellikle de iyi havalandırılmayan yerlerde, başka insanlarla biraraya gelmekten kaçınılması gerektiğini vurguluyorlar.

Yeni varyantların daha bulaşıcı olduğu yolundaki ilk izlenimler doğruysa, iç mekanlarda çok daha fazla önlem almak ve sosyal temasları çok daha az bir düzeye indirmek gerekebilir.